Yeni kampüs eski dostluk

Eski Silahtarağa Elektrik Santrali çalışanları İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafından düzenlenen organizasyonda 9. kez bir araya geldi. Her geçen yıl büyüyen buluşmada eski anılar tazelendi. Buluşma Silahtarağa Santrali kapanmadan önce atölye olan Papaz Restoran’da yapıldı. 

Her yıl eski Silahtarağa Santrali çalışanlarını bir araya getiren İstanbul Bilgi Üniversitesi, Silahtarağa Santrali’nin dokusunu ve sosyal çehresini yaşatıyor. Buluşmalara, 1938 yılında kapatılan santralin işletme mühendislerinden güvenlik görevlilerine kadar çok geniş bir katılım söz konusu.

Çocukluğunu santralin bahçesinde top oynayarak geçirenler, eşini ilk kez santral lojmanının kantininde görenler, babasıyla birlikte kampüsteki dereden balık tutanlar… Bugün, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin konumlandığı santral, pek çok hatıranın da mekanı.

Son jeneratörü devreden çıkaran isim: Çetin Tekban

Santralin İşletme Mühendisi Çetin Tekban, 1983 yılının 19 Mart’ında son jeneratörü devreden çıkaran isimlerden… santralistanbul’un bugünkü durumunu gayet iyi buluyor ve ileride, içinde önemli bilgilerin olduğunu ifade ettiği kazan dairelerinin de açılmasını bekliyor. Tekban şöyle diyor: “1970 senesine kadar Silahtarağa Santrali çok bakımlıydı ve Türkiye’nin yüzde 7 enerji ihtiyacını karşılıyordu. Ancak TEK’e geçtikten sonra gereken önem verilmedi.” Eski santral çalışanları buluşmasına her sene geliyor. Bu buluşmalarda, arkadaşlarıyla eski hatıraları anıyor. Tekban, “Burada bir araya geldiğimiz arkadaşlarla uzun yıllar birlikte çalıştığımız için çok fazla anımız var. Ben santral kapanana kadar 20 yıl çalıştım. İstanbul Bilgi Üniversitesi sonuna kadar burayı muhafaza etmeli. Burası Türkiye’nin ilk santrali. 1914 yılında kuruldu ve tam 70 sene çalıştı. Burası İstanbul’a ilk elektrik veren santraldir. Elektrik ilk olarak tramvaylara sonra da devlet dairelerine verildi. Hatta hiç unutmam o yıllarda tüketimi arttırmak için bedava ütü dağıtılırdı.”

Silahtarağa Elektrik Santrali çalışanları ve ailelerinin kaldığı lojman tam bir yaşam alanıymış. Öyle ki lojmanda piknik yapılır, hep beraber oyunlar oynanırmış. Ayrıca düğün, nişan gibi organizasyonlar derneğin lokalinde olurmuş. Santralin lojmanlarında 25-30 yıl geçirenler ve buluşmaya üç kuşak gelenler de var. Konuklardan biri geçen yıl kızıyla bu yıl ise torunuyla gelmiş. Üstelik her yıl gelmeye ve eski dostlarını görmeye de kararlı.

 

Kolektif hafıza

Santralin kontrol odası çalışanlarından Hüseyin Ali Tekin, Kasım Esertaş ve Mehmet Başpınar her sene buluşmaya gelenlerden. Üçlünün kolektif hafızasında o günler şöyle kayıtlı: “Buradan Bakırköy’e kadar şehir elektrikle besleniyordu. Sonrasında her taraf ayrıldı. İlk yıllarda İstanbul’un tüm elektriği buradan sağlanıyordu. İnsan burayı görünce çok etkileniyor.

Buluşmalarda eskileri yâd ediliyoruz diyen Kasım Ertaş,  “Ne yaptık ne hale geldik diye kendimize de bakıyoruz. Fotoğraf da çektiriyoruz. 42 yıl sonra aynı yerde olmak güzel. Aramızdan ayrılan arkadaşlarımız da var, onları da anıyoruz.  Bir sürü anının mekanı burası. 30 yılını burada geçirenler var. Ben 74’ün 8. ayında buraya geldim ve ustama sordum “Kaç yıldır buradasın ustam” diye, “36 yıl” dedi. Ben bu kadar uzun çalışmasına çok şaşırdım. Sonrasında ne mi oldu? Bilfiil 37 sene burada çalıştım.”

Kontrol odasında işe başlama hikayesini ise şöyle anlatıyor Kasım Ertaş: “Özel sektör o yıllarda çok yıpratıcıydı. Ben buraya geldiğimde bana fırsat sundular ve nerede başlamak istiyorsun diye sordular. Ben kontrol odasına geldim ve baktım arkadaşlar kravatlı masa başında oturuyor dedim ben burada çalışayım. Ama sonra pişman oldum çünkü burası vardiyalı bir yer. Her ne olursa olsun arkadaşlık ortamımız çok iyiydi. Arkadaşlarımız evlenirken mutfak ihtiyaçlarının hepsini karşılardık, burada çok iyi bir dayanışma vardı.”

Eski santral çalışanları yemekten sonra, kampüste dolaştı ve Santralistanbul Enerji Müzesi’ni ziyaret etti. Yemek boyunca BİLGİ mezunu Berfu Cihan’ın çektiği Santral Lojman Sakinleri belgeseli gösterildi.

Powered by Openmedia