Panama’da bir başarı hikayesi

Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Laureate Culinary Cup’tan Bilgi Üniversitesi Altın Madalya ile döndü. Bilgi Üniversitesi mönüsünde, tavuklu dondurma, pekmez ve Antep fıstığıyla kaplanmış kuzu pirzola ile Çerkez tavuğu yer aldı.

Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Laureate Culinary Cup tüm dünya üzerindeki Laureate üyesi üniversitelerin Gastronomi ve Mutfak Sanatları bölümlerinden çeşitli elemelerle seçilen öğrenciler arasında yapılıyor. İki gün süren yarışmada belirlenen malzemelerle herkes kendi ülkesinin geleneksel yemeklerini yapıyor. Yarışma hakkındaki detayları İstanbul Bilgi Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Dilistan Shipman anlatıyor: “Laurette Üniversitelerinin Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencileri arasında bir yıl süren seçmeler sonunda, her ülkeden yarışmaya katılmayı hak eden iki öğrenci, koçları olan Master Chef Eğitmenleri ile yarışmaya katılıyor. Yarışma üç etapta yapılıyor. Birinci etapta zorunlu kullanılması gereken malzemelerle hazırlanan yöresel reçeteler ve hikayeleri kompozisyon şeklinde yazılıp jürilere verilmek üzere bir ay önceden yollanıyor. İkinci etapta, mutfakta dört saat çalışan ekipler dört jüri tarafından hijyen, profesyonellik, zamanlama, malzeme kullanımı ve teknik açıdan değerlendiriliyor. Üçüncü etap ise son gün tüm yemeklerin hazırlanıp sunulmasını kapsıyor. Süre 1.5 saat. Burada hem mutfakta dört jüri hem de tadımda üç jüri yer alıyor. Jüriler dünyanın değişik ülkelerinden seçiliyor. Bu yıl ilk defa Worlds Chef Organization ( WACS) bu yarışmaya destek verdi. Hatta WACS’in Amerika Kıtası Başkanı Claudio Vega Meneses aynı zamanda jüri başkanı idi. Bu yılki yarışmaya katılmayı hak eden dokuz ülke oldu. Bilgi Gastronomi Bölümü Öğrencileri Enes Bayram ve Ali Dövenci, Master Chef Eğitmen David Shipman tarafından standart reçete, teknik, zamanlama ve sunum üzerinde üç ay aralıksız çalıştırıldılar.”

Bilgi Üniversitesi en zorlu grubun içinde yer aldı
“Zorunlu malzemeler muz, Corvina balığı, tavuk, patlıcan ve yasemin pirinciydi” diyen Dilistan Shipman, yarışmada sunulan yemeklerin özel olarak elde yapılmış olan tabaklarda sunulduğunu belirtiyor ve devam ediyor: “Yarışmaya genelde son sınıf öğrencileri katılmış olmasına rağmen, Bilgi Üniversitesi 2. Sınıfta okuyan iki öğrencisi ile katıldı. Öğrenciler ilk defa katıldıkları bu yarışmada Altın Madalyayı aldılar. Yarışma sonrası en çok konuşulan yemeklerimiz, tavuklu dondurma, pekmez ve Antep fıstığıyla kaplanmış kuzu pirzola ve Çerkez tavuğu oldu. Yarışma her iki yılda bir yapılıyor. Bu yıl yarışma sonrası bir karar alındı ve her yıl bölgesel yarışma yapılabilmesi için bir önerge sunuldu. Bu bölgelerde dörtlü olması gereken gruplar yapıldı ve Bilgi Üniversitesi, en zorlu grup olan Amerika, Şili, Meksika ve Brezilya grubuna dahil edildi.”

“Türk lezzetlerini yabancıların damak zevkine göre uyarladık”
Bilgi Üniversitesi, iki asıl, bir yedek olmak üzere üç kişilik bir takım olarak yarışmaya katıldı. Yarışmaya katılan Bilgi Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü 2. Sınıf Öğrencisi Enes Bayram, “Benim için yarışmanın en zor zamanlarından biri başlangıçtı. Çünkü sıfırdan bir menü oluşturmamız gerekiyordu ve Türk mutfağı uçsuz bucaksız tariflere sahipti. Aralardan seçim yapmak ve bu seçimleri yarışma formatında uygun hale getirmek biraz yorucuydu. Menü tam olarak kararlaştırıldıktan sonra da tekrar çalışmalar başladı. Aynı yemekleri çok kez yaparak mükemmelleşmeye çalıştık” diyor. Bayram’a göre bu yarışmayı kazanmalarında etkili olan iki önemli faktör var: Birincisi Türk mutfağının lezzet zenginliği ve ikinci olarak da bu lezzetleri yabancı insanların damak zevklerine iyi uyarlayabilmeleri.

Geri dönüşler çok olumlu
Madalya sonrası katılımcılar olumlu geri dönüşler aldılar. Enes Bayram şunları söylüyor:
“Çok fazla pozitif geri dönüş aldık. En başta Amerika dışından gelen tek okul olarak 20 saatlik uçak yolculuğuyla ulaştığımız Panama’da gösterdiğimiz başarı tüm yabancılar tarafından inanılmaz olarak yorumlandı. Daha dönmeden aldığımız bu tepkiler zaten beni yeterince heyecanlandırmıştı. Türkiye’ye döndüğümüzde de okuldan, ailemden, arkadaşlarımdan aldığım tebrikler fazlasıyla mutluluk vericiydi. Bu yarışma, bana kazanmanın zevkini yaşattı. Yarışma öncesinde sosyal ağlarda #laurateculinarycup hashtag’i altında fotoğraflar, videolar ve yazılar paylaşmamız istendi. Bu hashtag rakiplerimizi tanıdığımız ilk yerdi. Fotoğraflara ve yorumlara baktığımda fark ettiğim ilk şey rakiplerimizin de bizim kadar dişli ve hırslı olduklarıydı. Hatta Brezilya’dan katılan arkadaşlarımız Vinicius ve Henrique’den fazla iddialı göründükleri için rahatsız olmuştum. Ancak Panama’da geçirilen günler sonrasında rahatsızlığımın yerini kocaman bir hoşnutluk aldı.”

Ufukta yeni yarışmalar var
Altın madalya kazanmanın ardından ufukta yeni yarışmalar var mı? diye sorduğumuz Enes Bayram ve Ali Dövenç yeni yarışmalara hazır olduklarını söylüyorlar. Enes Bayram, “Yoğun bir çalışma temposundan çıktığımız için kısa süreli de olsa herhangi bir yarışmaya katılmak isteyeceğimi düşünmüyorum. Ancak yeni dönem başlangıcıyla önümüze çıkacak seçenekleri değerlendirmek için de hazır olacağıma eminim” diyor. Ali Dövenç de yeni bir yarışmanın sinyalini veriyor. Şöyle ki, “Seneye yine bir enternasyonal yarışma yapılması gündemde.”

 

 

Powered by Openmedia