Oya Doğan / Siyaset Bilimi 2005 / Habertürk Gazetesi HT Magazin Eki Muhabiri
İstemeye istemeye siyaset okudu ama faydasını sonra çok gördü. Oya şimdi magazin gazeteciliğinde farklılığını gösteren genç yeteneklerden.
Çocukken lakabı ‘Meraklı Melahat’ olan Oya, liseden mezun olurken artık mesleğini seçmiştir. Başarılı bir haberci olmak istiyordur. Ancak 1999 yılında gazetecilik istediği halde son tercihi olarak İstanbul Bilgi Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü’nü kazanır. “Ama üzülmedim, çünkü çok çalışacak, ortalamamı yüksek tutacak ve televizyon gazeteciliği bölümüne geçiş yapacaktım” diyen Oya bu hedefini gerçekleştirmek için, birinci sınıfın sonunda İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Okan Tanşu’nun karşısına dikilir ve bölüm değiştirmek istediğini söyler. Ancak Tanşu bu isteğini kabul etmez. Odasından neredeyse ağlayarak çıkan Oya’ya “İleride beni hatırlayacaksın ve teşekkür edeceksin. Çok iyi bir bölümdesin ve gazetecilikte çok faydasını göreceksin” der. Dekan haklı çıkar ve Oya beş yıl sonra “İyi ki siyaset bilimi okumuşum” diye düşünür.
Uzun yıllardır çalıştığı medya sektöründe bu bölümde okumanın gerçekten çok faydasını gördüğünü söyleyen Oya, hayalindeki işinin habercilik olduğunu çok küçük yaşlarda anlar ve sektöre üniversitenin ilk yıllarında adım atar. Birgün Dolapdere Kampüsü’ndeki 32. Gün ofisi gözüne takılır. Birkaç gün sonra kapılarını çalarak, orada staj yapmak istediğini söyler. Programın genel yayın yönetmeni Rıdvan Akar, Oya’ya “Yarın başla” der. Burada bir süre sonra yayın koordinatörü Banu Acun’un asistanı olan Oya mesleğin her ayrıntısını Acun’dan öğrenir.
BBC editöründen eğitim aldı
Oya, mezun olana kadar 4-5 yıl 32. Gün’de çalışarak tecrübe edinir ve okul öncesi çalışmanın çok faydasını görür. Okuldan mezun olur olmaz British Council, Oya’yı Türkiye’nin genç ve başarılı gazetecisi seçerek İskoçya’daki Politika Festivali’ne götürür. Orada BBC editörü Bill McFarlan’dan bir günlük de olsa gazetecilik eğitimi alan Oya, Festivalde insan hakları, eşitlik, adalet kavramları üzerine toplantılarda Türkiye’yi temsil eder. 2005 yılı Ekim ayında 32. Gün’deki görevin bırakır. Bir reklam ajansında yapımcı olarak çalışmaya başlayan Oya, sonra Seksek Prodüksiyon’da yapımcılık yapar. Bu arada yazmayı özlediği için bir arkadaşının vasıtasıyla Haftalık Dergisi’ne geçer. İlk defa yazılı basında görev alır ve ilk haberi “İslami sosyete nasıl yaşıyor?” olur. Çok ses getiren bu haberden, bir hafta boyunca pek çok köşe yazarı alıntı yapar. Bunun üzerine Vatan Gazetesi Haftasonu Ekleri’ne transfer olur. İki yıl boyunca orada çoğunlukla manşet haberleri yapar. Töre cineyetleri, darbe çocukları gibi haberlerle insan hikâyelerinin artık aranan isim haline gelir. Ama medya içindeki sorunlar onu meslekten uzaklaştırır. O sırada Çevre Bakanlığı’nın Türkiye’de düzenlediği 5. Dünya Su Forumu’ndan teklif alır ve altı ay boyunca orada medya danışmanlığı hizmeti verir. Ardından Pana Film’e geçer ve Muro: Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisi’ne filminin hem kamera arkasını çeker hem de medya danışmanlığını yapar. Habertürk Gazetesi’nin kurulduğu dönem, film çekimlerinin son günü HT Magazin Müdürü Memet Güler, HT Magazin’de çalışmayı teklif eder. Magazincilik tecrübesi olmadığı için bu işi yapamayacağını düşünen Oya, Memet Güler’e bu konudaki tüm kaygılarını anlatır. Güler’in bu işi yapacağı konusunda ikna ettiği Oya, Aralık 2008’de Habertürk Gazetesi Magazin ekinde çalışmaya başlar.
Nisan 2009’da gazeteci Serdar Şengüler’le nişanlanan ve 13 Haziran 2010’da da evlenen Oya 1,5 yıldır Habertürk Gazetesi HT Magazin ekinde muhabir olarak çalışmasını sürdürüyor. Burada özel röportajlar, televizyon ve dizi sektörüne dair özel haberler yapıyor. Vatan gazetesinde yaptığı başarılı haberler, röportajlar ve film setinde yaptığı çalışmaların kendisini Türkiye’de yepyeni bir alana ittiğini düşünen Oya, “Bugün hayat dizilere göre akarken ben de bu konuda uzmanlaşan bir muhabirim” diyor.
Habertürk’te özgürüm, motive ediliyorum
Gazetecilikte ideallerle gerçeklerin örtüşmediğini düşünen Oya, idealindeki gazeteciliği yapabileceği en iyi kurumda çalıştığını belirtiyor. Müdürü Memet Güler’in kendisine özgürlük alanı sağladığını belirterek, “Haberi kokladığımı söylediğim anda, beni motive ediyor” diyor. Haber yapmak dışında, reytingi yüksek dizilerin setlerine girerek kamera arkasında yaşananları kaleme alan Oya, bu çalışmanın okuyucular tarafından çok sevildiğini belirtiyor.
Üç yıl sonra bir çocuk doğurmayı planlayan Oya’nın gelecekte de acemi heyecanı hiç bitmeyen usta bir gazeteci olmak istiyor. Gazetecilikte her zaman iş üstünde olmak gerektiğini bu nedenle iş dışında boş vaktin söz konusu olmadığını söyleyen Oya, bununla ilgili şunları dile getiriyor: “Yani bayram, izin günü, yılbaşı gibi özel günlerde bizler hep çalışırız. Bir yere eğlenmeye gitsek, sokakta yürüsek, plajda güneşlensek, bir film izlesek bile kafamız hep bir haber çıkar mı diye çalışır. O nedenle iş dışında bir hayatım olduğunu söyleyemem. Gazeteci biriyle evli olunca da evdeki muhabbetiniz de bunun ötesinde geçmez. Ben iş dışında şu sıralar senaryo yazma meselesine kafayı taktım. Aklımda iyi bir hikâye var, onu senaryolaştırma aşamasındayım.”