Lider iş insanları, akademisyenler ve sivil toplum temsilcilerinden oluşan BİLGİ Danışma Kurulu, pratik yaşamla akademik derinliği buluşturuyor. Kurul’un Başkanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, yüksek okul ve fakültelerde de danışma kurulları oluşturulacağını söyledi.
İş hayatı ve sivil toplumu akademik hayatla buluşturan BİLGİ Danışma Kurulu’nun Başkanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan sorularımızı yanıtladı. Arıboğan, “Danışma Kurulu’nun hedefi BİLGİ’deki akademik ve kültürel üretkenliği dış dünyaya yansıtmak ve dış dünyadaki üretimi de üniversite içine taşımak” dedi. Her biri farklı bakış açısına sahip uzmanlardan oluşan Kurul, ortak akıl etrafında birleşecek.
Danışma Kurulu, hangi fikir doğrultusunda ortaya çıktı?
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin kuruluş vizyonu, her zaman farklı ve hatta zıt fikirlerin rahatça paylaşıldığı bir ortamda küresel standartlarda bir eğitim modeli kurmaktı. Kalite kriterlerine sadece akademik yayın sayımızla, hocalarımızla, müfredatlarımızla değil, aynı zamanda BİLGİ’ye özgü özgürlükçü ve paylaşımcı bir yaşam stili sunarak ulaşmayı hedefledik. Üniversitemizin Türkiye’nin siyaseten zor zamanlarındaki dik duruşu da bunun bir göstergesi. BİLGİ’nin kapısı kurulduğu günden bugüne kadar ona ihtiyaç duyan herkese açık oldu. Öğrencilerimizin, hocalarımızın inançları, düşünceleri, giyim kuşamları bizim için bir tehdit olmadı. Ülkemizin toprağında yetişen her rengi, her çiçeği sevdik; kolladık. Bu yönetim modeli aslında üniversitenin mottosunu da oluşturan “Okul için değil, yaşam için öğrenmeli” felsefesinin de yapı taşı.
BİLGİ, bugün Laureate ağının avantajlarını öğrencilerine ve akademisyenlerine sunarken aynı zamanda birçok uluslararası akreditasyon sürecinin de içinde ve Türkiye’de vakıf üniversiteleri arasında öncü konumda. Bu konumu pekiştirerek Türkiye’nin iş ve fikir sanat dünyasının bir araya geldiği üniversite için katkı sağlayabilecekleri, kendi birikimlerini paylaşabilecekleri bir yapı kurma fikri de hep vardı ama şimdilerde hayata geçirdik. Ben de bu kurumun kuruluş yıllarından beri BİLGİ bünyesinde yer aldım. BİLGİ’deki Mütevelli Heyeti Üyeliği görev süremin bitişiyle, Mütevelli Heyeti’nin önerisi ile Danışma Kurulu başkanlığını kabul ettim.
Kurul’un işleyişi hakkında bilgi alabilir miyiz? Nasıl bir organizasyonel yapı ve görev dağılımı söz konusu?
BİLGİ Danışma Kurulu yılda 4 defa bir araya gelen, ama üretilen projeler bazında çok daha sık toplanan bir yapı olarak yoluna devam ediyor. Spesifik olarak bir görev dağılımının olmadığı tüm kurul üyelerinin eşit söz hakkına sahip olduğu Danışma Kurulu, üniversite ile üniversite dışı yaşamın birbiri ile iletişim ve etkileşim içerisine geçmesini sağlıyor. Bu ikili besleme süreci üniversitenin akademik dinamizmine de katkı sağlıyor. Pratik yaşamın en üst düzey deneyim ve birikimini, akademik derinlik ve seçkinlik ile buluşturuyor.
Kurul hangi periyotlarda ve hangi başlıklar etrafında toplanıyor?
Kurul olağan ve olağanüstü olarak toplanıyor. Üniversitenin Danışma kurulları olduğu gibi, Fakültelerin de danışma kurullarını oluşturma safhasına geçtik. İlk olarak pilot fakülte ve yüksek okullarla başladık. Kurullarımız, yukarıdan aşağıya birbirine eklemlenmiş bir ağ gibi yayılacak.
Danışma Kurulu, lider iş insanları, akademisyenler ve sivil toplum temsilcilerinden oluşuyor. Farklı bakış açılarına sahip kişilerin aynı platformda buluşması nasıl bir avantaj sağlıyor?
BİLGİ’nin kurucuları da aslında tam da bu tür farklı bakış açılarının bir araya geldiği ve bir değer ürettiği bir yapı oluşturmuşlardı. Ben de BİLGİ’nin kuruluşundan itibaren hem içinde hem de dışında bu tür bir zenginliğin verdiği katkıyı, en iyi gözlemleyenlerden biriyim. Bu yüzden farklı bakış açılarına sahip, farklı uzmanlıkları ve tecrübeleri olan insanların aynı masa etrafında konuşması ve fikirlerini paylaşmasının değerine inanan biriyim. Bu da Türkiye’deki yükseköğretim sisteminin ana ihtiyaçlarından biri aslında. Bu tür yapıların sistemin tamamına yayılmasının oluşturacağı faydaya inananlardanım.
Hedeflerinizi öğrenebilir miyiz? Kurul neleri değiştirip/dönüştürecek ve hangi alanlara katkı sunacak?
Danışma Kurulu’nun hedefi BİLGİ’deki akademik ve kültürel üretkenliği dış dünyaya yansıtırken, dış dünyadaki üretimi de içeriye emmek; mezunlarımızın, akademisyenlerimizin ve öğrencilerimizin gurur duyduğu, duyacağı güçlü marka kimliğimizin pekiştirilmesini sağlamak. Bir yandan da dayanışma ve sahip çıkma kültürünün kendisini BİLGİ’li hisseden herkesi kapsayacak bir yaygınlığa ulaşmasına yardımcı olmak istiyoruz. Katkı konusunda ise her kurul üyesi bir rengi, bir anlayışı, bir sektörü temsil ediyor ve bu çok renkliliğin üniversiteye en çok katkı sağlayacak yapı olduğuna inanıyorum. Burada önemli olan, alan belirlemeksizin herkesin fikrinin ve düşüncesinin bir ortak akıl üretmek için birleşmesi. BİLGİ’nin zaten artık netleşmiş ve yerleşmiş değerlerine ancak bu şekilde katkı sunabiliriz.
QS tarafından verilen kalite ödülüyle ilgili neler söylersiniz?
Üniversitemizin son günlerde aldığı ve uzun süren emeğin sonucu olan Kalite ödülü çok değerli. Yine zorlu bir sürecin meyvesi olan dünyanın saygın Yükseköğretim Derecelendirme Kuruluşu QS’in, 2015 yılı “Gelişmekte Olan Avrupa Ülkeleri ve Orta Asya Üniversiteleri Sıralaması”nda, en iyi 140 üniversite arasında yer alması ve sıralamaya göre BİLGİ’nin Türkiye’deki en iyi 4 vakıf üniversitesi arasında gösterilmesi önemli ve sevindirici gelişmeler.
Kriterler arasında akademik saygınlık, istihdam edilebilirlik, fakülte ve öğrenci sayısı, fakülte başına yayımlanan makale sayısı, web etkinliği, doktora yapmış öğretim üyesi oranı, makale başına yapılan atıflar, uluslararası fakülte sayısı ile uluslararası öğrenci sayısı var. Tüm bunların değerlendirilerek bu ödüllerin alınması kanımca BİLGİ’nin kalite ve değerlerine verdiği önemin göstergesi.
BİLGİ DANIŞMA KURULU ÜYELERİ
Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan (Başkan)
Prof. Dr. Aydın Uğur
Fatih Akol
Gülden Yılmaz
Hakan Üstünberk
Prof. Joseph H.H. Weiler
Nilüfer Bulut
Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu
Sunay Akın
Süreyya Ciliv
Zafer Yıldırım