Şişli: “Fizyoterapist, size özel uygunlukta olan egzersizleri önerebilir, öğretir ve denetler.”
BİLGİ Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Hülya Şişli, çalışma hayatında duruş hatalarından kaynaklanan sağlık sorunlarını ve yapılması gerekenleri anlattı.
Hülya Şişli, günümüz insanının sağlık sorunlarının en önemli nedenlerinden birinin yetersiz aktivite olduğunu söylüyor. “İş gereği masa başında geçen saatleri dengeleyecek aktiviteler şart” diyor. |
Şişli’ye göre, çalışma hayatlarımız, tüm yakınmalarımıza rağmen hayatımıza anlam katma yollarımız. Bu yollardaki fiziksel, zihinsel yüklerimiz, stres ve yorgunluklarımız giderilmeli, enerjimiz, dayanıklılığımız desteklenmeli, risk analizimiz yapılmalı ve önlemler alınmalı. Tüm bunlar, multidisipliner bir sağlık ekibi, ekipmanları ve tedavilerini gerektiriyor. Sağlık ekibinde çeşitli uzmanlıklarda hekimler, psikolog, hemşire, diyetisyen gibi sağlık uzmanlarının bulunması da şart.
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde 5 yıldır Fizyoterapi ve Rehabilitasyon (FTR) eğitimi veriliyor. FTR eğitimi, sağlığı korumak, geliştirmek ve hareket sistemini, fiziksel yeterliliği etkileyen geniş bir yelpazedeki hastalıkların değerlendirilmesi, tedavisi ve rehabilitasyonu ile ilgili bilimsel yaklaşımlar ve uygulamalar konusunda yeterlilik kazandırmayı hedefliyor. Bu amaçla öğrencilere Anatomi, Fizyoloji, Kinezyoloji gibi temel derslerin yanında Klinik Bilimler, Rehabilitasyon Teknikleri, bol pratikli Fizyoterapi uygulamaları ve hastane stajları gibi çeşitli dersler veriliyor.
Çalışma hayatındaki duruş bozuklukları en sık hangi sağlık sorunlarına neden oluyor?
Omurgamız duruş bozukluklarından etkileniyor. Oturarak çalışanlarda boyun, sırt ağrıları ve klavye kullanımına bağlı el, parmak sorunları sıklıkla görülüyor. Ayakta çalışanlarda ise bel, diz, ayak ağrıları daha sık görülüyor. Omurganın yeterli desteklenememesi Kifoz, Lordoz gibi omurga kavislerinin patolojik olarak artmasına, vücut simetrisinin bozulması ise Skolyoz denilen omurga eğriliklerine neden oluyor. Çalışma hayatında sık tekrarlanan duruş ve oturuş bozuklukları, kas, iskelet sistemi hastalıkları, eklem dejenerasyonları dışında solunum ve dolaşım sisteminde yetersizlikler ve metabolik aktivitelerde azalma ile sonuçlanabilir. Yani, tendinitler ve kas spazmı kadar varis, obezite, ve kalp hastalıkları riskinden de söz edebiliriz.
Duruş ve psikoloji birbirini etkiliyor
Duruş şekli insanın psikolojisini de etkiliyor mu?
Yaşımız, karakterimiz ve psikolojimiz duruş şeklimizi etkilediği gibi, tersini iddia etmek de mümkün. Kendine güvenen, güçlü, mutlu kişinin dik duruşunu, baş omuz seviyesini, hatta gururlu ve ahenkli yürüyüşünü bir düşünün. Çekingen, karamsar, yorgun bir kişinin düşük omuzları, öne eğilen başı, kamburlaşan sırtı, duruşu, oturuş şekli çok tipiktir. Bu ruh hallerinden kurtulmak için postürün ve yürüyüşün iyi analiz edilmesi ve gerekli gevşeme, farkındalık egzersizleri ile vücudun gücü, kontrolü, koordinasyonu sağlanarak, psikolojisini de etkilemek mümkündür.
Masa başında çalışanlar neler yapmalı?
Masa başında geçen zaman için doğru ölçülerde masa, ekran, ergonomik bir koltuk ve doğru oturma alışkanlıkları edinilmeli. Bunun için kişinin ölçüleri, postürü (duruşu), gereksinimleri dikkate alınmalı. İki saatten uzun süre aynı pozisyonda kalınmamalı. Çalışma saatleri küçük yürüyüşlerle bölünmeli. Günde iki kez ofis içi postür egzersizleri yapılmalı. Fizyoterapist, size özel uygunlukta olan egzersizleri önerebilir, öğretir ve denetler.
Sorun: Sabit pozisyonda kalmak
Bir de tüm gün ayakta çalışanlar var. Onlar neler yapmalı?
Çalışma hayatında tüm gün masa başında oturmak da sürekli ayakta kalmak da riskli. Sorun daha çok sabit pozisyonda kalmak ile ilgili. Aynı pozisyonda uzun süre kalındığında vücudun yük taşıyan, zorlanan, aşınan bölümlerinden söz edebiliriz. Ayakta çalışanların uygun ayakkabı, tezgah, alet kullanması, düzgün duruşu koruyabilmesi, yeterli dinlenebilmesi çok önemli. Yer çekimine yenik düşmeyecek kas, iskelet ve dolaşım sistemi için kişiye özel egzersizler öğretilmeli. Ağırlık aktarma, denge ve postür egzersizleri çok uygun olur. Gün sonunda şişen ayaklardan korumak için dekonjestif egzersizler de verilmelidir.
Akşam eve gittikten sonra yapmamız gereken hareket veya bir dinlenme şekli var mı?
Gün boyu sürdürülen duruş davranış şeklinin tam tersine gerek duyulduğunu söylemek mümkün. Sağlık; fiziksel, ruhsal ve sosyal bir iyilik halidir. Bu unsurların dengeli, uyumlu bütünlüğü için ev ve iş hayatımızı, hareket ve dinlenme miktarımızı dengelemeye gereksinim duyarız. Dinlenme, gevşeme biçimleri kişiye göre değişir. Bir yorgunluğu bir başka aktivite ile değiştirme, algıları farklı yönlendirme, sık kullanılan tekniklerdir. Kas iskelet sistemimizin iyi, verimli, dayanıklı kullanımı için sabah işe gitmeden önce ve akşam eve döndükten sonra yapabileceğiniz egzersizler var. Sizin fiziksel yeterliliğinizi ve gereksinimlerinizi değerlendiren bir Fizyoterapistin önerileri ile size özel egzersizlerin belirlenmesi en sağlıklısı olacaktır.
Duruş bozukluklarını düzelttiği iddia edilerek satılan korseler bu konuda yardım sağlıyor mu?
Omurganın tek yönlü olarak kullanılması, kas gücünde dengesizliğe neden oluyor. Omurganın stabilizasyonu kaslar tarafından sağlanamayınca ve travma riski artınca onu dıştan korse ile desteklemek gerekebiliyor.
Bir örnekle anlatayım, karın sırt kasları arasında güçler dengesi biri aleyhinde bozulursa, bel stabilizasyonu bozulur. Bel ağrıları, kas spazmı, disk dejenerasyonu ile sonuçlanabilir. Bu tablodan korunmak ya da tedavi etmek için bel stabilizasyonunu sağlayan kasların korunması ve geliştirilmesi gerekir. Korse, kısa bir süre için rahatlama sağlar. Fakat kullanım süresi uzadıkça kaslara hiç fırsat tanımaması, gücünü daha da azaltması nedeniyle sakıncalıdır. Yani, bizim örneğimizdeki hastanın sırt kaslarında kronikleşen spazmı çözmek ve karın kaslarını geliştirmek önceliklidir. Akut travmalarda, ani bel tutulmalarında olayın şiddetini azaltmak, ek travmalardan korumak için bir süreliğine korse kullanılabilir.