Başarılı akademisyenlerden önemli işlere imza atmış dizi yönetmenlerine, film ve dizi senaryosu yazarlarından görüntü yönetmenlerine, oyunculardan yapımcılara kadar çok sayıda mezun veren BİLGİ’nin Sinema ve Televizyon Yüksek Lisans Programı, sektörün başarısını artırıyor.
Yirminci yüzyılın en önemli sanat dallarından sinemanın yaklaşık 120 yıllık bir geçmişi var. İstanbul Bilgi Üniversitesi Sinema ve Televizyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Feride Çiçekoğlu, kendinden önceki tüm sanat dallarını bünyesinde toplayan, hatta bu nedenle “7. Sanat” olarak anılan sinemanın üretim biçiminin geçtiğimiz yüzyılda, otoriter rejimlerin desteğini gerektirdiğini, mesela Muhsin Ertuğrul 1940’lara kadar tek başına Türkiye’deki sinemaya damgasını vurabildiğini dile getiriyor. 21. yüzyıl teknolojisinin, sinemayı esas olarak demokratikleştirdiğini düşünen Çiçekoğlu’na göre, kısa filmin hem üretiminin hem paylaşımının bu kadar yaygınlaşması bunun göstergesi.
“Sinema eğitiminin bu değişimi yansıtması şarttır” diye düşünen Çiçekoğlu, Türkiye’de verilen sinema eğitiminin büyük ölçüde geçen yüzyılın kalıplarına sıkışıp kaldığın vurguluyor. Türkiye’nin ilk sinema okulları olan devlet kökenli kurumlarda bu sıkışmışlığın gayet belirgin olduğuna dikkat çeken Prof. Çiçekoğlu, “Usta-çırak ilişkisi çerçevesinde eski anlayışlar sürüyor” diyor. BİLGİ’de verilen sinema eğitiminin ise tamamen farklı olduğunu dile getiren Çiçekoğlu, bu konuda şunları söylüyor: “BİLGİ’de verdiğimiz sinema eğitimi, yeni teknolojiye ve yeni anlayışlara açık. Bizim senaryo derslerimiz, kısa film senaryosu ile başlıyor. Her öğrencinin kendi seçtiği bir kısa filmi getirmesini istiyoruz ve onun üzerinden senaryo analizi yapıyoruz. Böylece her yeni kuşak öğrencinin beğenisi doğrudan bizim eğitim sistemimizin bir parçası haline geliyor. Eğitim hoca ve ders odaklı değil, öğrenci odaklı yapılıyor.”
Alaylı sinemacılar, mektepli oluyor
BİLGİ’nin 15 yıllık programlarından Sinema ve Televizyon Yüksek Lisans Programı’nın, sinemada belirli bir altyapıya sahip olan, sinema üzerine düşünmeye, senaryo yazmaya, film çekmeye veya bir film ekibi içinde yer almaya istekli katılımcılar için tartışma ortamı, profesyonel bir çevre ve teknik ekipman sunduğunu söyleyen Çiçekoğlu programın; sinemayı meslek olarak seçmek istediği, hatta sinema ve televizyon alanında aktif olarak çalıştığı halde başka bir alanda üniversite eğitimi almış adayların taleplerini karşılamak üzere başlatıldığını belirtiyor. “Amacımız, gönlü sinemada olanları ve ‘alaylı’ sinemacıları ‘mektepli’ yapmaktır” diye konuşan Feride Çiçekoğlu, şu an programda eğitim gören toplam 50 öğrenci olduğunu söylüyor.
Bunların bazılarının proje aşamasında danışmanlarıyla çalıştığını, bazılarının ise ders aldıklarını ifade eden Çiçekoğlu, konuyla ilgili şu bilgileri veriyor: “Bahar dönemi için yapılan başvuruların sonuçlarını da yeni açıkladık. Kırk civarı başvurudan seçtiğimiz on sekiz öğrenci yeni kayıt yaptıracak.” Programa öğrenci seçerken sinema alanındaki birikimi esas aldıklarına dikkat çeken Prof. Çiçekoğlu, “Bu birikim çok farklı alanlarla olabiliyor. Mesela bu sene yeni kayıt yaptıran öğrenciler arasında, daha önce kısa filmler yapmış olan sinema bölümleri mezunlarının yanı sıra sinemada telif hakları üzerinde uzmanlaşmak isteyen bir avukat ve karakter çözümlemesi konusunda çalışmak isteyen bir oyuncu da var. Öğrencileri bize verdikleri proje önerisi çerçevesinde değerlendiriyoruz ve tek tek mülakat yapıyoruz. Onların talepleri ile programın sunduklarını çakıştırmaya çalışıyoruz. Bireysel projelere ve danışmanla birebir yaptıkları çalışmalara önem veriyoruz. Bizim onlara katkımız kadar, onların programa katkısını da önemsiyoruz” diyerek programa kimleri nasıl aldıklarını anlatıyor.
Öğrencilerin farklı yüksek lisans programlarından konularıyla ilgili ders seçmelerinin veya teknik bilgi ve becerilerini geliştirmek için lisans programından ders almalarının mümkün olduğunu sözlerine ekleyen Çiçekoğlu, Sinema ve Televizyon Yüksek Lisans Programı’nın ‘4+1 BİLGİ’ kapsamında olduğu ve BİLGİ’nin tüm 4. sınıflarından öğrenci kabul ettiğinin bilgisini de veriyor.
Tüm mezunlar sektörde çalışıyor
Programdan bugüne kadar 100’ün üzerinde öğrenci mezun olduğunu ve bu öğrencilerin tamamına yakınının piyasada çalıştığını ifade eden Çiçekoğlu, mezunları arasında; başarılı akademisyenlerden önemli işlere imza atmış dizi yönetmenlerine, film ve dizi senaryosu yazarlarından görüntü yönetmenlerine, oyunculardan yapımcılara her alanda birçok mezunun bulunduğunu vurguluyor. “En güzeli ise, bir zamanlar öğrencimiz olan mezunlarımızla sonradan meslektaş olarak birlikte çalışabilmek” diyen Prof. Çiçekoğlu, “Mesela 2008’de Antalya Altın Portakal Film Yarışması’nda en iyi belgesel ödülü alan Ben ve Nuri Bala’nın yönetmeni Melisa Önel şimdi ilk filmini çekmeye hazırlanıyor. Senaryosunu birlikte yazdık. Önce öğrencimdi, şimdi yönetmenim” diyor.
İstanbul Bilgi Üniversite’nin Laureate Üniversiteler Ağı’nın bir parçası olması nedeniyle Türkiye’nin gerçekten uluslararası olan tek üniversitesi olduğunu düşünen Prof. Dr. Çiçekoğlu, üniversitenin programa katılan öğrencilere sunduğu uluslararası olanaklarla ilgili de bilgi veriyor. Çiçekoğlu bununla ilgili; “İkili değişim programları çerçevesinde tüm öğrencilerimiz dünyanın hemen her yerindeki üniversitelere bir dönem için gidebiliyorlar. Özellikle ABD’nin Santa Fe kentindeki Santa Fe Sanat ve Tasarım Üniversitesi Garsons Stüdyoları’nı bünyesinde barındıran üniversite sinema öğrencileri için çok cazip. Çünkü Hollywood yapımları için stüdyo hizmeti veriyor. Bu dönem orada olan bir öğrencimiz, gider gitmez büyük prodüksiyonlarda çalışma fırsatı buldu. Ayrıca Erasmus çerçevesinde Avrupa’daki birçok üniversite ile ilişkimiz var. Prag’daki ünlü sinema okulu FAMU’da (Film and TV School of Academy of Performing Arts in Prag) bunların arasında” diye konuşuyor.
Hocalar, sektörde pratik de yapıyor
Programın kadrosunda ders veren hocaların önemli bölümünün aynı zamanda pratikle iç içe olduğunu, bu durumun öğrencilerin uygulama alanına geçmesini kolaylaştırdığını söyleyen Çiçekoğlu, mesela hocalardan Öktem Başol’un dizi piyasasının önde gelen bir senaryo danışmanı olduğunu açıklıyor. Başol ile senaryo çalışan bir öğrencinin senarist olarak işsiz kalmasının neredeyse imkansız olduğunu belirten Çiçekoğlu, “Aynı şekilde televizyon kanallarına program yapan, bağımsız sinemacı veya yapımcı olarak çalışan çok mezunumuz var. BİLGİ’de sinema öğrencisi olan ve sektörde iş bulmaya kararlı birisi doğrudan bu ilişkiler ağının içine giriyor ve öğrencilik aşamasından başlayarak çalışma imkanı buluyor” diyor.
Lisans dalındaki sinema eğitimini sürdürmek isteyen veya sinema tutkunu olup bu alanda eğitim alamamış herkesin BİLGİ’nin Sinema ve Televizyon Yüksek Lisans Programı’nı tercih edebileceğini tekrarlayan Çiçekoğlu, program kapsamında bu dönem yeni başlayacak bir projelerinin olduğunu da açıklıyor. ‘Film ve İstanbul’ dersi kapsamında başlatılan ‘Scouting İstanbul’ adlı bu projenin çok heyecan verici bir proje olduğunu dile getiren Prof. Çiçekoğlu, proje ile ilgili şunları söylüyor: “İngiltere’de basılan “World Film Locations” dizisinin İstanbul kitabını derleyen Özlem Köksal Londra’dan İstanbul’a özel olarak bu ders ve bu proje için geldi. Yeşilçam’dan bugüne filmlerde gördüğümüz, hatta çoğu zaman sırf bu yüzden televizyondaki siyah beyaz filmleri izlediğimiz İstanbul’un film mekanları ile ilgili bir web-sitesi hazırlığı içindeyiz.”
Dersleri, sinemanın ustaları veriyor
Program kapsamında ilk yıl veya öğrenci süreyi uzatmak isterse iki yıl boyunca dersler alınıyor. Öğrenciler Derviş Zaim ve Nesli Çölgeçen’den sinema ve televizyonda yönetmenlik, Öktem Başol’dan senaryo, Barış Ulus’tan görüntü yönetmenliği gibi dersler alarak profesyonel sinemacılarla birebir ilişki içinde oluyor. Ayrıca programa katılan öğrencilerin ‘Film ve İstanbul’, ‘Film ve Şehir’, ‘Belgesel’, ‘Sinemada Ses Tasarımı’ gibi çok farklı alanlarda dersler alma şansının yanı sıra, farklı yüksek lisans ve yüksek programlarından da mesela Kültürel İncelemeler, Medya, Reklamcılık bölümlerinden ilgilerini çeken iki ders seçme imkanı var. Eğitim iki dilli, bazı dersler İngilizce, bazıları Türkçe yapılıyor. Öğrenciler mezuniyet projelerini istedikleri dilde yapabiliyorlar.