Can Çelikay, eğitim hayatına yine BİLGİ’de yüksek lisans yaparak devam ediyor. “Beni okulda içerik denemelerim için sağdan sola koştururken görebilirsiniz.” diye başlıyor sohbetimize.
Instagram’da güçlü bir takipçi sayısı var. Influencer’dan ziyade kendini içerik üreticisi olarak tanımlamayı tercih ediyor. Dijital ile tanışması gnctrkcll ile geliştirdiği proje sayesinde oluyor ve devamında zincir farklı halkalarla devam ediyor.
Bugüne kadar neler yaptınız, blogger olmadan önce nasıl bir kariyer yolculuğunuz vardı?
Ben kendimi içerik üreticisi olarak tanımlıyorum. Mezun olduğum yıl (2013) gnctrkcll’in marka yüzlerinden biri olarak “hibrit” bir işte buldum kendimi. Hem gençliğe seslenen seslerden biriydim, bir yandan da genel merkezde fiil proje geliştirip, iç görülerimiz ışığında markaya destek oluyorduk. Orada tam olarak dijitalle tanıştım diyebiliriz. Gnctrkcll’deki görevim 1 yıllık bir programdı, programın sonunda orada çalışan eski ortağımın “Sana bir kanal açalım” demesiyle o zamanlar ismi “Can’la erkek kanalı” olan fikri ortaya attım ve hayata geçirdik. Aslında burada
başlıyordu macera. YouTube’da görünür olduğunuzda otomatik olarak diğer sosyal mecralarınız da büyümeye başlıyor. 2?3 yıllık o serüvenin sonunda anlaşmazlıklar ve bulunduğum durumdan memnun olmadığım için orayı tabiri caizse arkamdan kapıyı çekip bıraktım. Bu sırada Redbull gibi markalara dijital içerikler ürettim; o zamanlar adı “Puck tv” olan başka bir YouTube girişimim ile. Bunların öncesinde öğrencilik yaparken 3 yıl boyunca “youth republic” adındaki gençlik ajansında “İstanbul Bilgi Üniversitesi Kampüs Marka yöneticisi olarak çalıştım. Ardından Philp Morris te “campus jobber” adında bir programda görev aldım.
Nasıl karar verdiniz blogger olmaya?
Hızlı, net ve nokta atışı içerik üretebildiğimi fark ettiğimde bu geniş dünyaya atlamaya karar verdim. Aslında olaylar biraz sizi kendince yönlendiriyor en azından benim yolculuğum böyle gelişti
ama tekrar belirtmekte fayda var bloggerlık başka bir derya ben içerik
üreticisi ya da “video Creater” olarak tanımlıyorum kendimi şu an.
YT’da ne tarz içerikler paylaşıyorsunuz?
Bu sürpriz olsun, tam şu sıralar yeni bir ekiple anlaştık ve TR YouTube’da az olan, yazılmış metinli kurgusuna özen gösterilmiş ama yine de “Entertainment”’a hizmet eden yeni “özgü” içerikler geliyor.
BİLGİ ile devam edelim. Nasıl kesişti yollarınız BİLGİ ile…
Lisede pek parlak bir öğrenci değildim. Üzerine buz hokeyi branşından milli takım vs derken o nefret ettiğimiz sınavdan giderek uzaklaştım haliyle pek de iyi bir skor yapamadım. Bu sırada kara kara düşünürken
BİLGİ’den burs aldım ve artık BİLGİ benim nihai rotam olmuştu.
İyi ki de öyle olmuş; dönemin rektörü Aydın hocama ne kadar teşekkür etsem az onun sayesinde BİLGİ’li oldum.
BİLGİ’nin size kariyerinizde ne gibi yararları oldu?
“Okul için değil yaşamak için öğreniyoruz” mottosu en başında her okulun kendine edindiği sırada bir mottodan uzağa gidemez gibi gelmişti ama beni ben yapan çok yönlü ve çevresiyle ilgili bir birey yapan okulumuz oldu. BİLGİ her zaman bu imkanı öğrencilerine verir; almasını bilene tabi.
Başarılı bir blogger olmak için sizce neler gereklidir?
Aslında bu rakam bizim ekosistemde en alt sınır, hatta “micro influencer” olarak geçer. Düzenli içerik üretmek ve olası bütün olumsuz durumları göz ardı edip kendi tutturduğunuz ve takipçilerinizin hoşuna giden içerikleri yılmadan üretmeye devam etmek.
Sizce BİLGİ’li olmak ne demektir?
Şanslı olmak en başında ama yine belirtmeliyim ki almasını bu şansı
kullanmasını bilene. BİLGİ size yeni bir network sunar. Mezuniyetten yıllar geçmesine rağmen şu an hala proje geliştirdiğim, beraber iş yaptığım insanların büyük bir çoğunluğunu BİLGİ’liler oluşturmakta.