İK’da iyi bir kariyerin olmazsa olmazını “insan sevin, lider olun” cümlesiyle çok net özetleyen İpek Süerkan, BİLGİ’li olmanın en büyük ayrıcalığını da yine aynı berraklıkta tanımlıyor: “BİLGİ’de özgür ve kendi ayakları üzerinde duran özgüvenli bireyler yetişir.”
Betül Mardin için tercih ettiği Halkla İlişkiler Bölümü’ne başladığı günlerden bugüne çok zaman geçmiş elbette. Ancak hiç unutmadığı o dersten bu yana başarılarla dolu bir eğitim ve kariyer geçmişi bırakan Süerkan’la İK kariyerini konuştuk.
Eğitim öykünüzle başlayalım mı…
Saint Benoit Fransız Lisesi’nde 8 yıl eğitim aldıktan sonra 2000 yılında Bilgi Üniversitesine başladım. İstanbul Bilgi Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü mezunuyum. Aynı zamanda Medya ve İletişim Sistemlerinde minor yaptım. 8 yıl Fransızca eğitim aldıktan sonra İngilizcemi de geliştirebilmek adına BİLGİ’yi tercih etmiştim.
BİLGİ’li olmanın ayrıcalığını hangi alanlarda hissettiniz?
BİLGİ’de özgür, her bakış açısına saygı duyan bir eğitim aldım. Bu sebeple iş hayatında ya da sosyal hayatta olaylara hiçbir zaman kısıtlayıcı bir zihin yapısıyla bakmadım. Yeni projeler üretirken hep özgür ve kendime has bir tarzım oldu. BİLGİ’li olmanın en büyük ayrıcalığı bu: özgür ve kendi ayakları üzerinde duran özgüvenli bireyler yetiştiriyor.
Okul günlerinden unutamadığınız bir anınız var mı?
Betül Mardin’den aldığım ilk dersi hiç unutmayacağım. Özellikle Halkla İlişkiler Bölümü’nü tercih etmemin sebebi Betül Mardin’den ders alacak olmamdı. 2.sınıftayken ilk pub dersinde en öne oturup gözümü bile kırpmadan kendisini dinlediğimi hatırlıyorum. 80 dakikanın nasıl geçtiğini hatırlamıyorum bile.
Mezuniyetten profesyonel hayata geçişte neler yaşadınız?
Mezun olduktan sonra 6 ay kadar kendi alanımda çalışmak istedim. 6 ay kadar Pro İletişim’de müşteri temsilcisi olarak görev aldım. Üniversite hayatından beri e-ticarete oldukça merakım vardı. O yıllarda Türkiye’de e- ticaret yeni yeni hareketlenmeye başlamıştı. 2006 yılında İş Kuleleri’nde yer alan butik bir e-ticaret sitesi olan Deppo.com’dan ürün yöneticisi pozisyonuyla ilgili görüşmeye başladım. Görüşmem olumlu olunca da burada çalışmaya başladım. Deppo kapanıncaya kadar 3 yıl ürün yöneticisi son yılda genel müdür yardımcısı olarak 4 yıl görev aldım. Daha sonra fırsat sitelerinin son derece talep gördüğü bir dönem olan 2010 yılında Grupanya’da satış ve pazarlama müdürü olarak görev aldım. 1 yılın sonunda yeni iş fırsatlarını değerlendirdiğim bir dönemde DSG ile yollarım kesişti. Aday olarak görüşmeye gittim, bana kendi bünyelerinde çalışmam konusunda bir teklif geldi. Daha önce zaten kendi ekibimi kurma deneyimim de olduğundan teklifi düşünmeden kabul ettim. 5 yıldır da İşe Alım Proje Müdürü olarak DSG İnsan Kaynakları’nda görev yapıyorum.
Siz, işe alım sürecinizde İK görüşmesi yaptınız mı? Nasıl geçti, neler hissettiniz?
Kariyerim boyunca çok iş değiştirmedim ama elbette İK görüşmesi yaptım. Ben yapı olarak iş görüşmeleri ya da toplantılarda çok heyecanlanan biri değilim, genelde soğukkanlı olduğumu söyleyebilirim. Son işim olan DSG için yaptığım iş görüşmesi son derece keyifli adeta arkadaşça bir sohbet gibiydi. Yanlış hatırlamıyorsam iki saate yakın sürmüştü. Bu keyifli görüşmenin de DSG’de çalışma kararımda son derece önemli bir rolü olduğunu söyleyebilirim.
İK’de iyi bir kariyer yapmak için olmazsa olmazlar nelerdir sizce?
Elbette alanınızda güncel eğitimleri takip etmeniz ve kendinizi geliştirmeniz son derece önemli, ama esas önemlisi kişisel yapınızın İK için uygun olup olmadığını irdelemek. Burada en önemli nokta insanı sevmek ve liderlik özellikleri taşımak. İK’da kariyer hedefiniz varsa liderlik yapmaya çalışmayın lider olun.
Türkiye’de insan kaynakları sektörü hangi noktada sizce?
Son 10 yıldır insan kaynağının değeri şirketler için son derece önem kazandı. Özellikle işe alım süreçlerinde çalışanlar nitelikli adayları bünyelerine katmak ve onları kaybetmemek adına esnek çalışma saatleri, keyifli çalışma ortamları ve birçok önemli yan hakla adaylara verdikleri değeri gösteriyorlar. Her geçen gün çalışana verilen değerin daha da arttığı bir döneme doğru gitmekteyiz.
Gelecek hedefleriniz neler?
Benim zamanında İnsan Kaynakları lisans programı yoktu. Gelecek sene BİLGİ’de İnsan kaynakları alanında yüksek lisans yapmayı planlıyorum.
Genç meslektaşlarınıza bir tavsiyeniz var mı?
En başta enerjinizi her zaman yüksek tutmayı bileceksiniz. Pratik olup kısa vadede sorunlara çözüm yaratır ve kendinizi sürekli geliştirirseniz başarılı olursunuz.
Üniversitedeki favori mekanınız? Kuştepe, bahçe
Favori hocanız? Sedat Örsel
Bugünlerde en son okuduğunuz kitap? Süper Beyin, Deepak Chopra ve Rudolph E. Tanzi
En son izlediğiniz film? La la land
En son gittiğiniz şehir? Budapeşte