En başından itibaren ne istediğini bilen ve kariyerinin her aşamasını bu doğrultuda şekillendiren Elif Tutum Tuncer, aynı zamanda kadınların iş dünyasındaki yeri için mücadele ediyor.
Başarılarla dolu öğrencilik yıllarında stajlarla başladığı kariyerini İK alanında sürdürmeye karar veren Tutum Tuncer, 10 yıllık kariyeri boyunca İnsan Kaynakları’nın farklı fonksiyonlarında ve tüm süreçlerinde yer alarak İK’nın her alanında tecrübe sahibi olmuş.
Neden BİLGİ’yi tercih etmiştiniz?
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin “okul için değil, yaşam için öğrenmeliyiz” vizyonu, güçlü akademik kadrosu, seçmeli derslerde sunduğu esneklikler benim tercih kriterlerimde önemli rol oynamıştı. Bu yüzden tercih ettiğim İstanbul Bilgi Üniversitesi İşletme Bölümü’nde ÖSYM full burs ile öğrenim gördüm ve 2007 yılında mezun oldum.
Okul günlerinden unutamadığınız bir anınız var mı?
Eski Rektörlerimizden Aydın Uğur bir dersimizde bizleri o zamanlar inşaatı dahi başlamamış olan santral Kampüsü’müze götürmüş ve okulun santral ile ilgili vizyonunu anlatmıştı. Ne yazık ki mezun olduktan sonra santral Kampüsü’nü ancak ziyaretçi olarak deneyimle fırsatım oldu ama o dönemdeki vizyonun bugün hayata geçmiş olması gerçekten heyecan verici. Belki bir gün master ya da doktora için santral ile tekrar yollarım kesişir.
Mezuniyetten profesyonel hayata geçiş sürecinizde neler yaşadınız? Şu an hangi şirkette çalışıyorsunuz?
Öğrencilik hayatımda gerek yarı zamanlı çalışmalar gerekse stajlarımla iş hayatını mezuniyet öncesinde deneyimleme fırsatı buldum. Stajlarımı Sandoz ve Citibank gibi sektörünün önemli global oyuncularında gerçekleştirdim ve bu stajlarda İnsan Kaynakları’nın farklı fonksiyonlarında tecrübe kazanarak bu alanda çalışmak istediğime karar verdim. Özellikle bu alanı tercih etme sebebim bireylerin ve organizasyonların hedeflerine ulaşmalarına liderlik etmekti diyebilirim. 10 yıllık kariyerim süresince ağırlıklı global şirketlerde olmak üzere İnsan Kaynakları’nın uçtan uca tüm süreçlerinde uzmanlık kazanma şansına sahip oldum: proje yönetiminden, ücret yönetimine, yetenek yönetiminden ve İK iş ortaklığına kadar. Şimdilerde Philips Aydınlatma Türkiye İnsan Kaynakları Müdürü olarak görev yapıyorum.
Siz, işe alım sürecinizde İK görüşmesi yaptınız mı? Nasıl geçti, neler hissettiniz?
Elbette… kariyerim süresince birçok üst düzey işe alım danışmanlık firması, global İK lideri, genel müdür gibi farklı seviyelerde mülakat yapma şansım oldu. Her bir görüşmenin gelişimim adına bana olumlu katkıları olmuştur, hem kendimi daha iyi tanımam hem de beklentileri daha iyi anlayabilmek için mülakatlar bence değerli fırsatlar. Kariyerim ilk yıllarında nispeten daha heyecanlı iken, kariyerim ilerledikçe ve daha bilinçli ve seçici tercihler yaptıkça klasik bir mülakattan öte keyifli bir sohbet tadında saatler süren görüşmelerim olmuştur. Birçok profesyonele zaman zaman mülakat yapmasını içtenlikle tavsiye ederim, böylelikle kişisel farkındalıkları için dış dünyadan da değerli geribildirimler alabilir ve kendilerine o doğrultuda yatırım yapabilirler.
İK’de iyi bir kariyer yapmak için olmazsa olmazlar nelerdir sizce?
Öncelikle iyi bir araştırmacı olmak ve uluslararası gelişmeleri yakından takip etmek bence olmazsa olmaz. İnsan Kaynakları, teknolojinin, davranış bilimlerinin ve ekonomin gelişimi ile paralel bir şekilde hızlı bir devinimle değişiyor. Bu değişimi yönetebilen ve organizasyonlarına yansıtabilen İK profesyonelleri ancak gerçek birer stratejik ortak olarak fark yaratabilecek diye düşünüyorum. Bunu sağlayabilmek için de finansal tabloları ve Pazar öngörülerini doğru yorumlayabilmeniz çok kritik.
Türkiye’de insan kaynakları sektörü hangi noktada sizce?
5 yıl öncesine nazaran çok daha dışa dönük, benchmark yapan, gelişim fırsatlarını kovalayan ve dünyadaki saygın ödülleri kazanabilen İK yapıları Türkiye’de oluşmaya başladı, bu açıdan çok olumlu değerlendiriyorum. Bununla birlikte İK’da yetenek bulmakta ne yazık ki halen zorlanıyoruz. Genç yetenekler ağırlıkla pazarlama ve finans fonksiyonlarını tercih ediyor. Oysa ki İnsan Kaynakları artık içerisinden genel müdürler de çıkarabilen bir fonksiyon. Bu doğrultuda güçlü staj programları ve iyi akademik içeriklerle daha fazla genci bu alanda görebilmeyi umut ediyorum.
Gelecek hedefleriniz neler?
İnsan Kaynakları’ndaki yolculuğumun henüz halen başında sayılırım, bu alanda altına imza atmak istediğim daha nice projelerim var. Öncelikle bölgesel ve global sorumluluklarla kariyerimi ilerletmek istiyorum, şirketim de global fırsatları ile bu planımı destekliyor. Ayrıca kadınların iş dünyasındaki katılımını ve liderlikteki rolünü artırmak da kişisel motivasyonlarım arasında yer alıyor. Gerek Türkiye’de gerekse globalde bu alanda çalışan STK’ların aktif bir üyesi ve destekleyicisi olarak görev almaya devam etmek istiyorum.
Genç meslektaşlarınıza bir tavsiyeniz var mı?
İK stratejik bir fonksiyon, yalnızca beşeri ilişkilerinizin iyi olması bu alanda başarılı olmanız için yeterli olmayacak, öncelikle bunun farkında olmalısınız. Finansal analiz yetkinlikleriniz ve ticari iş bilginiz sizi kariyerinizde öne çıkaran alanlar olacaktır. Bu nedenle ekonomiyi mutlaka iyi takip edin; döviz kurları, temel ekonomik göstergeler, iş piyasasındaki satın almalar, birleşmeler vb. konuları mutlaka düzenli olarak takip edin. Şirketinizin hangi alanda iş yaptığını, stratejisini, müşterilerini iyi bilin, bunun için satışçılarla ve pazarlamacılarla bolca vakit geçirin, müşteri ziyaretlerine katılın. Şirketlerinizde her seviyede çalışan ile ilişki geliştirin sadece yöneticiler değil mavi yaka çalışanlarınız da değerli öngörüler ve öneriler geliştirebilmeniz için önemli. İyi bir dinleyici olun. Bol bol benchmark yapın, her yıl en azından bir alanda fark yaratmak için çaba gösterin.
Üniversitedeki favori mekanınız? Dolapdere’nin anfileri, sinema salonu ve kantini.
Favori hocanız? Metehan Sekban, Beyza Oba, Ufuk Çakmakçı, Serdar Karabatı ve Serap Atakan
Bugünlerde en son okuduğunuz kitap? Adultery, Paulo Coelho
En son izlediğiniz film? The BFG – Steven Spielberg
En son gittiğiniz şehir? Hindistan – Yeni Delhi