Üniversite tercih döneminde, bilgi tanıtım günlerini yaklaşık 100 kişiden oluşan bilgi öğrencileri şenlendirdi. Aday öğrencilere okullarını tanıtırken bir yandan da onlarla kendi deneyimlerini paylaşan bu genç ekip tüm içtenliğiyle aday öğrencilerin heyecanını paylaştı.
Üniversiteye giriş sürecinde uzun bir çalışma maratonundan çıkan öğrencileri yorucu bir tercih dönemi karşılıyor. İyi bir akademik eğitim almak, doğru bölümü seçebilmek, okulların sunduğu imkanlar derken gittikçe karmaşıklaşan bu dönemin en büyük yardımcısı okul tanıtım günleri… İstanbul Bilgi Üniversitesi tanıtım günlerinde adaylara kendi öğrencileriyle ulaşmayı tercih ediyor. Aralarında hem öğrenci hem de mezunların yer aldığı 100 kişiden oluşan bu genç ekip üniversite adaylarını kampüste ağırlayıp hem okulu tanıtıyor hem de adayların tercih döneminde merak ettiği soruları tüm içtenliğiyle cevaplıyor. İşte bu ekipte yer alan 5 BİLGİ’linin gözünden İstanbul Bilgi Üniversitesi…
“BİLGİ’nin kendine has bir ruhu var”
Tanıtım günlerinde büyük bir keyifle çalışanlardan biri Elise Şafak… BİLGİ Uluslararası İlişkiler bölümü mezunu olan Elise, önümüzdeki yıl yine BİLGİ’de yüksek lisansa başlıyor. Çok sevdiği okulunu üniversite adaylarına anlatırken hem kendi deneyimlerini paylaşıyor hem de onlara önerilerde bulunuyor: “Ben tercih sürecimde devlet üniversitelerini çok düşünmedim çünkü bence vakıf üniversiteleri daha çok fırsat sunuyor. Özellikle de yurt dışı olanaklarında… Okul içinde kariyer merkezi, mezunlar derneği gibi hem eğitim süresince hem de mezun olduktan sonra öğrencisine birçok fırsat sunduğu için BİLGİ’yi seçtim. Ayrıca BİLGİ’nin çok fazla uluslararası anlaşması var ve aynı zamanda vakıf üniversiteleri arasında hem iyi bir eğitim veren hem de kendi çizgisini koruyan bir okul. Tanıtım gününe gelen arkadaşlara bölüm ile ilgili bilgi sorduklarında dersleri, hocaları, dersleri nasıl işlediğimizi, hocalarımızla ilişkimizi, kampüste neler yaptığımızı, buraya geldiklerinde ne gibi fırsatlara sahip olacaklarını anlatıyoruz. Kampüs turu yaptırıp sınıflarımızı, laboratuvarlarımızı gösteriyoruz, hocalarımızla görüştürüyoruz. Aslında onlar ne isterse beklentilerine olabildiğince cevap vermeye çalışıyoruz. Her gün her fakülteden belirli olarak nöbetçi hocalar bulunuyor. Onlar da tanıtım günlerine gelip tercih edecekleri bölüm hakkındaki daha detaylı soruları bu hocalara sorabiliyorlar. Kendi deneyimlerimizi de bu arkadaşlarla paylaşıyoruz. Örneğin biri bana uluslararası ilişkiler okumak istediğini söylediğinde ona aldığım dersleri, kolay bir bölüm olmadığını çok okuması gerektiğini, yaptığım Erasmus deneyimimi ve yüksek lisans olanaklarını anlatıyorum. Onun dışında kampüs turu yaptırırken yine okul içinde neler yaptığımızı da anlatıyoruz. Çimlerde oturup takıldığımız kafeleri gösteriyoruz. Aslında okulun hem avantajlarını hem de dezavantajlarını paylaşmaya çalışıyoruz. Örneğin benim yemekhane ile ilgili bir problemim varsa bunu da paylaşıp objektif olmaya çalışıyorum. Dolayısıyla insanlara bir şeyi satmak odaklı değil, sevdiğimiz ve sevmediğimiz şeyleri samimi bir şekilde anlatarak onara okulu tanıtıyoruz. Biz de burada öğrenci olduğumuz için ne yaşıyorsak onu söylüyoruz.
BİLGİ’de öğrenci olmak çok güzel bir duygu. Öncelikle çok güzel bir kampüsümüz var, şehir içinde ve okula ulaşım kolay. BİLGİ’nin kendine has bir havası var ben en çok onu seviyorum. Öğrenci profili ve hocalar da bu ruha hitap ediyor. Bu değişik bir aura. Bunda iletişim fakültesi öğrencilerinin de etkisi büyük. Çünkü buradaki öğrenciler çok yönlü. Aynı anda birçok şey yapabiliyorlar. BİLGİ öğrencilerine bir yaşam alanı sunuyor, gelen öğrenciler de bunu değerlendiriyor. Gelecek için en iyi seçenek.”
“Diplomanın yanı sıra kişisel gelişim çok önemli”
İstanbul Bilgi Üniversitesi İşletme-Ekonomi bölümü 2. sınıf öğrencisi Okan Çimen, tanıtım günlerinde yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Tanıtım günlerinde çalışıyorum çünkü bir yeri her yönüyle tanıtabilmek için öncelikle o yeri sevmek gerekir. Ben BİLGİ’yi çok seviyorum. Bu nedenle de bir katkım olmasını istedim. Burada yorucu bir temposu olsa da eğlenceli bir çalışma ortamımız var. Buraya gelen adaylara en çok uluslararası olanaklardan ve yapılan etkinliklerden bahsediyorum. Çünkü bence diplomanın yanında kişisel gelişim de çok önemli. İş deneyimi, alınan eğitimler, yabancı dil gibi etkenler ilerisi için büyük rol oynuyor. Bunları sunan bir okulu tavsiye ediyorum ben de. Çünkü BİLGİ tüm bu konularda tüm ihtiyaçları karşılıyor. Burada yeni olduğum için çok fazla deneyimim olmasa da özellikle hocalarla iletişimimi adaylara özellikle aktarıyorum. Örneğin rektörle nasıl tanıştığımı… Bizim okulda açık kapı sistemi olduğu için istediğiniz hocaya istediğiniz zaman ulaşabiliyorsunuz, rektörle bile. Benim rektörle tanışmam da yemekhanede olmuştu. Yemek yerken biri gelip yanıma oturup oturamayacağını sordu. Bayağı konuştuktan sonra kalkarken “Memnun oldum ben de Remzi Sanver” dedi. Çok şaşırmıştım. Bu deneyimimi sürekli paylaşıyorum.
BİLGİ’de okumak bence bir ayrıcalık çünkü bambaşka bir tarzı var. Bunu okulun her ayrıntısında görebilirsiniz. Sadece uluslararası değil bunun dışında sunduğu olanaklar, eğitimler, seminerler de çok fazla. Ayrıca santralistanbul bir kültür-sanat merkezi. Konserler, sergiler, festivaller düzenleniyor. Bu güzel havayı solumak isteyen herkesi BİLGİ’ye davet ediyoruz. Yalnızca okul olarak değil kampüsümüze ziyaret için de gelebilirsiniz. Karşılamaktan büyük zevk duyarız.”
“Işıkları sönmeyen kampüs”
BİLGİ’de tanıtım görevlisi olarak çalışan Bekim Sadıkay, dört yıldır görevli öğrenci programı kapsamında tanıtım biriminde çalışıyor. Ekonomi bölümünden bu yıl mezun olan Bekim aynı zamanda Reklamcılık bölümü ile çift anadal yapmış. Daha önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da parçası olduğu tanıtım biriminde üniversite adaylarına BİLGİ’li olmanın ayrıcalıklarını anlatıyor…
“Okulun en önemli artılarından biri görevli öğrenci programı. Öğrenciler kütüphane, halkla ilişkiler, tanıtım gibi farklı departmanlarda görevli olarak çalışabiliyorlar. Haftada 10, ayda 40 saat çalışılan bu program bir nevi staj imkanı tanırken bir yandan da öğrenciye maddi destek sağlıyor. Ben hem çevre açısından hem de maddi açıdan epey faydasını gördüm. Üniversite adaylarına okul hakkında ve istedikleri bölüm hakkında yardımcı olmak, yaşadıkları o sıkıntıyı daha önce tecrübe etmiş biri olarak bana yakın geliyor. O yüzden onlara yardımcı olmak istiyorum.
BİLGİ özellikle de iletişim alanında Türkiye’deki en iyi üniversitelerden birisi. Ben de yüksek lisansımı burada yapmayı düşünüyorum. Genelde yüksek lisans farklı bir üniversitede önerilir ancak ben okulumdan çok memnunum ve BİLGİ’nin en iyi olduğu alanlardan birinde yüksek lisans programına dahil olmak büyük bir avantaj. Ben lisede çok iyi bir eğitim almadım ama son derece sosyal bir öğrenci olarak mezun oldum. O zamanlar bu sosyalliğe devam edebileceğim, bana bu imkanları sağlayabilecek bir üniversite tercih etmek istiyordum. Hem şehrin içinde olması hem de büyük bir kampüse sahip olması beni çok etkiledi. Yalnızca geçen yıl bine yakın etkinlik düzelendi. Işıkları sönmeyen kampüs derler santralistanbul Kampüs’ü için. Tüm bu nedenlerden dolayı BİLGİ’yi tercih ettim. Bununla beraber çok ciddi bir akademik kadro var. BİLGİ ruhunu sağlayan etmenler bunlar. İnsanlar buraya geldiklerinde ne denli sosyalleşebileceklerini direkt olarak görebiliyorlar. 82 öğrenci kulübü var ve dilerseniz ilgilendiğiniz başka bir alanda 5 kişi toplanıp yeni bir kulüp de açabiliyorsunuz. Bu anlamda da herhangi bir bürokrasiye tabii tutulmadığımız için BİLGİ farklı bir noktada. Ben gecenin 12’sinde rektöre mail attığımda 15 dakika içerisinde geri dönüş alabiliyorum. Bu başka hiçbir okulda karşılaşılabilecek bir durum değil.