Ahmet Furkan Tarhan / Halkla İlişkiler 2005 / NP İstanbul İdari Direktörü
Daha öğrenciyken, doktor olan babasını önce bir klinik sonra da hastane açmaya ikna etti. Bugün ise tarhan ailesi üniversite kurma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Ahmet Furkan Tarhan’ın diplomasında her ne kadar Halkla İlişkiler Bölümü yazsa da, okuduğu bölümün dersleriyle yetinmemiş bir Bilgi mezunu O. Tarhan, okuduğu dönem içinde öngörüsü sayesinde ileride kendisini konumlandıracağı işi için işine yarayacak tüm dersleri seçmeli olarak alır. Bilgi’nin herhangi bir eğitim kurumu olmadığını, okuduğu dönemde kendisine gereksiz görünen derslerin iş hayatında pratikte işine yaradığı zamanlar anladığını söylüyor. Bölümünün dışında reklam, psikoloji, hukuk, işletme, bilgisayar programlama alanlarında aldığı derslerin şu an hayatında karşılaştığı konularla birebir örtüştüğünü anlatan Tarhan, üniversitenin hoca seçimlerinin de çok başarılı olduğu kanaatinde. Zira, O’na göre hepsi sadece dersi değil, iş hayatında çıkacak sorunlarla baş etme yollarını da öğretiyorlar.
Önce klinik, sonra hastane, sırada üniversite
Ahmet Furkan’ın babası başarılı bir psikiyatrist olan Prof. Dr. Nevzat Tarhan’dır. Genç Tarhan’ın üniversite yıllarında çalışacağı bir aile şirketi olmasa da, dersten arda kalan zamanlarında babasının muayenehanesine gidip ona yardımcı olur. Tıp alanıyla okurken de ilgili olan Tarhan, daha o yıllarda sağlık sektöründe ne yapabileceği üzerine düşünmeye başlar. Dahası, henüz okurken aile meclisini toplayıp bu alanda yatırım kararı almalarını sağlar. Tarhan Ailesi, o gün, Memory Center of America Nöropsikiyatri Merkezi adında bir klinik açmaya karar verirler. Ve Amerika’da bu konudaki son Teknolojileri Türkiye’ye getirmenin planları yine o toplantıda yapılır. Toplantıda alınan kararları en hızlı şekilde uygulamaya alan aile 1999 yılında Caddebostan’da 150 metrekarelik bir klinik açar. Genç Tarhan, bu kliniğin kurulmasında da aktif rol alır. Furkan, okulda aldığı bilgisayar derslerinin faydasını da kliniğin bilgisayarlı teşhis ve tedavi sistemlerinin kurulmasında bire bir çalışırken görür. Tarhan, okuduğu bölümün faydasını da bu esnada gördüğünün altını çiziyor. Ahmet Furkan klinikte sekreterlikten, bilgi işleme, satın almadan, İK yöneticiliğine kadar hemen hemen her departmanda görev alır.
Tarhan, 1999’da kurulan Memory Center’ın ardından hızla diğer kliniklerin ve son olarak hastanelerin açılmasında da aktif olarak çalışmalarına devam eder. İlk klinikten sonra aile, 2000 yılında çocuk ergen, psikiyatri kliniğini açar. Yerlerin küçük gelmesi nedeniyle 2002 yılında Feneryolu’nda iki farklı şubeye geçerler. Bu süreç içerisinde yataklı tedavi hizmeti gereksiniminden dolayı 2005 yılında Ümraniye’de 7 bin metrekare kapalı alana sahip Türkiye’nin ilk özel nöropsikiyatri hastanesi olan NP İstanbul hastanesini kurarlar. Geçtiğimiz Ağustos 2009’da Etiler’de bir şube daha açan Tarhan Ailesi, şu an grup olarak 200’e yakın personel istihdam ediyor. Bu personelin çoğunluğu da doktor ve psikologlardan oluşuyor. Şu anda NPI’nın idari direktörlüğü görevini yürüten Tarhan, sağlık alanında yeteri kadar büyüdüklerini, bundan sonraki hedeflerinin üniversiteleşmek olduğunu anlatıyor. Üniversiteleşen hastaneler kervanına katılmak niyetinde olan Tarhan ailesi, yine kendi alanlarında psikoloji, sağlık eğitim fakültesi, mühendislik fakültelerinin olduğu butik bir üniversite kurmayı hedefliyor. Haliyle, Tarhan’ın kişisel kariyer hedefi de ailenin hedeflerine göre şekillenecek gibi görünüyor. Tarhan kısa vadedeki planlarının hastanenin tüm kalite belgelerini tamamlamak ve hastanelerinin dünyada JCI kalite belgesi alan ikinci psikiyatri hastanesi yapmak olduğunu anlatıyor. Ayrıca, eylül ayında ECNS / ISNIP / ISBET’in ortaklaşa gerçekleştireceği bir uluslararası nöropsikiyatri kongresini Türkiye’de düzenleyeceklerinin haberini de paylaşıyor bizimle.
Sosyal hayatında arkadaşlarıyla ve ailesiyle vakit geçirmekten keyif alan Tarhan’ın araba kullanmak en büyük hobisi. Evli olan Tarhan’ın şimdilik bir çocuğu var, ancak aileye mayıs ayında bir küçük misafir daha bekleniyor. Tarhan, yoğun çalışma temposunun arasında ancak hafta sonları ailesine zaman ayırabiliyor.