Hayatımıza yön veren en önemli şirketlerden biri olan Türk Telekom’un tüm İK süreçlerinin yöneticisi Esra Buldu, onur derecesiyle mezun olduğu İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin başarılı mezunlarından.
Eğitiminin şu anki pozisyonuna katkılarını her fırsatta dile getiren Buldu’nun, öğrenme ve öğretme hevesi hala capcanlı. Bilgim Academy tarafından düzenlenen İK Sertifika Programında İşe Alım ve Yetenek Yönetimi üzerine ders vermiş olan Buldu için sırada doktora var.
BİLGİ’nin hangi bölümlerinden mezunsunuz?
İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji ve Sosyoloji (yandal) Bölümlerinden 2010 yılında onur derecesiyle mezun oldum. Yüksek lisans eğitimimi yine İstanbul Bilgi Üniversitesi Örgütsel Psikoloji alanında tamamladım.
Neden BİLGİ’yi tercih etmiştiniz?
Akademik eğitimimi psikoloji alanında almak en büyük isteğimdi. Bu doğrultuda hem psikoloji alanında iyi bir eğitim sunan hem de eğitimim sırasında beni sosyal anlamda geliştirebilecek bir okul olması önemliydi. BİLGİ yabancı dil eğitimiyle, sahip olduğu akademik kadrosu ve sunduğu sosyal imkanlarla öncelikli tercihimdi.
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin size en büyük katkısı ne oldu?
BİLGİ öğrencilerine çok yönlü, sorgulayıcı ve özgün bir birey olma imkanı sunuyor. Eğitimim sırasında akademik bilginin yanı sıra takım oyuncusu olabilmeyi, kendimi doğru bir şekilde ifade edebilmeyi ve düşüncelerimi özgürce paylaşabilmeyi öğrendim. İş hayatına başlarken özgüvenim yüksekti. Eğitimim sırasında edindiğim disiplinel yaklaşımı iş hayatıma kolaylıkla yansıtabildim ve bu sayede adaptasyonum hızlı oldu.
Okul günlerinden unutamadığınız bir anınız var mı?
Dersleri yakından takip eden ve devamsızlığı olmayan bir öğrenciydim. Ders notlarımı büyük bir özenle tutardım. Sınav dönemlerinde defterimin hep fotokopicide olduğunu hatırlıyorum.
Şu an bulunduğunuz noktaya gelene kadar neler yaşadınız? Neden İK?
Mesleki anlamda kendimi geliştirmek ve iş hayatını deneyimlemek için eğitimim sırasında birçok farklı kurumda staj yaptım. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde yaklaşık 1 yıl kadar şizofreni hastalarıyla çalıştım, eş zamanlı olarak Minik Yürekler Projesi kapsamında Bahçelievler Çocuk Esirgeme Kurumu’nda 4-6 yaş arası terkedilmiş çocuklarla çalışma fırsatım oldu. Tecrübelerimi ağırlıklı olarak klinik ortamlarında elde ettim. Mezun olur olmaz yüksek lisans yapma düşüncemi hocalarımla konuştuğumda gerçekten ne yapmak istediğimi anlamak için önce Klinik Psikoloji dışındaki alanları deneyimlememi önerdiler. Psikolojinin bir alt alanı olan Endüstriyel/Örgütsel Psikoloji de ilgimi çekmekteydi, bu sebeple Psikoloji alanında edindiğim tecrübeleri profesyonel hayata yansıtabilmek için İnsan Kaynakları alanına yöneldim. İlk olarak Türk Hava Yolları’nda işe alım ve terfiler için ölçme ve değerlendirme süreçlerinde rol aldım. Ardından Türk Telekom’dan iş teklifi almam üzerine kariyerime Türk Telekom İnsan Kaynakları departmanında devam ettim. İlk önce İşe Alım Uzmanı olarak görev yaptım, ardından İK İş Ortağı olarak profesyonel kariyerime devam ettim. 7 yıldır Türk Telekom bünyesindeyim, genç yeteneklerin işe alımı, oryantasyon, öğrenen organizasyon gibi birçok İK projesi ve süreçlerinde yer aldım. Halihazırda, Finans, İK, Yatırımcı İlişkileri ve Kurumsal İlişkiler faaliyetlerini gerçekleştiren toplam 650 kişilik ekibin tüm İK süreçlerinden sorumluyum.
Türkiye’de insan kaynakları sektörü hangi noktada sizce?
Şirketler de rekabet gücünü arttırmak ve kalıcı olmak için yaşanan değişim sürecine ayak uydurmak zorundalar. Bu değişim İK’da iş yapış şekillerini de etkilemeye başladı. Çalışanları organize etmek, belli bir hedef etrafında toplamak ve performans almak eskisinden daha zor bir hale geldi. Çalışanlar eskisine göre daha talepkar. Bu nedenle organizasyonların insan ile ilgili konuları üst yönetimin gündeminde daha çok yer almaya başladı. Artık sektörü iyi bilen, şirketin stratejik önceliklerini takip eden ve bu doğrultuda hedefler koyan, şirketin bilançolarını takip eden ve işin ortağı olan ve çalışan analitiği yapan bir İnsan Kaynakları var.
Gelecek hedefleriniz neler?
Profesyonel hayatımda İnsan Kaynakları’nın farklı uzmanlık alanlarında kendimi geliştirirken akademik anlamda ise Klinik Psikoloji doktorası yapmak istiyorum. Ardından kendim için yeterli olduğunu düşündüğüm bir zamanda kendi danışmanlık şirketimi kurarak danışman olarak profesyonel hayatıma devam etmeyi planlıyorum.
Genç meslektaşlarınıza bir tavsiyeniz var mı?
Günümüzde elde edebileceğimiz bilgi de çok fazla fırsatlar da, bununla birlikte her şey büyük bir hızla gelişiyor ve değişiyor, dolayısıyla rekabet oldukça sert yaşanıyor. Öncelikle yolculuklarına bir hedefle başlamalarını tavsiye ederim çünkü hedef odaklı ve disiplinli çalışmayı beraberinde getirir. Bunun yanı sıra merak duygusunu canlı tutmalarında fayda var. Birileri işlerin nasıl yapılacağını anlatacaktır. Ancak muhakkak kendilerine özgü iş yapış tarzlarını oluşturmalılar. Bir işi yapamadıkları zaman yılmayıp tekrar tekrar denemekten ve pozitif yapabilirlik tutumu göstermekten çekinmemeliler. İnsana dair karar vermek her ne kadar cazip olsa da ciddi bir sorumluluk gerektirir. Her zaman objektif, adaletli ve güven yaratacak şekilde davrandıklarından emin olmalarını tavsiye ederim.
Üniversitedeki favori mekanınız? Tamirane
Favori hocanız? Doç. Dr. Hanna Nita Scherler ve Dr. Ayten Zara
Bugünlerde en son okuduğunuz kitap? Yetenekli Çocuğun Dramı
En son izlediğiniz film? Serendipity
En son gittiğiniz şehir? Antalya