İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde yüksek lisansını tamamlamış olan F. Derya Marangoz Mang, bizlere geçirdiği bu dolu dolu iki yıl ile mimarlıktan tasarımcılığa nasıl yönlendiğini anlattı.
1) Öncelikle bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
1990 Ankara doğumluyum. 2008 yılında Ankara Atatürk Anadolu Lisesinden mezun olduktan sonra ODTÜ Mimarlık bölümüne başladım. 2013 yılında mezun olunca aynı yıl Bilgi Üniversitesinde Mimari Tasarım Yüksek Lisans ile eğitimime devam ettim. 2015 yılında yüksek lisansımı tamamlayıp iş hayatına Boran Ekinci Mimarlık’ta başladım. Eğitim ve profesyonel hayatım süreci içinde farklı ekiplerle birçok mimari ve girişimcilik yarışmasına katılarak ödüller aldım. Yaklaşık 3 yıl aynı ofiste çalıştıktan sonra, ‘Scopy’ girişimini geliştirmeye başladık ve 2018 yılında kurucu ortağı olduğum Scopy Yazılım girişim firmasını kurduk. Şu an kurucu ortak/ tasarımcı olarak Scopy Yazılım’da iş hayatıma devam ediyorum.
2) BİLGİ’yi tercih etme sebebiniz neydi? Üniversite yılllarınız nasıl geçti, neler yaptınız?
Yüksek lisansa başladığım dönemde İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin akademik programı sektör ile harmanlanmış bir programdı. Ben de hem sektörü anlamak hem de akademik olarak kendimi geliştirmek istediğim için BİLGİ’yi tercih etmiştim. İki yıl boyunca yoğun bir eğitim dönemi geçirdim. Bir yıl yapmış olduğum 3. sınıfların mimari tasarım dersleri asistanlığı ve yüksek lisans dersleri neredeyse haftanın her gününü kampüste geçirmemi sağladı. Gündüz dersleri olduğu içinde santraldeki kampüs deneyimini yaşama fırsatı buldum. Yeni insanları tanıdığım ve yeni bakış açılarını yakaladığım keyifli iki yıl geçirdiğimi söyleyebilirim.
3) Girişiminiz hakkında bilgi verebilir misiniz, nasıl bir deneyiminiz oldu?
Yaklaşık 2 yıl önce TUBİTAK 1512 desteği ile kurulan ‘SCOPY’ SmartCopy’den ortaya çıkan öğrenci odaklı akıllı baskı sistemi girişimidir. Hem lisans hem yüksek lisans eğitimim sürecinde okuduğum bölümden de kaynaklı olarak çıktı/fotokopi ihtiyacımız çok oluyordu. Fotokopiciler mesai saatleri içerisinde çalıştıkları için hele ki sabahladığımız dönemlerde bu ihtiyacı çok fazla hissediyorduk. Kendi deneyimlerimizden yola çıkıp araştırdığımızda öğrencilerin fotokopici sıralarından, USB vs. gibi aracı araçlarla çıktı almak zorunda kalmalarından ve mesai saati çıktı alamamaktan yakındıklarını öğrendik. SCOPY bu ihtiyaçları karşılamak, baskı almayı kolay, eğlenceli ve daha erişilebilir hale getirmek için ortaya çıktı. IoT teknolojisi kullanılarak geliştirilen SCOPY, bir telefon uygulaması ve içerisinde yazıcının bulunduğu bir kiosk donanımından oluşuyor. Üniversite kampüslerinde ortak alanlara yerleştirilen SCOPY kiosk’u ile öğrenciler, akıllı telefonlarına SCOPY uygulamasını indirip istedikleri belgeleri kiosk’taki QR kodu okutarak kendi kendilerine çıktı alabiliyorlar. Böylece sıra beklemeden istedikleri saatte çıktı almanın yanı sıra mobil uygulama sayesinde mobil ödeme yaparak işlemin daha pratik olması sağlanıyor. Bulundurduğu bulut teknolojisi sayesinde mobil uygulama üzerinden belgelere kolay erişilebiliyor. Paylaşım ekosisteminin bir parçası olmayı amaçlayan SCOPY, akıllı kampüs projeleri için vazgeçilmez olmayı hedefliyor.
4) Girişimci olma yolculuğunuzda BİLGİ’nin size ne gibi katkıları oldu, nasıl kolaylıklar sağladı?
Yüksek lisansa başlarken tamamen mimari tasarım odaklı bir kariyer planlıyordum. Yüksek lisans eğitimin sırasında edindiğim farklı bakış açıları sayesinde sadece mimar değil tasarımcı olarak kendimi geliştirmeye de başladım. Bu süreçte farklı girişimler için tasarımlar yaparak farklı ekiplerin tasarımcısı olarak görev aldım. Hem teknik hem bakış açısı anlamında İstanbul Bilgi Üniversitesi deneyimi de şu anki pozisyonuma gelmeme yardımcı oldu.