Oğulcan Kırca / Sinema Televizyon 2002 / Kırca Yapım – Yapımcı Yönetmen
Okuldan mezun olduktan sonra Kırca Yapım’ı kurdu. Efsane program ‘Olacak O Kadar’da yönetmenlik yaptı. Son olarak babası Levent Kırca’nın başrolde oynadığı ‘Son İstasyon’ adlı uzun metrajlı filmi hem yazdı hem de yönetti.
Sevilen tiyatro oyuncusu Levent Kırca’nın oğlu olan Oğulcan, adeta sinema sektörünün içine doğar. Annesi de TRT’de yazar ve yönetmenlik yapan Oğulcan’ın özellikle babasının yanında çok fazla bulunması nedeniyle mesleğin büyüsüne kapılması zor olmaz. Çocukluğundan beri ilgi alanı sinema olsa da yoğunluk olarak televizyon ve tiyatro ile ilgili ortamlarda bulunur. Oyuncu yönetmenliği, senaryo deneyimleri ve dramaturji alanlarının içinde büyümesi de bu mesleğe yönelmesine büyük katkılar sağlar. Önce alaylı sonra okullu olarak sektörün içinde hepten girer. Hayatın kendisine, istediği bölümde okuma lüksünü tanıdığına inanan Oğulcan, sinema televizyon bölümünde okumanın mesleğine doğal olarak büyük katkısının olduğunu söylüyor.
Üniversitede okurken aynı zamanda çalışan Oğulcan, o dönemler ailesinin yaptığı ‘Son’ ve ‘Şeytan Bunun Neresinde?’ isimli uzun metrajlı filmlerde yardımcı yönetmenlik ve dijital efekt süpervizörlüğü görevini üstlenir. Ailesinin yapımcısı olduğu, yönettiği ve oynadığı sinema filmlerinde yardımcı reji olarak çalışmasının kendisi için bir şans olduğunu düşünen Oğulcan, üniversitedeki tiyatro kulübünde okuldaki arkadaşlarıyla sahneye oyunlar koyar. Ayrıca o dönem oynanan 6-7 müzikalde çalışır ve bunların çok katkısını görür.
İlk kısa filmi Altın Portakal aldı
Okuldan mezun olduktan sonra ilk kısa metrajlı filmini çeken Oğulcan, ‘Perputual Disorder’ isimli bu filmi, TRT’nin desteğiyle 41. Antalya Altın Portakal Film Festivali’ne gönderir. 35 mm’lik bu film yurtdışı dahil 3 bin film içinden sıyrılıp ödül alır. Bu arada o dönem efsane haline gelen ‘Olacak O Kadar’ programının ilk sezonunda yönetmenlik yapar.
Mezun olduktan sonra kendi şirketi Kırca Yapım’ı kuran Oğulcan, kısa film çalışmasından sonra ilk uzun metrajlı filmi ‘Karanlıkta Bir Çığlık’ı, Van, Mardin ve İstanbul’da çeker. Ardından Mardin’de ortağıyla birlikte şehrin ilk yerel televizyonu Kanal 47’yi kurar. Kanalın yayın yapacağı binadan, tüm ofislere, canlı yayın stüdyolarından ve iletişimine kadar her şeyi üç ayda tamamlayan Oğulcan, Kanal 47’nin yedi yıldır yayın yaptığını söylüyor. Ardından Star televizyonu için bir çocuk programı hazırlamak üzere İstanbul’a dönen Oğulcan, ‘Lafını Bil de Konuş’ isimli bu programda tarihi olayları büyüklerin gözünden çocuklara anlattıklarını belirtiyor.
Bu programın ciddi bir prodüksiyonla hazırlandığını dile getiren Oğulcan, program için Beethoven, Alexsander Duma, Fatih Sultan Mehmet, Charlie Chaplin, Graham Bell, Edison, Üç Silahşörler, İbn-i Sina ve O’Henry gibi tarihten önemli isimler için dönemsel mekanlar ve kostümler hazırladıklarını, ortaya sevdikleri bir iş çıkardıklarını söylüyor. Daha sonra ‘Olacak O Kadar’ın üç sezon yapımcılığını yapan Oğulcan, babasının iki uzun metrajlı filminin de yardımcı yönetmenliğini yürütür.
En son, ‘Son İstasyon’u yazıp yönetti
İki yıl önce babası Levent Kırca’nın başrol de oynadığı ‘Son İstasyon’ isimli bir sinema filminin yapımcılığını ve yönetmenliğini yapan Oğulcan, filmin senaryosunu da kendisi yazar. Şu sıralar iki televizyon dizisi ve bir komedi sinema filmi üzerinde çalışan Oğulcan, bu projeler için halen aktif olarak üç yazar grubu ile çalıştıklarını söylüyor. ‘Son İstasyon’un Alaska Anchorage Film Festivali’nden ‘Best Audience Awards’ ödüllerini kazandığını açıklayan Oğulcan, sekiz yıl önce kurduğu Kırca Yapım’da; kostüm departmanı, marangoz atölyesi, montaj ve dublaj stüdyosu ve bir büyük çekim platosunda gerçekleştirdikleri işlerin yapımcılığını yapıyor. “Yapımcı olarak amacım televizyondan biriktirdiklerimle sinema yapabilmek” diyen Oğulcan’ın hedefi, önce televizyon için zeka seviyesi, akıcılığı, temposu, seviyesi yüksek, önceden sağlam yazarlar ile tasarlanmış, doğru dramatürjileri yapılmış diziler yapmak ve dizi sürelerini 45 dakikaya düşürmek.
İş dışındaki zamanlarında film izlemeyi çok seven ve çok film izleyen Oğulcan, kendisi gibi bundan keyif alan arkadaşlarıyla detayları konuşuyor. Film müziği yapıyor, klasik piyano çalıyor, bol bol tenis oyuyor ve araba kullanmayı çok seviyor.