BİLGİ Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler mezunlarından Ahmet Mücahit Arınç, Turkish Petroleum International Company’nin kurumsal iletişim süreçlerini koordine ediyor. Daha önce TOBB’da görev yapan Arınç, sivil toplum tecrübesini şirketine aktarıyor.
Turkish Petroleum International Company (TPIC) şirketinde Kurumsal İletişim Koordinatörü ve İstanbul Branch Ofisi Müdürü olarak çalışan Ahmet Mücahit Arınç BİLGİ’yi tercih etme nedenlerini şöyle anlatıyor: “İstanbul Bilgi Üniversitesini seçmemin en büyük nedeni öncelikle kendi alanlarında duayen birçok akademisyenden ders alma, onların tecrübelerinden yararlanma ve geleceğe yönelik kariyer hedeflerim için istişare edebilme olanağı bulabilecek olmamdı.”
BİLGİ’de geçirdiği yıllar kişisel gelişimine katkı sağlamış
BİLGİ’de geçirdiği zamanı nasıl hatırladığını sorduğumuz Arınç, şöyle diyor: “İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde öğrenim hayatım boyunca geçirdiğim zamanın her anından büyük keyif aldım. Üniversitemizin mottosu da olan yaşam için öğrenmeliyiz düsturuyla öğrencinin taleplerine ilgi gösteren, fikirleri ve düşünceleri özgürce tartışmaya ve yansıtabilmeye imkân veren sosyal ortamıyla kişisel gelişimime çok büyük katkıları oldu. Bunun dışında öğrenci kulüpleri vasıtasıyla dayanışma, kolektif hareket edebilme, paylaşma ruhunu pekiştirmemize yardımcı oldu.”
BİLGİ’li olmanın kıymetli bir network sağladığını vurgulayan Arınç, bu network sayesinde hemen her sektörde yer alan başarılı profesyonellerle irtibat kurabildiklerini söylüyor.
Türkiye enerji sektörünün gelişimini nasıl görüyorsunuz sorusunu sorduğumuz Arınç, şöyle diyor: “Türkiye bulunduğu coğrafya itibariyle jeostratejik bir konumdadır. Bunun belli avantajları ve dezavantajları vardır. Etrafımızda gelişmiş, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeler vardır bunun için de haliyle çok farklı dil, din, ırk ve kültür farklılıklarından sosyal, siyasi ve ekonomik olarak etkilenebilmekteyiz. Bütün bunlara ek olarak Dünya artık küresel bir köy olarak tanımlandığından etrafımızda ve Dünya’da olan bütün gelişmeleri çok iyi anlayıp, analiz edip buna göre kendimizi konumlandırmamız gerekmektedir. Türkiye aynı zamanda Dünyada ki primer enerji kaynak üssünün tam ortasındadır. Arz ve tüketim ülkeleri arasında köprü mahiyetindedir. Dünyadaki ülkelerin hepsinin şuan ve gelecekte ekonomik ve siyasi olarak en çok etkileneceği konu ise bu kaynaklara erişim kabiliyetidir. Türkiye bu jeopolitik ve jeostratejik avantajlarına rağmen maalesef kendi topraklarında petrol ve doğalgaz kaynaklarını çok az barındırmaktadır. Bu da etrafında yer alan ve bu kaynaklara rezerv itibariyle sahip olan ülkelerle stratejik işbirlikleri geliştirmekle ve aynı zamanda yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla yatırım projeleriyle mümkün olacaktır. Enerji sektörü bu haliyle devlet politikalarının geliştirilmesinde başat vazife görmektedir. Bütün bu önemine rağmen hala daha sektör ülkemizde niş ve spesifik bir alan olarak görülmektedir. Benim enerji sektörüne tüm ilgim de bu uzmanlığı kazanıp ülkemizin kalkınmasına faydalı olabilecek stratejilerin kurulmasında vazife alabilecek olmamdır. Bu sektöre girmeyi düşündüğümde ve şu anda beni heyecanlandıran temel dinamik buydu ve hala yeni şeyler öğrendikçe daha da heyecanlanıyorum.”
İlk iş deneyimini TOBB’da kazanmış
Arınç, ilk iş deneyimini Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği(TOBB) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV)’da edinmiş. TOBB’da proje geliştirme süreçlerinde yer alan Arınç, “TOBB gibi Türkiye’de Ekonomi ve Sanayi örgütlerinin çatı kuruluşu olan ve bu manada en güçlü sivil toplum kuruluşu niteliği taşıyan bir kurumda ekonomik kalkınma ve siyasi politikalara katma değer sağlayacak projeler geliştirilmesi noktasında hazırlanan çalışmalarda yer almak güzel bir tecrübeydi” ifadelerini kullanıyor. Arınç, TOBB’da yer aldığı sürece boyunca yatırımcıların, müteşebbislerin sorunlarını, taleplerini yerinde görme fırsatı bulmuş. Ayrıca, işveren, devlet ve işçi arasında kurulan denge mekanizmasının işletilmesi süreçlerini deneyimleme olanağı bulmuş.
Yakın tarihe ilişkin tartışmaları çok özlüyor
Öğrencilik günlerini güzel anılarla hatırlayan Arınç, “Üniversite dönemi, farklı şehirlerden, farklı kültürlerden yetişmiş bireylerin ortak bir çatı altında buluşması, birbirini tanıması ve hayatlarının geri kalanında belki de güzel birliktelikler yaşabilmesine imkân veren bir süreçtir” diyor. Temel olarak siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler disiplini altında dersler alan Arınç, bu derslerde yakın tarih ve günümüze ilişkin yapılan tartışmaları çok özlüyor. Ayrıca kantin sohbetlerinin ve Öğrenci Birliği seçimleri zamanında yapılan paylaşımların da kendisinde özel bir yeri olduğunu belirtiyor.
Zaman kavramına çok özen gösterilmesi gerektiğini düşünen Arınç, düşüncelerini şu sözlerle paylaşıyor: “Hayatta en çabuk yitirdiğimiz fakat en çok üzerine özen göstermemiz gereken şey ‘’zaman.’’ Hayat olanca hızıyla akıp giderken bazen biraz dinlenmeliyiz. Etrafı ve kendimizi tekrar tekrar sorgulayıp yaptıklarımızdan dersler çıkarıp yarına yeniden motive bir şekilde başlayabilmeliyiz diye düşünüyorum. Sevdiklerimizi ve onlarla geçirdiğimiz anların kıymetini bilmeliyiz. Bu manada bu üniversitemizin temellerini atmış dolayısıyla hepimizin üzerinde ciddi hakkı ve emeği olan yakın zamanda kaybettiğimiz Latif Mutlu hocamıza da Allah’tan rahmet, sevenlerine ve üniversitemize baş sağlığı diliyorum.”
Fuarlara ve sergilere katılıyor
İş dışında ailesi ve çocuklarıyla zaman geçirmeye özen gösteriyor Arınç. Fırsat bulabildiği ölçüde sosyal etkinliklere katılıyor. Dönem dönem açılan fuarlara ve sergilere katılmaya gayret ediyor. Seyahat etmeyi çok seviyor ve sevdiklerimle yeni yerleri keşfetmekten çok mutlu oluyor.