İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde 18 yılda biri kurucu olmak üzere yedi rektör görev yaptı. Üniversitenin gelişiminin önemli dönüm noktalarında en önemli rolleri hep onlar üstlendiler.
Rektörlük şüphesiz bir üniversitedeki en önemli görevlerin başında geliyor. Üniversitenin büyüyüp güçlenmesinde ve en önemlisi de geleneğini oluşturmasında rektörlerin rolü büyük. Yine hiç şüphe yok ki rektörlerin kişisel becerileri, yetkinlikleri, içinden geldikleri disiplinler; görev sürelerinde üniversitelere yansıyor. Yıllar geçse de geriye dönüp bakıldığında üniversitelerin önemli dönüm noktalarındaki rektörler hep hatırlanır.
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde de bu süreç farklı işlemedi… Üniversitenin kurucu rektörlüğünü üstlenen Prof. Dr. Gülten Kazgan, her ne kadar icracı bir rektörlük dönemine sahip olmasa da kuruculuk gibi önemli bir görevi üstlenmiş olmasıyla üniversitenin tarihindeki unutulmaz rektörlerin arasında yerini aldı.
Üniversitenin ilk yıllarında kadroların oluşması, programların çeşitlenmesi ve uluslararası işbirliklerinin hayata geçirilmesinde büyük rol oynayan ilk dönem rektörleri Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, Prof. Dr. İlter Turan, Prof. Dr. Lale Duruiz ve Prof. Dr. Aydın Uğur neredeyse üniversitenin kuruluş yıllarından beri BİLGİ akademik kadrolarının vazgeçilmez isimleri… Bugün bu dört isim hala üniversitede önemli görevler üstlenmiş durumdalar…
Prof. Dr. Halil Güven ise her ne kadar BİLGİ’ye daha sonradan katılsa da üniversite rektörlüğü konusunda daha önce yaşadığı iki önemli deneyim onun da üniversite tarihinde önemli bir yer sahibi olmasını sağladı.
Ve tabii ki Prof. Dr. M. Remzi Sanver… 1998 yılında daha iki yıllık olan genç İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde ekonomi alanında yardımcı doçent olarak göreve başlayan Sanver, yıllar sonra deyim yerindeyse üniversitenin kendi geleneğiyle yetiştirdiği ilk rektör olmuştur. 2011 yılında rektörlüğe atanan Prof. Remzi Sanver bugün bu görevi büyük bir başarı ile sürdürüyor.
Prof. Dr. Gülten Kazgan
Kurucu Rektör
İstanbul Bilgi Üniversitesi 90’lı yılların ikinci yarısında hiç yoktan var olmadı. İngiliz Portsmouth Üniversitesi ile 1994 yılında sosyal bilimlerde yapılan bir eğitim anlaşması bulunuyordu. Bu anlaşma üniversitenin temelini oluşturdu. Eğitim kadrosu ve üniversitenin kurucuları İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden Prof. Dr.Gülten Kazgan’ın eski öğrencileriydi. Bu nedenle sahip olduğu bilgi ve tecrübesine dayanarak kurucu rektör olma onuru Sn. Gülten Kazgan’a verildi. Portsmouth Eğitim Anlaşması’ndan üniversite kurma aşamasına geçildiğinde kurucuların girişimcilik ruhu ve vakfedilebilir maddi varlığın sorumluluğunu üstlenme cesareti bu yeni üniversitenin kapılarını açtı. Geriye bir isim koymak kalıyordu. Prof. Dr. Gülten Kazgan’ın önerisi ve kurulun kararıyla bu taze eğitim kurumu, İstanbul Bilgi Üniversitesi adıyla sahadaki yerine hazırdı. 1996 yılında üniversite kuruldu ve ilk ders yılı Maslak’ta bir binanın ikinci katında ve Baltalimanı’ndaki eski bir köşkün bir bölümünde başladı. İkinci ders yılında Kuştepe’deki yeni binasına taşınan BİLGİ’ye yeni dersler, yeni bölümler eklenerek program daha da genişletildi ve kısa süre sonra Dolapdere’de yeni bir yerleşke kuruldu. Böylelikle hem öğrenci hem de bölüm sayısında yeni bir sıçrama yaşandı. Bir diğer büyük adım da Haliç kıyısındaki Silahtarağa Elektrik Santrali’nin alınmasıyla gerçekleşti. Bu sayede üniversite eğitim bölümlerini çok çeşitlendirdi, büyüdü ve ağırlığı da arttı. İstanbul Bilgi Üniversitesi bugün Türkiye’nin önde gelen vakıf üniversiteleri arasında yer alıyor.
Prof. Dr. Gülten Kazgan kimdir?
İstanbul’da doğan Prof. Dr. Gülten Kazgan, Amerikan Kız Koleji’nde orta öğrenimini tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni bitirdi. Aynı fakültede doktorasını verip Rockefeller bursu ile Chicago Üniversitesi’ne gitti. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne dönüp doçent olan Kazgan, aynı yıllarda Ford Foundation bursu ile SVIMEZ’de (Roma) iki yaz ve ISEA’da (Paris) bir yıl çalıştı. Profesörlüğünü İstanbul Üniversitesi’nden aldıktan sonra 1994’te emekli olup İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin kuruluşuna “Kurucu Vakıf Üyesi” ve “Kurucu Rektör” olarak katıldı. Aynı üniversitede Kurucu Vakıf Yönetim Kurulu Üyesi ve TESAR Müdürü olarak 2007’ye kadar bulundu; 2010 yılına kadar öğretim üyesi olarak çalıştı. Bu tarihte “emeritus” sıfatı ile bu üniversiteden ayrıldı. Birçok ödülü, çok sayıda makale ve araştırması bulunan Kazgan, akademik faaliyetini kitapları ile sürdürüyor.
Prof. Dr. Asaf Savaş Akat (1996 – 1998)
BİLGİ’nin öncüsü ISIS (Istanbul School of International Studies) 1994 yazında kapılarını açtı. ISIS, öğrencilerin Türkiye’de okuyarak iki İngiliz üniversitesinden, University of Portsmouth ve London School of Economics’ten diploma almalarına olanak tanıyordu. Bilgi Eğitim Vakfı’nın kurulması ve iki yıllık yoğun çabalar sonucunda Haziran 1996’da üniversitenin kuruluş kanunu nihayet resmi gazetede yayınlandı. Sonbaharda öğrenci alabilmeyi hedefleyen İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin rektörlük görevine ise Prof. Dr. Asaf Savaş Akat getirildi. Bu görevi Kasım 1998’e kadar sürdüren Akat, o tarihten bu yana BİLGİ’de öğretim üyesi olarak çalışıyor.
Rektörlük yaptığı süreci “Üniversitenin temel organ ve kurumlarının oluştuğu, zor, heyecanlı ama aynı zamanda keyifli bir dönemdi. Kendimi şanslı sayıyorum” sözleriyle anlatan Prof. Dr. Asaf Savaş Akat’ın rektörlüğünde BİLGİ, diğer vakıf üniversiteleri arasından sıyrılarak farklılıklarıyla öne çıktı. Küçük bir kadro ile zamana karşı yarışarak üç ay içinde üniversitede dersler başlatıldı. Maslak binasının açılışından sonra yeni bölümler ve fakülteler için çalışmalara hız verildi ve üniversite bir yıl sonra Kuştepe’de yeni bir binaya taşındı. Böylelikle normal kontenjandan ilk öğrenciler alınmaya başlandı ve 1998 yılında bu kontenjanlar daha da artırılırdı.
Şehir merkezi üniversitesi olma ilkesiyle yola çıkan BİLGİ’de akademik standartlara ve katma değer yaratan eğitime öncelik verildi. En iyi olduğu alanlarda uzmanlaşmayı hedefleyerek sosyal bilimlerde güçlü bir kadro kuruldu. Toplumla canlı bir diyalog içinde olmaya özen göstererek Türkiye’nin temel sorunlarına duyarlılık felsefesi benimsendi. Prof Dr. Asaf Savaş Akat, kuruluş döneminde tesis edilen ilkelerin sonrasında da geçerliliğini koruduğunu belirtiyor.
Prof. Dr. Asaf Savaş Akat kimdir?
1943 yılında Ankara’da doğan Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, 1962 yılında Galatasaray Lisesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden 1966 yılında mezun oldu. AFS bursu ile bir yıl Kaliforniya’da lise (Redondo Union HS), OECD bursu ile iki yıl İngiltere’de lisansüstü eğitim (University of East Anglia ve London School of Economics) gördü. İstanbul Üniversitesi’nde doktor, doçent ve profesör unvanlarını aldı. Halen öğretim üyesi olduğu İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde 1996 – 1998 yılları arasında rektörlüğü üstlendi. Kamuoyunda Vatan Gazetesi köşe yazarlığı ve NTV Ekodiyalog programı ile tanınan ve Prof. Dr. Nilüfer Göle ile evli olan Akat’ın çok sayıda akademik ve güncel kitap, makale, yazı ve konferans sunuşu bulunuyor.
Prof. Dr. İlter Turan (1998 – 2001)
Kurumlaşmaya çok değer veren Prof. Dr. İlter Turan, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde rektörlük yaptığı süre boyunca kurum işlerinin nasıl yürütüleceğine ilişkin kurallar manzumesinin geliştirilmesini bu sürecin en önemli aşaması olarak gördüğünden, üniversitenin birçok alandaki faaliyetini kurallar temeline oturtan yönetmelikleri bizzat kendisi kaleme aldı. Daha önce kaleme alınmış olanları da gözden geçirerek ve ihtiyaca göre yenileyerek mevcut eksiklikleri gidermek adına çalışmalar yaptı. Göreve geldiğinde henüz iki yılını tamamlamış olan üniversitenin düzenli işleyen bir kurum olması için gayret gösteren Turan, ikinci olarak da özellikle idari kadronun ve hizmet kadrosunun BİLGİ için taşıdığı değeri hem çalışanların kendilerine hem de öğretim kadrosuna aktarmaya özen gösterdi.
Prof. Dr. İlter Turan’ın rektörlük yaptığı dönemde BİLGİ’nin öğrenci mevcudu 3700’den 8000’e çıktı. BİLGİ, Dolapdere yerleşkesini okulun tesisleri arasına katarak fiziki olarak da büyüdü. Yine aynı dönemde Türkiye’de ilk defa internet ağırlıklı MBA programı geliştirildi ve bu sayede oluşturulan hukuki düzenleme, YÖK’ün bu alandaki düzenlemesinin temelini teşkil etti. Aynı zamanda okul kütüphanesinin mevcudunda da hissedilir artış sağlandı.
“İstanbul Bilgi Üniversitesi Türkiye’de özgür düşüncenin egemen olduğu, idarenin öğretim üyesi ve öğrencilerin düşünce ve ifade özgürlüklerine sınırsız saygı gösterdiği bir kurumdur. Böyle bir kurumun rektörlüğünü yapmış olmakla gurur duyuyorum” diyen Prof. Dr. İlter Turan, rektörlük görevi süresince yaptığı tüm çalışmalarda yardımcıları Prof. Dr. Lale Duruiz ve Prof. Dr. Şule Kut’un, Mütevelli Heyeti’nin, idari kadro çalışanlarının ve tüm akademisyenlerin katkılarının da büyük olduğunu belirtiyor.
Prof. Dr. İlter Turan kimdir?
1941 yılında İstanbul’da doğan İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Profesörü İlter Turan, 1998-2001 arasında üniversitenin rektörlüğünü yaptı. Daha önce Koç (1993-1998) ve İstanbul (1964-1993) üniversitelerinde çalıştı, muhtelif Amerikan ve İngiliz üniversitelerinde konuk öğretim üyesi olarak bulundu. 2000-2009 yılları arasında Siyasi İlimler Türk Derneği’nin başkanlığını, Uluslararası Siyasi İlimler Derneği’nin başkan yardımcılığını ve 2009 Dünya Kongresi program başkanlığını yürüttü. Bugün Sağlık ve Eğitim Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanlığı’nın yanı sıra bir dizi vakıf ve şirketin yönetiminde görev alan Prof. Dr. İlter Turan aynı zamanda Dünya Gazetesi’nde yazar olarak yer alıyor.
Prof. Dr. Lale Duruiz (2001 – 2005)
BİLGİ’nin kurucuları arasında yer alan Lale Duruiz’in rektörlüğü süreci, üniversitenin kurumlaşması, büyümesi ve uluslararası bağlantılarının güçlendirilmesi dönemi olarak tanımlanabilir.
Prof. Dr. Lale Duruiz’in rektörlük yaptığı dönemde Bologna’da Magna Charta Universitatum imzalandı ve araştırma ve öğretim alanlarını kapsayan akademik özgürlüğün BİLGİ’nin temel ilkesi olduğu vurgulandı. Ayrıca Avrupa Üniversiteler Birliği üyeliği için başvuruldu ve toplantılara katılım başlatıldı. Üniversitenin akademik ve idari yapısı, yönetim bilişim sistemi geliştirilirken var olan fakültelerine Hukuk Fakültesi, Mimarlık Fakültesi ve birçok yeni lisans ve lisansüstü programların eklenmesi ile BİLGİ, sosyal bilimler alanında iddialı bir üniversite olarak yerini aldı. Bugün santralistanbul Kampüsü’nü oluşturan Silahtarağa Elektrik Fabrikası’nın Enerji Bakanlığı tarafından BİLGİ’ye devredilme anlaşması da yine Duruiz’in rektörlük döneminde imzalandı. Bunun yanı sıra üniversite ilk defa birikimleriyle Dolapdere’deki yeni binasına sahip oldu.
Lale Duruiz, BİLGİ’yi ve rektörlük sürecini “Farklı bir üniversite kurma projesini etkin ve heyecanlı bir ekiple beraber geliştirmek benim için önemli bir tecrübe oldu. Üniversitenin karar alma süreçlerinde geniş katılımın sağlanması ve toplumsal sorunların tartışıldığı bir iklim oluşturulması BİLGİ’yi gerçekten farklı bir konuma oturtmuştur” diye tanımlıyor. 2009 yılında Mühendislik Fakültesi Dekanı olarak da görev yapan Prof. Dr. Lale Duruiz, halen İstanbul Bilgi Üniversitesi İşletme bölümünde öğretim görevlisi olarak çalışıyor.
Prof. Dr. Lale Duruiz kimdir?
İzmir Amerikan Koleji’nden mezun olduktan sonra lisans derecesini ODTÜ Endüstri Mühendisliği, yüksek lisansını Boğaziçi Üniversitesi İşletme ve doktorasını da Marmara Üniversitesi İşletme programı üzerine yaptı. Sussex Universitesi’nde ziyaretçi araştırmacı olarak çalışan Duruiz, IDRC ve Ford Foundation projelerinde, yönetici araştırmacı olarak çalıştı. Otomotiv, hazır giyim ve demir çelik sektörlerinde ise teknolojik yetkinliğe ilişkin çalışmalar yaptı ve konu ile ilgili kitapları yayınlandı. 2003-2011 yılları arasında Avrupa Konseyi Bilim’de Kadın Helsinki Grubu’nda Türkiye delegesi olarak görev aldı. 1994 yılında ISIS olarak başlayan BİLGİ serüvenine ilk gün itibariyle katılan Prof. Dr. Lale Duruiz, 1996 yılında üniversiteyi kuran Bilgi Eğitim ve Kültür Vakfı›nın kurucu üyesi oldu. 1996-2001 yılları arası rektör yardımcısı olarak görev yapan Duruiz, 2001-2005 yılları arasında da rektörlük görevini üstlendi.
Prof. Dr. Aydın Uğur (2005 – 2009)
Prof. Dr. Aydın Uğur’un BİLGİ ile tanışıklığı 1995 yılında, üniversitenin kuruluş aşamasında İletişim Fakültesi’nin ders programlarını hazırlamakla başladı ve sekiz yıl boyunca bu fakültenin dekanlığını üstlendi. 2005 yılında getirildiği rektörlük görevini ise 2009 yılına kadar sürdürdü.
Aydın’ın rektörlük döneminde eski Silahtarağa Elektrik Santrali’ni devralındı ve santralin ruhu örnek biçimde korunarak yepyeni hizmetlerin zemini haline getirildi. BİLGİ’nin fiziksel büyümesine artı olarak ülkenin temel meselelerine çözüm aramak üzere gerçekleştirilen çalışmalar yapıldı. Bir ilk olan “İmparatorluğun Son Döneminde Osmanlı Ermenileri: Bilimsel Sorumluluk ve Demokrasi Sorunları” konulu konferans ve “Türkiye’de Kürt Meselesi: Sivil ve Demokratik Çözüm Arayışları” konulu konferans bu çalışmaların en büyük örneklerinden.
Prof. Dr. Aydın Uğur’un görev süresinde yer alan bir başka çalışma ise “Modern ve Ötesi, 1950 – 2000” Sergisi. 100’ün üzerinde sanatçı ve sanatçı grubunun yaklaşık 450 yapıtını içeren bu sergi Türk resim ve heykel sanatının 1950 ila 2000 arasındaki elli yıllık serüvenine yönelik o zamana kadarki en kapsamlı ve özenli çalışmayı yansıtıyordu.
İyi bir akademik yöneticinin esas katkısının, gündeliği sorunsuz döndürmekten çok “ön açmak” olduğuna inanan Prof. Dr. Aydın Uğur, “ön açmak” kavramını yani meslektaşlarının yaratıcılıklarının ve üretkenliklerinin kendiliğinden artmasını mümkün kılacak güvenli ve uyarıcı entelektüel iklimi kurmak ve sürdürmek olarak niteliyor ve kendisinin de rektörlük görevi süresi boyunca bu amaca yönelik hareket ettiğini belirtiyor.
Prof. Dr. Aydın Uğur kimdir?
Lisans eğitimini ODTÜ Ekonomi ve İstatistik bölümünde tamamladıktan sonra Paris’te Sosyoloji ve Antropoloji seminerlerine katılan Prof. Dr. Aydın Uğur, doktorasını Ankara Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi alanında tamamladı. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde yardımcı doçent olarak görev yapan Uğur, 1989-1997 yılları arasında da Marmara Üniversitesi’nde yardımcı doçent ve doçent olarak görev aldı. 1997 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin öğretim kadrosuna katıldı. İletişim Fakültesi’nin Kurucu Dekanı olan Uğur, 1997’den 2005’e kadar bu fakültenin dekanlığını sürdürdü. 2005 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörlüğü’ne atandı. 2009’da bu görevi biten Aydın Uğur, BİLGİ’de bir süre Sosyoloji Bölümü’nde öğretim üyeliğini sürdürdükten sonra 2012’de aynı üniversitenin Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanlığı’na getirildi.
Prof. Dr. Halil Güven (2009 – 2011)
2007-2009 yılları arasında Laurate bünyesinde akademik danışman ve aynı zamanda BİLGİ Mütevelli Heyeti Üyesi olarak çalışan Prof. Dr. Halil Güven, BİLGİ’nin Laureate Uluslararası Üniversiteler ağına tam anlamıyla katıldığı 2009 yılında rektörlük görevini üstlendi ve iki yıl boyunca bu görevini sürdürdü.
Rektörlük döneminde BİLGİ kapsamlı bir üniversiteye dönüştü ve dört olan fakülte sayısı Mimarlık Fakültesi ve Mühendislik Fakültelerinin de eklenmesi ile altıya çıktı. Aynı zamanda döneminde Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu, Sağlık Bilimleri Yüksekokulu, Adalet Meslek Yüksekokulu, Turizm ve Otelcilik Yüksekokulu, Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksek Okulu ve Sivil Havacılık Yüksekokulu da kuruldu.
Rektörlük görevi boyunca BİLGİ ile Laureate kültürünün uyuşturulması için yoğun çalışmalar yürüten Prof. Dr. Halil Güven, bununla ilgili pek de kolay olmayan birçok aktivite başlattı ve mevcut aktivitelere de katkıda bulundu. Bunlar arasında başlattığı uluslararası akreditasyon süreçleri olan EUA ve WASC başvurularını göstermek mümkün. “Zorlu bir dönemdi fakat BİLGİ’nin bugün kavuştuğu büyüklük, saygınlık ve kapsamlı üniversite statüsünü görünce çok mutlu oluyorum” diyen Güven; uluslararasılaşmayı, yabancı öğrenci sayısının artırılmasını, müfredatın tamamiyle İngilizce olmasını, akademik araştırmaların desteklenmeye devam edilmesini ve uluslararası akreditasyon süreçlerinin tamamlanmasını BİLGİ’nin saygınlığını koruması ve gelişmesi adına çok önemli buluyor.
Prof. Dr. Halil Güven kimdir?
Lisans eğitimini 1978’de Boğaziçi Üniversitesi’nde tamamladıktan sonra, Fulbright bursuyla gittiği ABD, Houston Üniversitesi’nde doktorasını makine mühendisliğinde yenilenebilir enerji konusunda tamamladı ve 14 yıl San Diego Devlet Üniversitesi’nde akademik kariyer yaptı. 1998-2003 yılları arasında Bahçeşehir Üniversitesi’nin kurucu rektörlüğünü üstlenen Güven, 2004-2007 yılları arasında Kıbrıs’taki Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin rektörlüğünü üstlendi. 2011 yılında ABD’ye dönen Güven, 2011-2013 yılları arasında San Diego’da Laureate kurumları bünyesindeki New School of Architecture and Design’da binalarda enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik konularında dersler verdi. “International Who’s Who” rehberinde yer alan Güven, Enerji Mühendisleri Birliği San Diego Şubesi Başkanı olarak da çalıştı. Halen BİLGİ’den izinli olarak San Diego Devlet Üniversitesi’nde görev yapıyor.
Prof. Dr. M. Remzi Sanver (2011 – )
Rektörlüğe genç bir yaşta atanan Prof. Dr. Remzi Sanver 2010 yılında Araştırmalardan Sorumlu Rektör Yardımcılığı görevine getirildi. Kendisinden önceki Rektör Prof. Halil Güven’in ABD’ye gitmesiyle, 2011 Nisan ayında vekâleten, Temmuz ayından itibaren de asaleten rektörlük görevini üstlendi.
BİLGİ’de önemli bir geçiş ve büyüme döneminin en hassas bölümüne denk gelen rektörlük sürecinde üniversite; altı fakülte, üç yüksekokul, üç meslek yüksekokulu barındıran, tam teşekküllü bir üniversite haline geldi. santralistanbul Kampüsü’nde önemli yenileme ve binalara yeni işlevler kazandırma çalışmaları gerçekleştirildi. Ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora programlarının hem sayısı hem de kontenjanları arttı. Bu süreçte, BİLGİ’nin tavrını, evrenselliğini ve geleneğini oluşturan ilkelerden ödün vermeden yeniden yapılandığını belirten Sanver, “Bu hem zor, hem de son derece heyecan vericiydi, bu süreçte rektörlüğü üstlenmiş olmaktan dolayı gururluyum” diyor.
Sanver’in rektörlüğünde BİLGİ’de ilk kez performans kıstasları sistemi getirildi. Böylelikle yayın, eğitim, sosyal sorumluluk ve görünürlük gibi alanlarda çalışmaların, benzer başarı düzeylerine taşınması hedeflendi. Bunun yanı sıra genç rektör, akademik anlamda son derece elit uluslararası toplantıları ve kişileri BİLGİ’ye davet etme geleneğinde çıtayı yükseltmeyi başardı. Aralarında John Nash’in de olduğu dört Nobel ödüllü ekonomistin katıldığı, dünyaca ünlü 800 akademisyeni bir araya getiren Oyunlar Teorisi Kongresi “Games 2012”ye İstanbul Bilgi Üniversitesi ev sahipliği yaptı. Ayrıca ilk kez, İstanbul dışında BİLGİBursa’yı açarak, MBA programları yurt içinde değişik bir kente taşındı. “Rektörlüğüm süresince BİLGİ’nin, duruşunu, açık fikirli ve sorgulayıcı karakterini benimseyen akademisyenlerin bir araya gelmeyi sürdürdüğü bir yapı olduğunu görmekten ayrıca mutluyum” diyen Sanver, giderek daha fazla “evrensel” üniversite değerlerinin yaşam biçimi haline geldiği bir üniversite geleneğini daha da güçlendirmeyi hedefliyor.
Prof. Dr. M. Remzi Sanver kimdir?
7 Haziran 1970 tarihinde doğan Prof. Dr. Remzi Sanver 1988 yılında Galatasaray Lisesi’nden mezun oldu ve aynı yıl Boğaziçi Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği eğitimine başladı. Mezuniyetinin ardından aynı üniversitede araştırma görevlisi olarak göreve başlayan Sanver 1995 yılında yüksek lisans, 1998 yılında ise doktora eğitimini tamamladı. Yine 1998 yılında BİLGİ ailesine katıldı ve ardından 2006 yılında profesör unvanını aldı. Evli ve iki çocuk babası olan Prof. Dr. Remzi Sanver, 1 Nisan 2011 tarihinden itibaren İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin rektörlüğünü yürütüyor.