Uzun zamandır bir aktivist olarak sokaktaki hayvanlara mama ve sahiplendirme desteğinde bulunan İstanbul Bilgi Üniversitesi Moda Tasarım Bölümü mezunu Merve Çay, bu çabalarına artık Bir Destek Bin Huzur çatısı altında devam ediyor. Bir sosyal sorumluluk projesi olan “Bir Destek Bin Huzur” sadece hayvanlara değil, tüm ihtiyaç sahibi yaşlılar ve çocuklara da ulaşmayı hedefliyor.
Derneğin benzerlerinden en büyük farkı yapılan tüm klinik masraflarnın ve bağışlanan mamaların belgeleriyle ispatlanıyor olması.
Merve Hanım, Bir Destek Bin Huzur’u bize siz anlatın isteriz…
Bir Destek Bin Huzur doğuştan gelen hayvan sevgisiyle hayale, çocuklukta anneme “ bir gün hayvanlar için bir şeyler yapacağım” sözüyle hedefe dönüştü. Bir Destek Bin Huzur hikayem 2015 yılında başladı. Çocukluğumda annemin kurtardığı hayvanlara ilk yardımı yaparken hayvanlara karşı bilinçli ve doğru yaklaşımı öğrendim. Tasarımcı olduğum için tasarımlarımı %100 olarak sokak hayvanlarına tedavi ve mama desteğine çevirmeye karar vermemle birlikte bu serüven başlamış oldu.
Fikir nasıl doğdu, aktif olarak çalışmalarınız ne zaman başladı, bugüne kadar neler yapıldı kısaca?
Kuruluşumuzun ilk 1,5 ayında ve 3.ayda Türkiye de ilk kez şeffaf olarak düzenlediğimiz Bir Destek Bin Huzur kermesiyle stand açan herkes kendi istediği yere bağışlar yaptı. Kermeste toplanan mama ve battaniyeleri ihtiyacı olan yerlere fotoğraflarla ve destek veren kişilerin isimleriyle sosyal medya hesaplarımızla duyurduk, tüm bu bağışlar ispatlıdır. Etkinliğimizde hayvansever ünlülerin katılımıyla samimi söyleşiler düzenledik. Doğru ve bilinçli şekilde hayvanları kurtarmak için ücretsiz hayvan hakları ve ilk yardım eğitimleri yaptık. Pelin Akil ile barınak iyileştirme projeleri, barınaktan çıkardığımız köpeklerin tedavileri ve hayvanlara mama desteği sağladık. Ayrıca köy okullarındaki çocuklara giysi, ayakkabı ve kırtasiye malzemeleri desteği yaptık ve darülaceze huzurevine ziyaretler düzenledik.
Bir Destek Bin Huzur kimlere destek ve huzur veriyor? Sadece sokak hayvanları mı?
Sadece can dostlarımız değil , huzurevindeki güzel insanların , köy okullarında geleceğimiz olan masum çocuklarımıza destek oluyoruz.
Bir Destek Bin Huzur’un gelecek hedefleri nelerdir?
Bir Destek Bin Huzur olarak hedef, sokak hayvanlarının sorunlarını kökünden halletmek amaçlı her projeye imza atmak, daha çok insanı bilinçlendirerek daha çok hayvan kurtarmayı amaçlayan eğitimler, farkındalık projeleri, ünlülerle birlikte satın almayıp sahiplendirmeye yönelik çalışmalar yapmak, barınak iyileştirme projeleriyle, yüreği hayvanlar için çarpan dostlarımızla birlikte ihtiyacı olan hayvanların geleceğini iyileştirmek.
Türkiye’deki sistemin gönüllü kuruluşlara yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Açıkcası onlara tepki olarak doğdum diyebilirim. Çünkü açık ve net konuşalım sosyal sorumluluk ve derneklere güven az, bu bir gerçek, çünkü kimse yapılan etkinliklerin elde edilen gelirini ispatlamıyor.
Biraz da sizden bahsedersek, hangi bölümünden mezunsunuz? Neden BİLGİ?
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin Moda Tasarım Bölümünü bitirdim. BİLGİ, yenilikçi, kendini geliştiren, öğrencilere iş ve imkanlar sunan bir okul olduğu için. Çünkü İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin en önemli farkı öğrencilerini geleceğe sağlam hazırlaması.
Eğitiminizin işinize nasıl bir yararı oldu?
Tasarım = hayatımın parçası demek. Tasarım olduğu sürece hayat daha yaşanılır, daha hedefli oluyor.
Böylelikle işime de çok büyük katkısı oluyor çünkü ben tasarımla yani yaratıcılığımla besleniyorum. Hayatımı anlamlı kılmama sebep oluyor.
3. İstanbul Tasarım Bienali’nde farkındalık yaratan kıyafet sasarımınızın hikayesini anlatır mısınız?
Dünyaya kalp gözümün açık olmasını annemin sahiplendiği Alman kurdumuz Lassie’ye borçluyum. Ne yazık ki ablam ve kardeşlerim ölmüştü, ama ailemizin parçası olan Lassie benim ablam gibiydi kısacası. İşte o günden bu yana dünyayı sorguluyorum, 3. İstanbul Tasarım Bienali kapsamında, “Geleceği Giydirmek” sergisinde, sürdürülebilir moda anlayışına dair “Empati Gözüyle Sürdürülebilir Yaşam” temalı, H&M ‘in sponsor oldugu, geri dönüştürülmüş kumaşlarla tasarladığım kıyafetimle “kalbimizle bakmayı” amaçladım.
Bunların dışında sizin için özel, sahiplendiğiniz miniğiniz var mı?
Hayatım boyunca hep sokakta zor durumda olan canları eve getirip iyileştirip yuvalandırırdım ama engelli bir can sahiplenmek istedim, iki gözü görmeyen kedim Fatum’u, karlarla kaplı dondurucu soğukta bahçede buldum ve o gün bu gündür beraberiz. Bir de canım oğlum Tarçın var. Lütfen sizlerde satın almayın sahiplenin.