Elif Mungan, İstanbul Bilgi Üniversitesi İşletme-Ekonomi Bölümü’nü 3 yıl önce tam burslu olarak kazandı. Tercihindeki en büyük etken İşletme ve Ekonomi gibi önemli iki bölümün neredeyse tüm derslerinin bir arada verildiği bir bölüm olmasıydı. Yurtdışında bu iki bölümün ortak olarak verildiği çok fazla program varken Türkiye’de ilk defa böyle bir programın varlığını görmesi onu en heyecanlandıran durumlardan oldu.
Bunun haricinde BİLGİ’nin çift anadal ve yurtdışı olanaklarının da çok çeşitli olması tercihini yapmasında etkili oldu. BİLGİ’de ilk yılını düzenli olarak derslere gidip, not tutarak 3.80 ortalama ve bölüm birincisi olarak tamamladı ve yıl boyunca Dijital Pazarlama departmanında görevli öğrenci olarak çalıştı.
Çift ana dal yaptı
2. sene başlarken BİLGİ’nin sunduğu London School of Economics ile çift diploma programını seçmek ya da Reklamcılık ile çift anadala başlamak konusunda kararsız kaldı ve tercihini çift ana daldan yana kullandı. Bu kararında yıl boyunca Dijital Pazarlama Departmanı’ndaki tecrübesi ve kendini analitikten ziyade yaratıcı bir birey olarak hissetmesi etkili oldu. “Bu yönümü alana yönelik çok çeşitli derslerle ve BİLGİ İletişim Fakültesi’nin alanlarında en başarılı kadrosunun da desteğiyle geliştirmek istedim.” diyerek sözlerine devam ediyor Elif… Hem reklamcılık sektörü hakkında öğrendiği ufkunu açan bilgilerle hem de “kutunun dışında düşünebilme” konusunda kendini aşmasını sağlayan sayısız ödev ve proje ile hayatının gündelik işleyişini değiştirecek iyileştirmeler yaptı.
Bunların dışında hem BİLGİ’de düzenlenen sertifika programlarına, seminerlere hem de okul dışında ilgisini çeken programlara oldukça katılmaya çalışıyor son zamanlarda. Üniversiteye girdiğinden beri başvurmayı dört gözle beklediği Erasmus’a başvurusu kabul aldı ve 2018-2019 Bahar Dönemi’nde ilk tercihi olan University of Economics, Prague’ı kazandı; bu onun için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
HIVE Global Leadership Program’ına katılacak
Yine bu yıl içinde BİLGİ’den gelen bir mail ile Haziran ayında Berlin’de düzenlenecek “HIVE Global Leadership Program”a ve BİLGİ’nin 5 öğrencisini götüreceğini öğrendi. Neden olmasın diyerek başvuru sürecine katıldı ve bu doğrultuda çeşitli aşamalardan geçip bu 5 kişiden biri olmaya hak kazandı. Bu süreçte başvuru komitesine yaptığı sunum, birebir mülakatlar ve grup çalışmaları bana ona şey öğretti ve çok güzel tecrübeler edinmiş oldu.
Bütün bunları yaparken sosyal yaşantısından hiçbir zaman fedakarlıklar yapmadı, tam tersine her fırsatta gezdi, eğlendi, seyahat etmeyi de hiçbir zaman ihmal etmedi. Sorumluluklarının her zaman bilincinde oldu ve neyi ne zaman yapması gerektiğini asla aksatmadı bu sayede akademik yaşantı ve sosyal yaşantı arasındaki dengenin temeli çok sağlam oldu ve her şeyi rahatça aynı anda yürütebildi. Bu birkaç sene içinde multitasking’e ne kadar yatkın olduğunu fark etti ve sözlerine şöyle devam etti: “Bunu fark etmemde BİLGİ’nin bana sunduğu imkanların çok büyük payı oldu. Benim için başarı tek bir alana odaklanmaktansa her konuda öğrenmeye iştahlı ve meraklı olup bu merakların peşinden üşenmeden koşmak ve kendimce bunu başarabildiğim için çok mutluyum.”