Yarına Umut Ol 2014 yılında köy çocuklarının eğitimine katkıda bulunmak amacıyla kurulmuş. Çocuklara sadece malzeme gönderimi yapmanın yetersiz olduğunu gören ve çeşitli dallarda eğitim atölyeleri yaparak köy okullarındaki çocukların hayal güçlerine yatırım yapan bir sosyal sorumluluk çabası Yarına Umut Ol… 

Küçük bütçelerle büyük işler başaran kurucuları gibi genç adı gibi umut dolu bir proje. Çocukların mutluluğu için çalışıyor, hazırladıkları projeleri yine çocuklar için bir şenliğe dönüştürüyorlar. Yarına Umut Ol’u kurucusu Simay Salı’ya sorduk, o da bize küçücük bir bütçeyle başladığı hayalin paylaştıkça nasıl büyük bir mutluluğa dönüştüğünü anlattı.

Simay Hanım, “Yarına Umut Ol” çok önemli bir sosyal sorumluluk projesi, bir macera adeta nasıl başladınız, neler yaşandı sizden dinleyelim…

Yarına Umut Ol, çocukluk arkadaşım Berin Yıldırım ile birlikte kurmuş olduğumuz, özellikle dezavantajlı bölgelerdeki çocukların eğitimine destek olan bir sosyal sorumluluk projesidir. Berin’le her zaman yardım etme güdümüz nedeniyle bir şeyler yapmak istiyor ama nereden başlayacağımızı bilmiyorduk. 2013’te ABD hükümetinin organize ettiği bir programda Türkiye’deki 5 öğrenci liderinden biri seçilerek, sosyal girişimcilik eğitimi aldım. Döndüğümdeyse yine aynı programın organize ettiği sosyal sorumluluk proje yarışmasına katılmaya karar verdik. Ödül yaklaşık 5.000 TL olduğu için bu bütçeye göre nasıl bir proje hazırlayabiliriz diye düşündük öncelikle. Türkiye’deki eğitim sistemindeki eşitsizlik ikimizi de rahatsız ediyordu. O nedenle çıkış noktamızı eğitim üzerinden başlatmaya karar verdik. Diyarbakır Çınar Alabaş Köyü’nde bir beden eğitimi öğretmeni, okul bahçesinin büyük olduğunu, ancak hiçbir malzeme olmadığı için çocuklarla ders yapamadığı söylüyor ve destek istiyordu. Eski basketbolcular olarak sporun hayatımızdaki önemi çok büyüktü. O nedenle biz de o köye yatırım yapmak, oradaki çocukları spora yönlendirmek üzerine bir proje hazırladık. Hibe parasıyla futbol sahası kurarak köyler arası spor turnuvası düzenledik. Hayatımızda ilk defa doğuya, bir köye gidiyorduk ve nasıl karşılanacağımızı bilmiyorduk. Çocuklarla halat çekme oyunu oynamak için halatı çıkardığımızda çocukların gözlerindeki mutluluk tarif edilemezdi! Biz de madem çocukları mutlu etmek bu kadar kolay, neden bunu her yıl yapmayalım ki dedik. İşte tam olarak bu projeden sonra Yarına Umut Ol’u kurmaya karar verdik. Yarına Umut Ol olarak her yıl sanat, spor ya da bilim temalı projeler yazıyor; kendimiz de okullara gidip öğrencilerle tanışarak bunu bir şenliğe dönüştürüyoruz. Örneğin geçen yıl TÜBİTAK’tan aldığımız hibe ile Muş’un Malazgirt köyünde Bilim Şenliği düzenledik. Onlardan hayatlarını kolaylaştıracak bir icatla gelmelerini istedik, sonuçlar o kadar başarılıydı ki! Burada amacımız çocukları düşünmeye ve üretmeye sevk etmekti. Her projede, her temada köye yardım değil yatırım yapıyoruz. Böylece çocuklar bizden sonra da faydalanmaya devam edebiliyor. Diğer projelerden farklı olarak ihtiyacı olan okullara sadece yardım göndermek yerine, kendimiz okulları ziyaret ederek onlara rol model olmaya çalışıyoruz. Proje gerçekleştirdiğimiz okullarla iletişimi koparmıyor, çocukların gelişimini takip edip destek olmaya devam ediyoruz. Tüm bu projelerin dışındaysa köy okullarından gelen yardım taleplerini sosyal medyada paylaşıp okullara destek de sağlıyoruz.

Ekipte kimler var, kaç kişisiniz?

Yaklaşık 8 kişilik çekirdek bir ekibimiz var, bir de bizi dışarıdan destekleyen Yarına Umut Ol gönüllü elçilerimiz var. Her proje için farklı şirketlerden, organizasyonlardan destek alıyoruz ancak bizi dışarıdan sürekli destekleyen bir kurum yok. Bunun dışında sosyal medyadan başlattığımız yardım kampanyalarını kısa sürede karşılamamızı sağlayan yüzlerce bireysel destekçimizi unutmamak gerekiyor.

Yarına Umut Ol’un gelecek hedefleri nelerdir?

Amacımız daha çok çocuğun, daha iyi koşullarda eğitim alabilmesi, hayal kurabilmesi ve hayallerinin peşinden gidecek cesarete sahip olabilmesi. Bunun için etki alanımızı genişletmek yani destekçi sayımızı arttırmak istiyoruz. Daha fazla şirketle sponsorluk kapsamında büyük projeler gerçekleştirmek istiyoruz. Okullarda başlattığımız Yarına Umut Ol elçilik sistemini geliştirip, daha fazla öğrenciye yardım etme alışkanlığı kazandırmayı hedefliyoruz. Son olarak hem bağış alabilmek, hem de resmi kurumlarla daha rahat çalışmalar yapmak için dernekleşmek istiyoruz.

Devlet desteği alıyor musunuz?

Henüz dernek olmadığımız için hayır.

Türkiye’deki sistemin gönüllü kuruluşlara yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dernek ya da vakıf olmadığınız takdirde görünmez olduğunuz söylenebilir. Ancak daha doğru yorum yapabilmem için dernek olduktan sonraki yaklaşımları deneyimlemem gerektiğini düşünüyorum.

İşin bürokratik kısmında neler yaşadınız?

Sosyal medyadan başlayan gönüllü bir oluşum olduğumuz için bürokratik bir sıkıntı çekmedik. Bu yılki projelerimizi iki farklı şirket sponsorluğunda gerçekleştirebildik. Dernek olmadığımız için olumsuz dönüş aldığımız yerler de oldu, ancak samimiyetimize güvenerek bizimle sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştirenler de oluyor.

Biraz da sizden bahsedersek, neden BİLGİ?

Üniversitede yüksek bir puan almıştım, dolayısıyla devlet okullarından da istediğim yerlere gidebilirdim ya da BİLGİ’de burslu olarak istediğim bölümde de okuyabilirdim. Sağladığı imkanlar ve İngilizce eğitim vermesi nedeniyle BİLGİ’yi seçtim. Çok iyi hocalardan ders alarak, kısacası öğrenerek mezun oldum. Aynı zamanda yüksek ortalamam ve İngilizcem sayesinde yine yüzde yüz burslu olarak University of Liverpool’da yaz okulu eğitimi kazandım. Özellikle yurtdışı ile ilgili hiçbir fırsatı devlet üniversitesi sağlayamazdı, o nedenle “iyi ki” dediğim şeylerden biridir Bilgi’de okumak.

Eğitiminizin işinize nasıl bir katkısı oldu?

İşim anlamında kesinlikle dışarıda repütasyonu iyi olan bir okul Bilgi. O nedenle evet, öncelik sağladı.

BİLGİ sizin için ne ifade ediyor?

Özgürlükçü, farklı düşüncelere saygıyı ifade ediyor.

Sizin gelecek planlarınız neler, önünüzde uzun bir hayat var, örneğin 20-30 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?

Kendimi Yarına Umut Ol’u dernekleştirmiş ve başında harıl harıl çalışırken görüyorum. Belediyeler ve çeşitli STK’larla iş birliği yaparak daha büyük projeler gerçekleştiriyoruz. Buna ek olarak özellikle sosyal sorumluluk konusunda üniversitelerde ders veriyorum. Bir yandan da hep hayal ettiğim gibi çocuk kitapları yazmış, kitaplarımı köy köy gezerek çocuklara okuyor, onların hayal güçlerini geliştirmeye çalışırken görüyorum kendimi…

Mutlaka yapmam lazım, yapmadan ölemem dediğiniz ve hala yapmadığınız bir planınız var mı? Ya da her şey tamamlandı mı?

Hayır, daha yapacak o kadar iş var ki nereden başlayacağımı bilmiyorum! Yüksek lisans, Yarına Umut Ol’un dernekleşmesi, bir kitap yazmak ölmeden önce mutlaka yapmam gereken şeyler. Eğer buna bir de okul kurmayı ekleyebilirsem daha ne isterim!…

Ardınızdan gelenlere neler söylemek istersiniz?

Hayata mutlu olmak için geldiğimizi söylemek isterim öncelikle. Herkes mutlu doğmuyor ancak biraz yardımla bunu sağlamak mümkün. Sahip olduklarımızın değerini bilmeliyiz, İnsanın paylaştıkça iç huzura ereceğini söylemek isterim. Bir de, hayat aslında bizim dert ettiğimiz kadar önemli değil, bazen sadece yaşamak gerek.