İstanbul Bilgi Üniversitesi Küresel Sorunlar Platformu’nda Genel Koordinatör olarak çalışan İdris Kardaş, üniversite yıllarından beri insan hakları örgütlerinde gönüllü olarak çalışıyor. Kardaş, toplumsal sorunların çözümüne katkıda bulunabilmek için sivil toplum alanında çalışmaya karar verenlerden.
Lisans eğitimini İstanbul Bilgi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde burslu olarak tamamlayan İdris Kardaş, lisede sayısal bölüm öğrencisi olmasına rağmen daha sosyal bir bölümde okumak istemiş. Kardaş, ilk iş deneyimini üniversite yıllarında kazanmış ve BİLGİ tarafından Türkiye’nin farklı şehirlerinde gerçekleştirilen ve AB tarafından desteklenen “Sinema ve İnsan Hakları” projesinde Proje Asistanı olarak görev almış.
Sosyal anlamda müthiş projeler gerçekleştiriyor
BİLGİ’nin sosyal anlamda müthiş projeler gerçekleştirdiğini söyleyen Kardaş ve bu sosyalliğin en önemli tercih sebebi olduğunu şu ifadelerle anlatıyor: “Bilgi Üniversitesi sosyal anlamda müthiş projeler gerçekleştiriyor, ülkenin gündeminde yer alan neredeyse tüm sosyal, siyasal, ekonomik meselelerde adından söz ettiriyordu. Üniversite sınavlarına hazırlandığım dönemde, hangi gazeteyi açsanız hangi alanda bir haber okusanız içinde İstanbul Bilgi Üniversitesi mutlaka geçiyordu. Televizyonlarda da keza aynı şekilde. Ülkenin en çok seyredilen ekonomi programlarından tutun da, Türkiye televizyon haberciliğinde fenomen olan 32. günün çekimlerine kadar hemen her programda İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin etkisini görmek mümkündür. Ülke gündeminin merkezinde olmak, bana büyük bir tecrübe sağlayacaktı. Nitekim öyle oldu. Sosyal bir üniversite olması benim için en önemli nedendi.”
BİLGİ mezunu olmanın farkını her alanda hissediyor Kardaş. Çalıştığı alan olan siyasette, medya ve sivil toplumda BİLGİ ile bir şekilde yolları kesişmiş insanlarla karşılaşıyor. Bunun bir büyük rahatlık sağladığını ifade ediyor ve “Bunun yanı sıra çalışma kültürü ve hayata bakış konusunda büyük yararı oldu. BİLGİ, eğer isterseniz size değerli bir vizyon katıyor, hayata, dünyaya ve ülkeye bakışınızı belirleyen etkili bir faktör oluyordu. Bunu hala hissediyorum.”
İlk adresi Uluslararası Af Örgütü
Sivil toplum kuruluşlarıyla yolunun nasıl kesiştiğini sorduğumuz Kardaş, şöyle diyor: “Üniversite’de okurken insan hakları ile ilgili derneklerde gönüllü olarak yer aldım. Uluslararası Af Örgütü ilk adresim olmuştu. Ülkenin insan hakları sicili çok kötüydü. 90’lı yıllarda müthiş bir yıkım vardı. Bu konularda çalışmalar yapmak, sorunların çözümüne katkıda bulunabilme şansı yakalamak, en azından var olan bir haksızlığa tepki koymak için sivil toplum kuruluşlarında yer almaya başladım. BİLGİ’de okuduğum için her toplantıdan, her panelden, her projeden haberim oluyordu. Ülkenin en önemli sorunlarının tartışıldığı etkili toplantılarda yer alma şansım oluyor ve bu da benim açımdan bulunmaz bir fırsat demekti. Böylece sivil toplum kuruluşlarında yer almanın önemli olduğunu, değişmek ve değiştirmek için iyi bir fırsat olduğunu anladım.”
Türkiye’de sivil toplumun modern anlamda gelişiminin henüz çok yeni olduğunu söylüyor Kardaş ve henüz kurumsallaşma problemleri ile uğraşıldığına dikkat çekiyor. “Toplumun ve devletin sivil toplum kuruluşlarına bakış açılarının çok farklı” diyen Kardaş, sürekli farklı kalıplar içerisine sokulan bir sivil toplum anlayışının olduğuna vurgu yapıyor. Kardaş, “Toplumun, devleti etkileme, karar alma süreçlerine dâhil olma, katılımcı demokrasi pratikleri ve sorunların daha gerçekçi çözümü için sivil toplum kuruluşlarına daha fazla inanmaları gerekiyor. Modern dünyada sivil toplumun gelişimi demokrasinin de gelişimi demektir. Türkiye’de bu anlamda çok yol alındı. Dernek kurmak çok kolaylaştı. Devletin, özel şirketlerin, yabancı kuruluşların destek mekanizmaları çok çeşitlendi. Ben bu bağlamda sivil toplumun Türkiye’deki durumundan ve gelişim eğrisinden umutluyum. Eksikler mutlaka var. Özellikle kurumsallaşma, gönüllülük ve adanmışlık çok önemli. Ancak bunları verimli bir şekilde kullanmak da çok önemli. Sivil toplumu destekleyen, yol gösteren, gelişimlerine katkı sağlayan yapıların kurulması ve finans kaygısı olmadan yaşamını sürdürmesi çok yerinde bir çalışma olur.”
Age of Empires seanslarını çok özlüyor
Öğrenciliği sırasında BİLGİ yurdunda kalan Kardaş, yurttaki anılarını çok özlüyor. Yurt hayatı Kasımpaşa’da başlamış ve daha sonra Tophane’de devam etmiş. Bu sırada çok güzel dostluklar edinmiş. O günlerde kalanları şöyle anlatıyor: “Sabahlara kadar devam eden sohbetler, sınavlardan çakma pahasına da olsa sabahladığımız Age of Empires seanslarımızı çok özlüyorum. Hepsi birbirinden değerli arkadaşlarla birlikte çok huzurlu bir öğrencilik yaşadık.”
Çok sık seyahat eden Kardaş, iş dışında ailesiyle zaman geçiriyor ve hala sivil toplum kuruluşlarında gönüllü olarak görev alıyor.
Üniversitedeki favori mekânınız? Dolapdere Kampüsü’ndeki büyük siyah basamaklar
Favori hocanız? Prof. Dr. Asaf Savaş Akat
En son okuduğunuz kitap? Kafamda Bir Tuhaflık – Orhan Pamuk
En son izlediğiniz film? Spectre
En son gittiğiniz şehir? Diyarbakır
