Nigar Şentürk / Psikoloji 2004 / Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi ÇEMATEM Uzman Psikoloğu
Üniversite ikinci sınıftan itibaren önce gönüllü sonra profesyonel olarak Çematem’de madde bağımlısı gençlerle çalışan nigar, onlarla sorunlara karşı omuz omuza mücadele veriyor. Nigar’ın hedefi kapsamlı bir bağımlılık kliniği açmak.
Psikolojiye olan ilgisi ergenlik yıllarında, 14-15 yaşlarında başlar. İnsanları ve kendini tanıma ve anlama sürecinde okuduğu kitaplar onu yeni bir dünya ile tanıştırır. Her geçen gün psikolojiye ilgisi daha çok artan Nigar, o yıllarda psikolog olmaya karar verir. “Çünkü psikoloji insanın kendine ve dünyaya dair bakışında yeni ufuklar açan ve derinlikleri görmenizi sağlayan bir pencere gibi” diyen Nigar, bu pencereden bakmaya başlayan birisinin psikolojiden vazgeçebileceğine inanmıyor.
İnsanları sevdiği, merak ettiği ve yardım etmek istediği için psikoloji okuduğunu söyleyen Nigar, özellikle madde kullanan ergenlerle çalışırken, onlarla sorunlarına karşı omuz omuza olduğunu hissediyor. Nigar, “Birlikte mücadele verirsiniz. Her gençle yeni baştan dünya kurmaya çalışırsınız. Bu oldukça heyecanlı bir iş” diyor.
ÇEMATEM’le üniversite ikinci sınıfta tanıştı
Okul yıllarının çok çabuk geçtiğini söyleyen Nigar, psikolog olmak için bir an önce alanı koklamak, teoriyle pratiği bir potada eritmek ister. Bu yüzden ikinci sınıfta Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne giderek gönüllü olarak çalışmaya karar verir. İlk yılını, bu bölümde kalan gençleri gözlemleme ve ilişki kurma çabasıyla geçirir. İkinci yıl Prof. Dr. Kültegin Ögel önderliğinde bir öfke-kontrol programı hazırladıklarını söyleyen Nigar, üçüncü yılı ise uygulama ve sunumlarla geçirir. Mezun olduğunda ise hasta görüşmelerini izlemeye ve grup çalışmalarına katılmaya başlayan Nigar, bu sürecin kendisini alana hazırladığını belirtiyor. Altı ay gönüllü psikolog olarak Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Çocuk Ergen Madde Bağımlılığı Tedavi Eğitim ve Araştırma Merkezi (ÇEMATEM)’nde çalıştıktan sonra iş aramaya başlayan Nigar, birkaç ay sonra aynı kurumda psikolog olarak işe başlar.
Yaklaşık yedi yıldır profesyonel, ondan önce üç yıl gönüllü olmak üzere toplam 10 yıldır ÇAMATEM’de 18 yaşın altındaki madde kullanan ergenlerin tedavisinde görev alan Nigar, burada altı yıl yatarak tedavi gören gençlerle çalıştıktan sonra şimdi poliklinikte ayaktan tedavi gören hastalarla çalışıyor. Nigar burada bireysel görüşmeler, aile görüşmeleri ve grup çalışmaları yapıyor. Bağımlılığın sadece kişiyi ilgilendiren bir problem değil aile ve toplum içinde ciddi bir tehdit olduğunu düşünen Nigar, hasta sayısının kullanıma bağlı olarak gün geçtikçe arttığını, eskiden ‘madde bağımlısı’ denince akla sokak çocuklarının geldiğini, şimdi toplumun her kesimine bunun nüksettiğini belirtiyor. Üstelik kullanılan madde miktarı ve çeşidinin de giderek attığına dikkat çekiyor.
Aile terapisi alanında da uzmanlaştı
“Bu alandaysanız kendinizi sürekli yenileme sorumluluğunuz var. Dolayısıyla eğitim hayatınız hiç bitmeden devinerek devam ediyor” diyen Nigar, bağımlılık alanında uzmanlaşmanın yanında aile terapisi eğitimlerine de devam eder. Dr. Murat Dokur’dan ‘Aile Çift ve İlişki Terapisi’ eğitimi alır. Bu eğitimin uluslararası sertifika alınabilen, 500 saatten oluşan beş yıllık bir eğitim olduğunu söyleyen Nigar, “Bu bana çok iyi geldi. Çünkü orada terapist olarak karşınızda, yaşayan bir çift var. İlişki anlatılırken deneyimleniyor da aynı zamanda. Siz o ilişkinin içine girip değiştirip, dönüştürüp, yeniden yapılandırabiliyorsunuz. Gerçekten harika bir eğitim” diyor.
Kariyerine bağımlılık alanında devam etmek isteyen Nigar’ın en büyük hedefi, ileride kapsamlı bir bağımlılık kliniği açmak. Bunun için yeterli bilgi ve deneyim sahibi olmaya çalışıyor. Bu zorlu alana ilgi duyan meslektaşlarına, öncelikle bu alanı sevmeleri ve ilgi duymalarını tavsiye eden Nigar, çok klişe gibi görünen bu sözün alanın en önemli temeli olduğunu dile getiriyor. Nigar bununla ilgili şunları söylüyor: “Küçücük bir eksiklik olduğunda bu alan çok travmatk ve çekilmez bir hale dönüşür. Elbette mücadeleci yapı ve hayal kırıklıklarıyla baş edebilme gücünü artırma da en önemli basamaklardan biri. Süpervizyon ve eğitim zaten her şeyin en temel taşı. Temel olduktan sonra sizi keyifle çalışılacak bir alan bekliyor.”
2008 yılında evlenen Nigar, şu aralar iş dışındaki zamanlarında bir yaşındaki oğluyla birlikte dünyayı yeniden keşfediyor. Onunla birlikteyken zamanın akıp gittiğini söyleyen Nigar, “Onunla her şeye dokunuyoruz, her şeyi kokluyoruz ve çok eğleniyoruz. Ve ben onunla birlikte gideceğimiz konserleri sinemaları ve seyahatleri şimdiden özlüyorum” diyor.