Esra Deniz / İşletme ve Uluslararası İlişkiler 2005 / Ülker İçecek Grubu Marka Yöneticisi
Öğrenci Birliği’nin eski başkanlarından Esra, üç yıldır Yıldız Holding’de önemli markalar için çalışıyor. Cola Turka’nın yahşi batı kampanyasında da onun imzası var.
Üniversitede okurken Esra’nın ders dışındaki zamanının neredeyse tamamı Öğrenci Birliği faaliyetlerinde geçer. Bu sürede bir dönem Öğrenci Birliği Başkanlığı da yapan Esra, sosyal faaliyetleri sayesinde bir firmada kazanacağından çok daha fazla deneyim kazandığına inanıyor. Ancak yine de yaz aylarında Phillip Morris ve Toys’R’Us gibi firmalarda stajlar yaparak iş hayatının da süreçlerini öğrenir. Mezun olduğunda önce girişimci ruhunun peşinden koşar ancak üzerinde çalıştığı projeler bir yılın sonunda çıkmaza girince bir işe başvurmaya karar verir. İlk başvurduğu Yıldız Holding’e yani Ülker’e pazarlama departmanına kabul edilir. İlk iki sene Alpella Markasından Sorumlu Marka Yönetici Yardımcısı olarak çalışan Esra geçtiğimiz sene Ülker İçecek Grubu’na Cola Turka, Çamlıca, İçim gibi markalardan sorumlu marka yöneticisi olarak atanır.
Cola Turka Yahşi Batı’da
Esra’nın son görevinde içinde bulunduğu projeler arasında Cola Turka – Yahşi Batı işbirliği O’nu en çok heyacanlandıran işlerin başında geliyor. Yahşi Batı’daki Cola Turka ürün yerleştirmesi, zeki kurgusuyla hayli dikkat çeker ve Cola Turka ruhunun tüketici gözünde yeniden canlanmasını sağlar. Esra ve ekibi son dönemde Cola Turka’da yeni bir marka vizyonu çalışması yaparlar. Bu süreç sonunda ortaya ‘Çılgın Türkler’ diye özetledikleri bir marka vizyonu çıkar. Burada ekibi heyecanlandıran malzeme,Türk olmanın enteresan hasletleri olur. Süreç onları sonunda Cem Yılmaz’ın tiplemelerine getirir. Tam bu sırada Cem Yılmaz da ‘Türkler Vahşi Batı’ya gitse ne olur?’ temalı bir senaryo üzerinde çalışıyordur. Bir şekilde bir araya gelinir ve Cola Turka Cem Yılmaz’ın yeni filminde başrollerden birini kapar. Esra, bu çalışmayı sponsorluk olarak nitelemenin haksızlık olacağı kanısında. Çünkü Cola Turka markası filmde hikayenin tam kalbinde yer alır aslında. Bu sayede markanın iletmek istediği mesaj filmi izleyen tüm seyircilere, dikkat kaybı olmadan, eğlenceli bir atmosferde aktarılır. Ekip tüm kampanyayı da bunun etrafında şekillendirir. Film vizyona girmeden, 31 Aralık’ta enteresan bir medya planı yapılır. Filmin dünyasıyla tüketiciler arasındaki bağı kurmak amacıyla, film havasında bazı kısa reklamlar çekilmiştir. Bu kısa reklamlar birbirine bağlandığında ortaya 153 saniyelik dev bir reklam filmi çıkar. Bu reklam filmi 31 Aralık’tan başlayarak 3 gün boyunca yoğun bir şekilde gösterilir. Yılın ilk 3 gününde televizyon kanallarında reklam kuşakları genelde boş geçtiğinden, kuşakların yüzde 92’sini bu reklalar doldurur. İzleyiciler bu uzun reklamları gördüklerinde “Cola Turka’da neler oluyor?” diye birbirlerine sorarlar. O zamanlarda bir süredir çok iddialı işler yapmayan markayı birden böyle güçlü bir şekilde izleyiciye sununca çok fazla olumlu tepkiler almışlar.
360 derecelik kampanya
Kampanyanın çıkışı büyük ses getirince devamını getirmek için de birçok proje geliştirilir. Bunlardan biri de bardak promosyonu olur. Çılgın Türkler’in Yahşi Batı’daki hikayesinden izleyicilerin bir anı sahibi olmaları için böyle bir kampanya şekillendirirler. Yahşi Batı görselleriyle birleştirilen bardaklar tam koleksiyonluk bir malzeme olur. Kampanyanın -özellikle markanın en önemli hedef kitlesi olan gençler için hazırlanan- dijital ayağında ise internette interaktif bir Yahşi Batı kasabası kurulur. Ayrıca film gösterime girmeden hemen önce 8 üniversitede Cem Yılmaz ile söyleşiler düzenlenir. Bu söyleşiler için gidilen üniversitelere filmin dekorları da götürülerek üniversitelerde kısa süreli bir Yahşi Batı müzesi kurulur. Esra’nın bu projede en keyif aldığı işlerden biri de Cola Turka Özel Yahşi Batı Partisi olur. Film vizyona girmeden verilen davete birçok ünlü isim katılır ve burada Cola Turka’nın, “Yahşi Batı’nın Harbi Kolası olduğu duyurulur. Tüm bunlar yapılırken bir taraftan da kampanya market aktiviteleri, tüketici promosyonları ve satış noktası giydirmeleriyle de taçlandırılır.
Esra iş dışında ise kalan zamanının çoğunu spor yaparak geçirmekten hoşlanıyor. Haftanın 3-4 günü spor yapmaya çalışıyor; yaz kış demeden her hafta 1 gün mutlaka açık havada yürüyüşler yapıyor, diğer günleri de pilates, yüzme ve fitness ile geçiriyor. Dünya mutfağından seçtiği yemekleri yapmak ve evinde ağırladığı misafirlerine tattırmak diğer keyif aldığı hobileri.
