BİLGİ’de tamamladığı çift-anadal programının üzerine bir de yüksek lisans tamamlayan Dilek Kızılcık, eğitiminin üzerine adım adım çıktığı kariyer basamaklarının her birini hakkıyla tamamlamış.
Kendisinin de geçirdiği zorlu İK görüşmelerinin ardından göreve başladığı Shell’deki başarısını 10 yıldır sürdüren Kızılcık, masanın her iki tarafında da bulunmuş olmanın avantajıyla Shell’in işe alım süreçlerinde farkını ortaya koyuyor.
Eğitim durumunuzu sizden dinleyelim, neden BİLGİ’yi tercih ettiniz?
Bursa Anadolu Lisesi’ni takiben İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’ne başladım. 2. senemden itibaren Reklamcılık Bölümü ile çift-anadal programını tamamlayarak mezun oldum. BİLGİ’yi tercih etmemdeki en büyük sebep akademik kadrosu ve sosyal bilimlerdeki öncü yaklaşımlarıydı. Ardından eğitimime Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Örgütsel Davranış yüksek lisans programını tamamlayarak devam ettim.
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin size en büyük katkısı ne oldu?
Çok yönlü düşünme, uygulamaya da ağırlık veren derslerin olması, özellikle Reklamcılık bölümünde piyasada olan bitene dair çok şey öğrenme fırsatı, ihtiyacınız olan kaynaklara ulaşabilmeniz olarak sayabilirim. Örneğin tezim için araştırma yaparken kütüphanemizde olmayan kitapları talep ettiğimde çok kısa süre içinde temin edilmişti. Bu örnekler öğrenciyi destekleme anlamında oldukça önemli.
BİLGİ’li olmanın ayrıcalığını hangi alanlarda hissettiniz?
Yüksek lisansa başladığımda temel bilim derslerinin sınavlarını kolayca geçerek, bilimsel hazırlık senesini atlamayı başardım. Bu Psikoloji bölümünde aldığım çok iyi eğitim sayesinde oldu. İş hayatına başladığımda da yeni bir fikir geliştirip uygulamak, önerilerimi kolaylıkla ifade edip sunabilmemin üzerinde oldukça olumlu etkileri oldu.
Şu an bulunduğunuz noktaya gelene kadar neler yaşadınız? Neden İK tercih ettiniz?
Psikoloji mezunu olduğum ve öğrenciliğim süresince bir işe alım danışmanlığı şirketinde çalıştığım için mezuniyetim sonrasında İK alanında daha rekabetçi olabileceğimi düşündüm. 2001 senesinde, Şubat krizi sonrasında mezun olduğum için Reklamcılık alanında iş bulmam çok zor olacaktı. Buna paralel olarak yüksek lisansa başladım, tez döneminde de tam zamanlı olarak Siemens İnsan Kaynakları’nda işe başladım. Siemens’te, Sabancı grubunda (Kordsa Global) ve Shell’de çeşitli İnsan Kaynakları görevlerinde bulundum. 2011 yılında Shell İngiltere’ye transfer oldum, orada Global Yetenek Danışmanı ve İngiltere İK Müdürü olarak görev yaptıktan sonra Şubat 2016’da Türkiye’ye döndüm ve Shell Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü ve Shell & Turcas Petrol A.S. İcra Kurulu Üyesi olarak mevcut görevime başladım.
Siz, işe alım sürecinizde İK görüşmesi yaptınız mı?
Yaklaşık 10 sene önce Shell ile üç aşamalı bir görüşme maratonundan geçmiştim. Danışman şirket ile bir görüşme, yöneticim olacak olan Eszter Endrei ile yetkinlik bazlı bir mülakat, sonrasında da dört yöneticiden oluşan bir panel değerlendirmesinden geçtim. Uzun süreli işe alım deneyimimden sonra masanın diğer tarafında olmak oldukça aydınlatıcı bir deneyim olmuştu benim için. Belli sınırlar içinde yetkinliklerinizi tam olarak göstermek çok da kolay değil. Sürece dair empatim artmıştı.
İK’de iyi bir kariyer yapmak için olmazsa olmazlar nelerdir sizce?
Destek verdiğin iş konulunun dinamiklerini iyi anlamanın ve İnsan Kaynakları’nın tüm süreçlerine dair yönlendirme yapabilecek kadar bilgi ve deneyim sahibi olmanın iyi bir kariyer için olmazsa olmaz öğeler olduğunu düşünüyorum.
Türkiye’de insan kaynakları sektörü hangi noktada sizce?
Çok iyi yerelleştirilen global uygulamalar ile karşılaşmak çok ümit verici, ancak hala gidilecek yol olduğunu düşünüyorum. Özellikle daha stratejik, uzun dönemli kararları alabilmek, aldırtabilmek, yetenek yönetimi konusunda amaca yönelik planlar yapabilmek ve işe alımları o yönde şekillendirmek, İK verilerini karar alırken daha etkin kullanmak gibi alanlarda sektörün gelişim alanı olduğu kanaatindeyim.
Genç meslektaşlarınıza bir tavsiyeniz var mı?
İnsan Kaynakları profesyoneli olarak bir iş ortağı olduğunu hiçbir zaman unutmadan ve kendilerini de bu doğrultuda donatarak ve konumlandırarak çalışmalarını öneririm. Aynı zamanda da bir şirketin sürekliliğini sağlamanın, kurum kültürünü yaratmanın da İnsan Kaynakları profesyonelinin görevi olduğunun bilincinde çalışmaları ve şirketleri için uzun dönemde anlamlı olacak kararları almaktan çekinmemelerini tavsiye ederim. Ayrıca, insanlar ne söylediğinizden daha çok nasıl hissettirdiğinizi hatırlar. İK profesyonelleri de çalışanlar ile kritik dönemlerde temasta oldukları için verdikleri olumlu veya beklenmeyen haberleri nasıl ilettiklerine özen göstermeliler. Son olarak mülakatlarda bu mesleği insanlarla çalışmayı onlara yardım etmeyi sevdikleri için seçtiklerini söylememelerini öneririm J
Üniversitedeki favori mekanınız? Dolapdere kampüsündeki havuz
Favori hocanız? Yrd. Doç. Dr. Hasan Bahçekapılı
Bugünlerde en son okuduğunuz kitap? How to have a good day, Caroline Webb
En son izlediğiniz film? Sherlock 4. Sezon
En son gittiğiniz şehir? Milano