İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin popüler kulüplerinden BİLGİ Dans Kulübü bu yıl da esip geçmeye hazır. Eylül ayında yaptığı tanışma toplantısıyla yeni döneme yeni üyeleriyle başlayan dans kulübünün kapısı dans etmek isteyen herkese açık. BİLGİ Dans Kulübü’nü Samet Alyu anlattı.
Kurulduğu 2002 yılından bu yana pek çok başarıya imza atmış, girdiği yarışmalardan pek çok ödülle dönmüş kulübün antrenörlüğünü 2006 yılından bu yana Samet Alyu yapıyor.
Samet Bey, BİLGİ Dans Kulübü ne zaman kuruldu, siz kulübe ne zaman dahil oldunuz?
Kurulduğu günden bu yana kulübün üyesiyim. Gösteri ve yarışma gruplarını ise 2006 yılından bu yana çalıştırıyorum.
Ne gibi etkinlikler yapıyorsunuz?
2002 yılına dayanan bir geçmişi bulunan İstanbul Bilgi Üniversitesi Dans Kulübü, kuruluşundan bugüne yetiştirdiği sporcular ile Türkiye Dans Sporu Federasyonu tarafından gerçekleştirilen yarışmalarda ve birçok festivalde üniversitemizi temsil etmiştir. Sene boyunca verdiğimiz eğitimler ile dans sporcusu yetiştiriyoruz. Sporcularımız sene içerisinde gerçekleşen yarışmalarda ve sene sonlarında birçok üniversite tarafından düzenlenen ve bizimde bu sene 12.’sini düzenlediğimiz İstanbul Bilgi Üniversitesi Dans Festivali’nde performanslarını sergiliyorlar.
Başarılarınızdan bahsedelim mi biraz…
TDSF’nun düzenlediği ulusal yarışmalarda E,D,C,B ve A klasmanlarında yarışan sporcularımız ile 2002 yılından bu yana birçok madalya alıp farklı farklı başarılara imza atmış bulunmaktayız.
Ne tarz danslar? Yoğunlaştığınız belli bir stil var mı?
Sportif Salon Dansları Branşı dansları olan Cha Cha, Rumba, Samba, Jive ve Paso Doble dansları eğitimlerinin yanında sosyal latin dansları olan salsa ve bachata eğitimleri verilmektedir.
Kimler katılabiliyor? Kriterleriniz nelerdir?
Kapımız dans etmek isteyen ve bu spora gönül vermiş herkese açık. Tek istenilen düzenli takip ve sorumluluk anlayışı.
Genel olarak kimlerden talep geliyor?
Üniversite öğrencileri bu anlamda katılımcıların büyük bir çoğunluğunu oluşturuyor.
Biraz da sizden bahsedelim, siz ne kadardır dans ediyorsunuz?
2002 yılında çıktığım ilk yarışma ile başladığım kariyerime olarak 2012 yılında A klasman sporcu olarak son verdim. 2006 yılından bu yana da Türkiye Dans Sporları Federasyonu’na bağlı antrenörlük yaparken, Sportif Salon Dansları hakemliği ve yine bu branşın TDSF Teknik Kurulu üyesiyim.
Neden dans etmek lazım?
Dansta kim olduğunuzun, ne yaşadığınızın, neye üzüldüğünüzün, sevindiğinizin bir önemi yoktur. Sadece siz ve içinizdeki müzik önemlidir. Bu yüzden kimi zaman çözüm olur, ilaç olur yaşadıklarınıza, farkında olsanız da, olmasanız da. Böylelikle parlarsınız. Siz parladıkça, önce siz fark edersiniz, içinizdeki müziğin ne kadar güzel ve sonsuz olduğunu, sonra da sorularla karşılaşmaya başlarsınız. “Sende bir güzellik var”, “çok iyi görünüyorsun” “hayatında bir şey mi değişti?” Hazır olun, bir şeyler değişti, evet. İçinizdeki enerjiyi çıkarttıkça ve kendinizle ilgili farkındalığınız arttıkça, artık hiçbir şey sizin için eskisi olmayacak… Bu yüzden dans etmek lazım… Var olan ışığınızı ortaya çıkartmak, büyütmek ve büyütmek için dans edin, dans edelim.
Herkes dans edebilir mi? Çoğumuz utanırız, beceremeyiz, özel bir yetenek midir dans?
Müzik algısı, yatkınlık, rahatlık, esneklik gibi özellikler tabii ki önemli ama bu işe gönül verip gerçekten istek gösterdiği takdirde herkes dans edebilir.