Ertuğrul Belen, üniversite sıralarında araştırıp öğrendiği ve uzmanlaştığı “Networking” kavramını Bilgi Eğitim’e taşıyor. “Networking ve torpil arasındaki farkı bilmiyoruz” diyen Belen, “Tanışma, Tanıştırma ve Tanınma Sanatı” ile her şeyin mümkün olacağını söylüyor.
“Networking” üzerine ilginiz ve araştırmalarınız nasıl başladı?
University of Wisconsin Oshkosh’da burslu okuyordum ve üniversitenin bitmesine bir yıl kalmıştı. O yaz staj yapacağım şirket çok önemliydi. Amerika ve hatta dünyanın en iyileri olarak bilinen Fortune 100’deki şirket yetkililerini tek tek bulup, başvuru yapacağımı söylediğimde herkesin ne kadar güldüğünü hatırlıyorum. “New York ve Kaliforniya’daki iyi şirketlere nasıl ulaşabilirim?” diye düşündüm. O dönemde karşıma Networking kavramı çıktı. Networking adına bulabildiğim her şeyi okudum.
Araştırma sürecimde “Speed Networking™” olarak bilinen hızlı tanışma seanslarını öğrenmiştim. Birbirini tanımayanlar bir araya geliyor ve iki dakika ya da daha kısa konuşmalarla hızlı ama etkili bir şekilde “Asansör Cümleleri” ile tanışıyorlardı. Bu çalışmayı, üniversitedeki öğrencilerle şirketler arasında yaparsam herkese faydalı olabilecek bir proje olabileceğine inandım. Sonuç mükemmeldi.
Bu süreçte General Motors’un New York City’deki hazinesinde önce staj sonra tam zamanlı çalışma imkanını sadece kendim için yakalamakla kalmamış, birçok arkadaşımın da en iyi şirketlere girmesine vesile olmuştum. O yıl hayatımı değiştiren “Networking” kavramının değerini anladım.
Networking’i “Tanışma, Tanıştırma ve Tanınma” sanatı olarak tanımlıyorsunuz. Bunu biraz açabilir misiniz? Networking neden bu kadar önemli?
Eğitimlerimde, makalelerimde ve yayınladığım kitaplarda Türkçe kelimeler ve kavramlar kullanmaya özen gösteriyorum. Networking İngilizce bir kelime ve çok fazla şeyi temsil ediyor. Bu doğrultuda, geçtiğimiz 10 yılda Türkiye’de yaptığım çalışmalarda Networking’i üç kelimeye indirgeyebildim: Tanışma, Tanıştırma ve Tanınma.
Tanışma: Bizler (bireyler ve kurumlar) hedef ve hayallerimiz genellikle üç kriterle tasarlıyoruz: Zaman, miktar ve kazanç. Yani mesela diyoruz ki “İki yıl içinde (zaman), şu ürün ve hizmetten şu kadar üretirsem (miktar), bu kadar para kazanırım ya da şu pozisyona terfi olurum (kazanç).” Aslında bunu yapmak yanlış değil. Ancak en önemli boyutu eksik: Güven odaklı ilişkiler. Yani aynı hayal ve hedefleri ilişkilerle de tasarlamak lazım: “Bu yıl kimlerle tanışmalıyım? Çevremdeki ve yeni tanışmak istediğim insanlar nereye koşuyorlar? Onlara nasıl yardımcı olabilirim?” diye insanın kendisine sorması ve mutlaka harekete geçmesi gerekiyor.
Tanıştırma: Aynı okuduğunuz ve çok faydalandığınız bir kitabı bir dostunuza önermek gibi, tanıdıklarınızı tanıştırmanın da domino etkisi vardır. Çevrenizdekilerle sohbet ederken sadece havadan sudan konuşarak değil de, neler yaptıklarını ve hedeflerini öğrendiğinizde, bir süre sonra sihirli bir şeyi fark etmeye başlarsınız: Çevrenizdekilerin ihtiyaçlarının yani birinin talep ettiğini, diğerinin sunduğunu görürsünüz. İşte, burada tanıştırmanın gücü ortaya çıkar. İki kişiyi tanıştırmak sadece bir hareket gibi gözükür. Ancak başarılı bir tanıştırmada bundan memnun kalan, hatta minnettar olan iki kişi vardır. Bu da Networking’de tanıştırmanın katlanarak artan domino etkisidir.
Tanınma: Tanışma ve tanıştırmalarınızı güven odaklı ve etkili yaptığınızda, bir süre sonra çevrenizdeki insanlar konunuzla ilgili bir gelişme olduğunda ilk sizi hatırlar ve ararlar. Yani, Networking’de başarılı tanışma ve tanıştırmanın sonucu tanınmaktır. Sizi önermek ve referans göstermek onları da güçlendirir.
Eğitimde yer alan “Asansör” cümlesi ve “Kartvizit Poker” uygulamaları nedir?
Asansör Cümlesi: Asansör cümlesi, bir metafor yani benzetme. Lobiye inmek için bindiğiniz bir asansörde kapı bir alt katta açılıp, içeri uzun zamandır tanışmak istediğiniz birinin tesadüfen girdiğini düşünün. Bu durumda, asansör cümlesi nasıl bir sohbet olması gerektiğini temsil eden kavramdır. Buna göre kendinizi kısa ama karşınızdakinin soru sormasını kolaylaştıracak şekilde tanıştırmalısınız.
Kartvizit Poker: Bu uygulamayı tasarlamaktaki amacım şuydu: Çevremizdeki insanların hedefleri aslında her gün değişiyor. Büyük hedefleri aynı olabilir ama bu sabah uyandıklarında kiminle işbirliği yapmak istediklerine karar verecekler. Bazıları kime ulaşmak istediklerini biliyor olacak. Diğerleri ise arayışa girecekler. Bu doğrultuda, iş dünyasında özellikle birbirine güvenen profesyonelleri belli aralıklarla bir araya getiriyoruz. Bir önceki buluşmada kimlerle tanıştıkları hakkında karşılıklı sohbet ediyorlar. Bu çalışmanın sonucunda birbirleriyle kimleri tanıştırabileceklerine karar veriyorlar.
Son olarak, okuyucularımıza networking eğitimi almanın öneminden bahsedebilir misiniz? Bu eğitimi alan kişiler ne gibi özellikler kazanacak?
Eğitime katılacakların kazanacakları en önemli yetkinliğin Networking vizyonuyla, kendi hayatları ve kurumlarını ilişkilerle yeniden tasarlayabilmeleri olduğuna inanıyorum. Bu da öyle bir güçtür ki, aynı benim yıllar önce -10 derecede Oshkosh adlı küçük bir kasabadan New York City’de General Motors hazinesine giden ilişkiler ağını tasarlamam gibi… Hayatta her şey ama her şey mümkün yeter ki güven odaklı ilişkileri tasarlamayı ve Networking stratejilerini öğrenelim.