Kampüste bir müze müzede bir santraldükkan

Bazı binalar vardır, eskimez, santral binası da bunlardan biri. Haliç’teki eski Silahtarağa Santral binası korunarak santralistanbul’a dönüştürüldü ve bu tarihi bina 2007 yılından bu yana santralistanbul Enerji Müzesi olarak hizmet vermeye devam ediyor, yalnız ufak bir farkla, şimdi artık 100 yıllık bu tarihi binada eğitimler ve etkinlikler yapılıyor.

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin devreye girmesiyle Türkiye’de bugüne kadar kültür sanat alanında yapılmış en kapsamlı dönüşüm projesi olan santralistanbul projesinin gerçekleşme sürecini santraldükkan-cafe’nin muhteşem atmosferi ve tadına doyumsuz kahveleri eşliğinde projenin yürütücülerinden Vedat Bayrak’la konuştuk.

Bizi ağırladığınız bu bina, santralistanbul Enerji Müzesi, binanın santralistanbul dükkan-cafe kısmının hikayesini sizden dinleyelim

Burası uzun zaman metruk bir bina olarak dururken İstanbul Bilgi Üniversitesi’yle birlikte bu bölge büyük önem kazanıyor. Ve deniyor ki Türkiye’nin önemli iç mimarları, dekoratörleri bir konsept çalışsın. Bu insanlar binanın iyileştirilmesiyle ilgili birçok güzel değişiklik yapıyorlar. Bina bu yenilenme sürecinin ardından santralistanbul adını alıyor ve markalaşıyor. Yan taraftaki beton bina -bu binanın hemen yan kısmındaki bina- yapılıyor ve orası Çağdaş Sanatlar Merkezi oluyor ve uzunca bir süre sanat sergileri yapılıyor, davetler verilen bir yer oluyor. “santralistanbul konsept” adı altında bir hediyelik eşya mağazası kuruluyor ve birçok tasarımcının enerjiyle ilgili, bu bölgeyle ilgili ürünleri satılıyor. Bu süreç devam ederken -sanırım Türk toplumunun sanattan kopuk olması da buna bir etken- İstanbul Bilgi Üniversitesi o kadar hızlı büyüyor ki Çağdaş Sanatlar Merkezi’nin olduğu binaya da ihtiyaç duyuluyor ve dolayısıyla o bina da artık okulun öğrenci yerleşkesi olarak kullanılıyor.  Buradaki dükkan da yönetimsel sıkıntılara giriyor haliyle. Eski motivasyonu kalmayınca müşteri sayısı azalıyor, ürün gamı azalıyor, ilgi azalıyor. Bunun üstüne okul yönetimi bizden rica etti, burayı tekrar nasıl ayağa kaldırabiliriz, diye. Çünkü bizim bir deneyimimiz ve bilgi birikimimiz var. Çünkü benim firmam İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin de hediyelik eşya mağazasını işleten firma.

Neler değiştirildi, nasıl yenilendi bina?

İstanbul Bilgi Üniversitesi zaten bizim çok önem verdiğimiz bir müşterimiz. Onların seyahatle ilgili uçak bileti, otel rezervasyonu, etkinlikleri ve uluslararası kongreleriyle ilgili bütün çözümlerinde biz Delano Seyahat Acentası olarak çözüm ortağıyız. Dolayısıyla okuldaki yönetimle çok yakınız. Yönetim bize geldi ve “sizin İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde deneyiminiz var, bize burada da yardımcı olun” dedi, biz de memnuniyetle “peki” dedik. Önce binanın dekorasyonu konusunda ne yapabiliriz onu düşündük, benim kayınbiraderim iç mimar Hakan Ezer, özellikle bu tip projelerde çok başarılıdır. Mekana uyan bütün değişimleri o yaptı. Bu mağaza kısmını, içerdeki kafeyi ve burayı, yani bütün bunların hepsi sonradan yapıldı. Yalnız bu taban vardı, taban dışında her yeri mekanın ruhuna uygun, binanın ana yapısına uygun bir şekilde tasarladık ve yaptık. Çok da beğenildi. Burası yüz yıllık bir bina olduğu için hassas olunması ve genel konsepte uyması gerekiyordu.

İmaj olarak okula bağlı duruyor, sanki sadece okul öğrencileri girebilirmiş gibi bir izlenim var. Öyle mi gerçekten?

Elbette, okul zaten kabul ediyor. Okul bu konuda o kadar özgür ki, bu mekanı birçok yere, yok denecek kadar küçük bir ücret karşılığında, veriyor ve destek oluyor. Burada genç sanatçıların sergi açmasına burada bir takım etkinliklerin yapılmasına -her ne kadar içki yasağı olsa da- imkan sağlıyor. Aslında demek istediğinizi anlıyorum, evet, santralistanbul kuruluşundan itibaren çeşitli festivaller ve etkinliklerle birlikte anıldı ve o dönemde bu kanı yerleşti. Alkol yasağından sonra “acaba dışarıya kapandı mı” gibi sorular oluştu oldu ama o algıyı da şimdi yavaş yavaş kırıyoruz. Burası artık o kadar kolay ulaşılabilen bir yer ki. Bu da çok önemli. Biz okulun dahil olduğu uluslararası kongrelerde burayı açılış ve kapanış kokteylleri için kullanıyoruz. Yabancılar da çok etkileniyorlar. Hatta hafta sonları turist görmek bile mümkün. Biz “bu insanlar nereden duydu da geldi” diyoruz, ama enerjiyle ilgilenen herkes mutlaka geliyor. Bir de Haliç’in bu kısmı tarihin en büyük ticaret ve sanat merkezlerinden biri, hem bu bölgeyi geziyorlar hem de müzeyi. Ayrıca anneler burayı çocuklarının yaş günleri için de sıkça tercih ediyor. Çünkü çocukların bilgiyi çok kolay alabileceği bir ortam burası. Çocuğa okulda 6 saat enerjiyi anlat, aklında belki de hiçbir şey kalmayacak ama burada oyunla beraber çok rahat öğreniyor. Bana göre İstanbul’da Rahmi Koç Müzesi bir, burası iki. Bu bina çok kişilikli bir bina, ücretsiz girişi olan ve herkese açık önemli bir müze binası. İnsanların huzur içinde gelip mekanla beraber sanatı, geçmişi ve tarihi birlikte yaşayabildikleri bir mekan.

santraldükkan‘da neler var?

Binayı yeniledikten sonra burada satılacak ürün grupları ne olabilir diye düşünmeye başladık. Enerjiyle ilgili olmalıydı, okulun kendi logolu ürünleri olmalıydı. BİLGİ’nin şu an 26 bin talebesi var, bir o kadar da mezun veriyor. O bakımdan BİLGİ’nin bütün logolu ürünlerini biz yapıyoruz, BİLGİ Alumni ürünleri santraldükkan’dan temin edilebiliyor. Tekstil ürünlerinde okul yönetiminden destek alıyoruz. Çünkü talebenin burayı gezmeden mezun olması gibi bir gerçek vardı buraya geldiğimde ama bir oryantasyon programı başladı artık. Şimdi talebelerin özellikle bu binayı ders salonu olarak kullanıyor olmaları burada yaşamlarının bir kısmını sürdürüyor olmaları, oryantasyonda buralara gelmiş olmaları buraya büyük bir değer katıyor. Ben burada şunu gördüm, insanlar daima değişik ve yeni bir şey istiyor. Bu yüzden ürün gamımız çok çeşitli. İstanbul Arkeoloji Müzesi’nden birçok ürün getirdik. Muji markasının burada olmasını sağladık. Türkiye’de El Casco’nun -lüks ofis aksesuarları olan İspanyol bir firma- Türkiye distribütörüyüm. Ürünlerimiz hep yeni ürünler olsun istedik. Ben işimden dolayı sıkça fuarlara katılıyorum. Orada bulduğum başarılı tasarımcıların ürünlerini getiriyorum. Mesela çok yeni bir İsveç’li tasarımcının çocuk odaları için tasarladığı hayvan başlarını getirdik. Çocuk ziyaretçimiz de çok olduğu için onlar için de bolca ürün var. Hatta en son Amerika’da çok güzel bir hediyelik eşya fuarı vardı, oradan 8-12 yaş arası çocukların gitara başlaması için küçük elektronik gitarlar getirdim.

Aynı zamanda atmosferiyle çok özel ve çok güzel bir kafe burası                                 

Ürünlerimizin yanı sıra dedik ki buraya gelen bir kahve içsin ama bu kahveyi o kadar güzel ve hijyen bir ortamda içsin ki , buraya hep gelsin. Özel olarak getiriyoruz bu kahveyi, ayrıca ortamdaki hijyene çok dikkat ediyoruz. Mesela bizim suyumuz altı değişik filtreden geçiyor. Espresso makinasına ayrı filtreden su geliyor, fırına ayrı, bulaşık makinasına ayrı filtreden geliyor. Kullanım suyu ayrı filtre ediliyor. Geri dönüşümü de poşetler ve atıklarda sağlıyoruz. Dolayısıyla santralistanbul’un santraldükkan adı altında faaliyetimizi sürdürüyoruz. Kafe kısmımızda çok güzel ve geniş bir oturma grubumuz var.

Bundan sonra burası için planınız nedir?

Benim düşüncelerimden öte okulun bu mekanla ilgili çok ciddi bir tanıtım ayağı var ve bu mekanı çok daha fazla kullanmak ve buranın bakımını çok daha iyi yapmak gibi bir arzusu var. Bütün toplantılarının büyük bir kısmını özellikle yabancı misafirlerle olanları yukarıdaki santralin kontrol odasında ve bu arada yaptığını görüyoruz. School of Life diye bir ürünü getirdi, mezun olmuş master düzeyine gelmiş, işletmelerde çalışan çok kişi akşamları bu binayı kullanmaya başladı. Dolayısıyla bu binanın kullanım alanlarını ve saatlerini arttırıyorlar, bu çok önemli. İkincisi tanınırlığını arttırmaya çalışıyorlar. Arkadaki diğer binayı hukuk fakültesi yaptılar, restorasyonu sürüyor.

santraldükkan’da satılan ürünlerin internet satışı var mı?

Artık yeni trend gençler telefondan her şeyi halletiği için, satın alabildiği için, biz de online store’a girdik bu yüzden. Yeni nesil bambaşka bir şey. Bazen çocuklar geliyor burada dolaşıyorlar ama ekranda görünce satın alıyorlar. Satışlarımız iyi gidiyor ama biz hala eski usül olsun, insanlar gelsin dokunsun giysin baksın alacağım desin almayacağım desin, satıcıyla o diyaloğu kursun, ürünle dans etsinler birbirlerini severlerse alsınlar sevmezlerse almasınlar istiyoruz. On defa getirsin iade etsin’in altyapısını kurduk bu yüzden.

Son olarak…

Özellikle son olarak şunu vurgulamak istiyorum. Bu tip yerlere yurtdışında gittiğimizde büyük bir ilgi ve istekle gidiyoruz hatta seçiyoruz gidiyoruz. Ama şehrin içinde bu tip yerlere gelirken insan biraz daha imtina ediyor. Bunu biraz daha arttırmamız lazım. Bunu okulun içindeki 20 bin talebenin buraya gelmesini, mağazaya değil yani sadece bu binaya gelip bu müzeyi bilmesini ve anlatmasını arzu ederim. Oryantasyonun yapılması için çabaları çok kolektif vermek lazım, çünkü vakit geçiyor.

Süreklilik önem kazanıyor. Mesela şuraya baktığınızda buradaki replikaları İstanbul’da bir tek İstanbul arkeoloji Müzesinde bulursunuz, çünkü orada Artemis’in, Apollon’un onların hepsinin replikaları markalı, TURSAB tarafından özel olarak çekilmiş ve bize verilmiştir. Onların patentiyle yaptırılmış ürünler burada müşteriyle buluşuyor. Şu yukarıdaki kitap bir Amerikan yemek yapma kitabı. Burada değişik değişik kitaplar var, özellikle mimariyle ilgili bulunamayan kitaplar. Mesela İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı mağazasını kapattığında oradaki birçok sanatçının -Devrim Erbil, Bedri Rahmi dahil- birçok ürününü biz aldık. Okuyucu burada onlarla çok kolay buluşabilir, satmak için bekliyoruz, sattıklarımız oluyor arkası geliyor. Bir de sanatçılar artık bu tip eserleri çok da fazla yapmıyorlar. Bunlar da artık bir yerde bir koleksiyoner grubuna giriyor.

 

Vedat Bayrak kimdir?

Sektörde 37 yılını tamamlayan Vedat Bayrak, 3 yıl Koç Holding ve 23 yıl Setur’da çalıştıktan sonra son 11 yıldır kendi kurduğu Delano turizm şirketinin başında, ama o ne zamandır sektördesiniz sorusuna kısaca “plenty” diyerek cevap vermeyi tercih ediyor. 2009 yılından bu yana İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin turizm hizmetleri konusunda çözüm ortağı. 2012 yılından itibaren de BİLGİ’de turizm sektöründeki gelişmeleri pek çok saha örnekleriyle paylaştığı “hospitality management, accommodation management ve travel management” derslerini veriyor. BİLGİ’nin sevilen turizm hocası, üç yıl önce yeniden hayat verdiği santraldükkan’ın her şeyiyle bizzat ilgileniyor.

Powered by Openmedia