BİLGİ, yeni akademik yıla yeni yüksek lisans ve doktora programları ile giriyor. Yeni açılan Halkla İlişkiler ve Kurumsal İletişim, Yapım Yönetimi, Yönetim Bilişimi Yüksek Lisans Programı ile İletişim Doktora Programı’nın kayıtları sürüyor.
Kurulduğu günden bugüne, hem lisans programları hem de yüksek lisans ve doktora programları ile farkını ortaya koyan İstanbul Bilgi Üniversitesi, 40’ı aşkın yüksek lisans ve doktora programına yenilerini eklemeye devam ediyor. 2012-2012 akademik yıla; İstanbul’un merkezindeki kampüslerinde güçlü kadrosu, yaratıcı programları, uluslararası bağlantıları, seçkin öğrencileri ve hareketli etkinlik takvimi ile gittikçe büyüyerek giren BİLGİ, yüksek lisans ve doktora programlarının sayısını da artırarak giriyor. Yeni açılan Halkla İlişkiler ve Kurumsal İletişim, Yapım Yönetimi, Yönetim Bilişimi, Yönetim Bilişim Sistemleri Yüksek Lisans Programı ile İletişim Doktora Programı’nın kayıtları sürüyor.
İnşaat sektörünün MBA’i olarak adlandırılan yeni programlardan Yapım Yönetimi Yüksek Lisans Programı, başta mimarlık ve inşaat fakülteleri mezunları olmak üzere mühendislik, işletme ve ekonomi bölümleri mezunları; kısacası istikbalini kariyer beklentisini inşaat sektöründe arayacak tüm lisans mezunlarını hedefliyor.
Yapım Yönetimi, sektörle buluşacak
Yapım Yönetim Yüksek Lisans Programı Direktörü Prof. Dr. İhsan Bilgin, bu alanın pratik bir alan olmasına rağmen üniversitelerin programlarını sadece akademisyenlerle yürüttüğünü, bunun büyük bir zaaf olduğunu belirtiyor. Bu zaafı bilerek yola çıkan BİLGİ’nin Mimarlık Bölümü’nün, akademisyenlerle profesyonelleri bir araya getirmenin avantajını kullanacağını söyleyen Bilgin, “Türkiye’nin büyük gayrimenkul yatırımlarına projeleriyle katkıda bulunan BİLGİ-Mimarlık hocaları bu sektördeki ilişkilerini programa aktararak programın avantajlı bir ivme ile başlamasını sağlayacaklar. Bu amaçla açılan program, mimarlık ve inşaat mühendisliği fakültelerinin iş dünyası ile zaman geçirmeden ilişki kurmayı ve sektörün yönetici adayları arasına girmek isteyen mezunları tarafından fazlasıyla rağbet gören bir odak olmayı hedefliyor” diyor.
BİLGİ Mimarlık Bölümü’nün Mimari Tasarım Programı’yla, mimarlığın esas faaliyet alanı olan tasarım alanında kendine prestijli ve kayda değer bir niş açtığını, bu alanda yetenek ve hevesi olan lisans mezunlarının başlıca tercihi haline geldiğini düşünen Bilgin, ancak bu alandaki yoğun rekabet nedeniyle tasarım faaliyeti dışında da kendine istikbal arayan lisans mezunlarının oranının hiç de az olmadığını ve iş dünyasının çekiciliği nedeniyle bu alanın tasarımdan sonra en çok rağbet gören alanların başında geldiğini dile getiriyor. Programa her yıl 50-100 başvuru olacağına inanan İhsan Bilgin, her yıl 50 öğrencinin programa katılmasının hedeflendiğini açıklıyor.
Programın ücretinin MBA seviyesinde olacağını söyleyen Prof. Bilgin, programın yönetim ve örgütlenmesi ile ilgili şunları söylüyor: “Programın Fen Bilimleri Enstitüsü’ne bağlı olması ve direktörlüğünün de bu yapıya uygun olarak bir akademisyen ve profesyonel tarafından paylaşılarak yürütülmesi planlanıyor. Akademik sorumlusu ben, profesyonel sorumlusu da İnş.Y.Müh. Erdoğan Turgut olan program, MBA direktörüyle yoğun temas içinde yönetilecek. Erdoğan Turgut, gerek Koray İnşaat gerekse de Kavala Grubu içinde kazandığı tecrübelerle ve sonrasında da kendi firması bünyesinde yurtdışında tamamladığı işlerle programı sektör ve akademik çevre içinde en iyi temsil edebilecek bir profile sahip. Mimarlık Fakültesi kadrosunda olup bu alanda birikimi olan öğretim üyelerinin yanı sıra İTÜ ve Yıldız’dan yarı zamanlı öğretim üyesi istihdamı planlanıyor. Ayrıca program direktörleri tarafından sektörün profesyonellerine seminer ve konferans imkanı tanıyan ders formatları da düşünülüyor. Mimari Tasarım Programı destekçilerinden Vitra Kale ve Marshall’dan da kurumlar arası işbirliği çerçevesinde derslere katkı alınması planlanıyor.”
Programın diğer yüksek lisans programlarıyla da bir ilişki içinde olacağını belirten Bilgin, en yakın ilişkinin Mimari Tasarım Programı ile olacağını ifade ediyor ve şunları ekliyor: “ARCH 551, 552 ve 553 bundan böyle açılmayacak ve yeni kodlarıyla yeni programda açılacak. ARCH 511, 512 ve 554 ise yeni programın öğrencileri tarafından da seçilebilecek. Bunun dışında başta MBA olmak üzere İşletme ve Ekonomi Bölümü tarafından yürütülen programlarla da program direktörlerince belirlenecek yoğun bir alışveriş öngörülüyor.”
Yönetim Bilişim Sistemleri YLP
BİLGİ’nin yeni programlarından Yönetim Bilişim Sistemleri Yüksek Lisans Programı da ilk öğrencileriyle Eylül 2012’de tanışacak. Öğrenciler tezli veya tezsiz (bitirme projeli) seçeneklerden birini tercih ederek programa katılacak. Programın direktörü Yrd. Doç. Dr. Bülent Özel, Yönetim Bilişim Sistemleri’nin (YBS), işletme, yazılım mühendisliği, bilgisayar bilimleri ve istatistik gibi disiplinlerin kesiştiği özgün bir alan olduğunu belirtiyor. Programın, profesyonel yaşamında kendine bu özgünlükte bir kariyer rotası çizmeyi hedefleyenler veya bu yöndeki kariyer hedeflerine hem pratik hem de akademik perspektif kazandırmak isteyenler için oldukça ideal bir program olduğunu söyleyen Özel, halihazırda kendini işletme tarafında gören fakat kendini işletmelerde bilişsel süreçlerin etkin kullanımına yönelik daha teknik konularda geliştirmek isteyenlerin, veya teknik kademelerde deneyimli ve donanımlı ama organizasyonlarda bilişsel süreçleri iş pratiklerine, hedeflerine ve yeni girişimlere aracı yapacak vizyonu edinmek isteyenlerin programa katılabileceğini dile getiriyor. Özel, “Tabii ki iş deneyimi henüz olmayan ama iyi bir örgütsel yönetim ve teknik bilişim donanımıyla kariyerine ciddi bir avantajla başlamak isteyen arkadaşlara da tavsiye ediyoruz” diyor.
Programı hazırlamadan önce gerek yurtdışı ve gerekse yurtiçinde benzeri programları etraflıca incelediklerine dikkat çeken Bülent Özel, Türkiye’de bu alanda az sayıda seçenek olduğunu belirtiyor. Benzeri programların önemli bir oranının daha çok işletmelerde kullanılan bilişim ürünlerine odaklandığının altını çizen Özel, yazılım ürünlerinden bağımsız bir perspektif gerekliliğini öngören kimi programların ise eklektik bir yapı sunduğunu belirtiyor. Özel, BİLGİ YBS’nin ise bu tespitlerden yola çıkarak vizyoner işletme yönetimi vurgusunu önde tutarken yazılım mühendisliği, veri madenciliği ve örgüt sosyolojisi gibi ilintili alanları bütünleştiren bir formasyonu hedeflediğini vurguluyor.
İlk yıl öğrenci kapasite 30 olacak
Programın ilk sene 30 öğrenci ile başlamayı hedeflediğini açıklayan Bülent Özel, şimdilik kapasiteyi daha fazla artırmayı planlamadıklarını söylüyor. Muhtemelen çok farklı alt yapıya sahip öğrencilerle bir arada olacaklarını ifade eden Özel, ancak programa kabul edilmiş herkesin ‘bir ortak dili olsun’ istediklerini belirtiyor. Özel bununla ilgili; “Mesela bizden diploma almaya hak kazanmış her bir arkadaş en azından kendi verilerini analiz edip görselleştirecek programlama becerisine sahip olacak. Böylece minimalde bilişim sistemlerinin yazılım doğasına olan yabancılaşma halini kırmış olacağız. Diğer yandan teknik donanımı iyi ama işletme yönetimi ve örgüt kuramı formasyonu eksik arkadaşların örgüt kuramlarını, iş psikolojisi ve sosyolojisi, stratejik yönetim, pazarlama, muhasebe vb konular hakkında temel kavramlara aşina olmalarını bekliyoruz” diyor.
Bu açıdan ana derslerin yanı sıra iki adet başlangıç intibak dersi olacağının bilgisini de veren Özel, derslerle ilgili şu bilgileri veriyor: “Ayrıca ikinci sene verilecek olan seminer dersi de bu ortak dilin oluşumuna katkı sağlayacak. Dersler alanlarında uzman ve halihazırda sektörde faal olan konuk hocalarımızın birikimlerini ve vizyonlarını paylaştıkları seminerlerden oluşacak. Ana derslerimiz toplamda gerek iş süreçlerinin verimliliği ve idaresindeki bilişsel modellerin seçimi, kullanımı ve geliştirilmesi ve gerekse çok büyük çapta verilerin karar süreçlerinde kullanmak üzere saklanması, idaresi, analizi ve görselleştirilmesini hedefleniyor. Geniş seçmeli havuzumuz, öğrenci arkadaşların ilgi ve ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde organize edildi. Bu konuda her bir öğrencimiz ile birebir etkileşimi esas alacağız. Mesela işletme tarafıyla daha ilgili bir öğrenci BİLGİ’nin MBA programında verilen derslerden oluşan bir seçki yapabilecek. Ya da daha teknik konularda özelleşmek isteyen arkadaşlar web madenciliği, sosyal medya verilerinin analizi, veri ve haberleşme güvenliği konularına yoğunlaşabilecek.”
Farklı alanlardan hocalar olacak
Program kapsamında ders verecek hocalarla ilgili de bilgi veren Özel, programın doğasıyla uyumlu çok çeşitli hocalarının olacağını söylüyor. Hocalar arasında, bilgisayar bilimleri, işletme, istatistik gibi farklı dallarda doktora çalışması yapmış hocalar olduğuna dikkat çeken Özel, “Mesela, çekirdek kadrodaki iki hocadan ben ve Mehmet Gencer gerek formasyonu gerekse ilgi alanı bu disiplinlerin bir kesişimi. Benim lisansım elektrik-elektonik mühendisliğinden, yüksek lisansım bilgisayar mühendisliğinden, doktoram ise işletme dalındaki örgütsel çalışmalardan. Araştırmalarım bilimsel, sosyal, ekonomik ve politik etkileşimlere dair dijital verilerin analizlerine yönelik hesaplama modelleri üzerine. Mehmet ise yazılım geliştirme süreçlerinde innovasyon biçimlerini çalışmakta son zamanlarda. Hoca kadrosunu oluştururken dikkat ettiğimiz önemli diğer bir nokta sektörde deneyimli, tanınmış ve hala aktif bireylerin gelip ders anlatması. Mesela, gerek Veri ve Ağ Güvenliği Yönetimi dersini gerekse İşletme Zekası ve Karar Destek Sistemleri derslerini sektörden eli işte arkadaşlar idare edecekler” diye konuşuyor.
YBS programının içeriğinin güncel ve ihtiyaca uygun olmak durumunda olduğunu düşünen Özel, programı oluştururken gerek sektörde gerekse akademiden çok sayıda aktörle çalıştıklarını ve onların deneyimlerine danışma ihtiyacı duyduklarını belirtiyor. “Sanırım bu çalışmaları her sene revize edecek şekilde sürdüreceğiz. Henüz sonuçlanmamış olmakla birlikte program kapsamında sektörde kimi ihtiyaçlara doğrudan cevap verecek sertifika modülleri üzerine çalışmaktayız. Böylece kimi durumda yüksek lisans derecesi almaktansa 2-5 dersten oluşacak bir seçki ile formasyon ihtiyaçları giderilebilecek” diyen Özel, bir de bitirme projesi çalışmalarına alternatif olacak bir seçenek üzerinde çalıştıklarını açıklıyor. Özel, bununla ilgili, “Amacımız öğrencilerin bitirme projeleri kapsamında sözgelimi IBM gibi bilinmiş bir kurumda yarı zamanlı bir staj olanağı sunmak. Bu alternatif, öğrencilerin tercihleri, sektörden belirlenmiş pozisyonlar ve kimi durumda mülakatlarla tayin edilecek” diyor.
Hedeflerinin her mezunu, kendi sektöründe aktör bir şirketin CIO (Chief Information Officer) pozisyonunu üstlenebilecek bir vizyona ve donanıma sahip hale getirmek olduğunu vurgulayan Bülent Özel, önümüzdeki sene BİLGİ’de Bilişim Sistemleri ve Innovasyon (Information Systems and Innovation) Doktora Programı açılacağını da açıklıyor. YBS yüksek lisans hoca kadrosunun önemli bir kısmının bu doktora programında da görev alacağını söyleyen Özel, söz konusu doktora programı ve YBS yüksek lisans programının kesiştiği birçok alan olduğuna, bu açıdan kariyerine akademik hayatta devam etmek isteyen veya profesyonel kariyerine doktoralı avantajı ile devam etmek isteyenler için YB’nin bir fırsat olabileceğine dikkat çekiyor.
Halkla İlişkiler ve Kurumsal İletişim
Yine yeni akademik yıla ilk öğrencileri ile başlayacak programlardan biri olan Halkla İlişkiler ve Kurumsal İletişim Yüksek Lisans Programı, kamu kurumları, yerel yönetimler, özel sektör ve sivil toplum kurumları başta olmak üzere çok çeşitli kuruluş ve yapılarda danışmanlık yapacak stratejik iletişim yöneticilerini yetiştirmeyi amaçlıyor. Programın Direktörü Yrd. Doç. Dr. Erkan Saka, özellikle kurumların iletişim gereksinimlerini yeni iletişim ortamının dinamikleri ile birleştirebilen, çok yönlü düşünebilen, farklı sektörlerin, Türkiye’nin ve dünyanın gündemine hâkim iletişim danışmanlarına büyük bir ihtiyaç olduğunu, program olarak bu danışmanları yetiştirmeyi hedeflediklerini belirtiyor.
“Bu alanlarda çalışmayı düşünenler özellikle tercih etmeli programımızı. Öte yandan, lisans eğitimlerini işletme, ekonomi, finans ve benzeri alanlarda tamamlamış yönetici adayları da programımıza katılarak, günümüzde bir yönetici için kaçınılmaz olan iletişim donanımına sahip olabilir ve kariyer rekabetinde öne geçebilirler” diyen Saka, BİLGİ’nin Halkla İlişkiler ve Kurumsal İletişim Yüksek Lisans Programı’nı benzerlerinden özellikle vizyonunun ayırdığına dikkat çekiyor. Saka bununla ilgili şunları söylüyor: “Alandaki en yeni teorik gelişmeleri pratik deneyimle bütünleştireceğiz. Hem lisans düzeyinde hem de yüksek lisans düzeyinde sektörün önde gelen bazı kurumlarıyla yaptığımız anlaşmalar sayesinde dinamik ve açık bir öğrenme ortamı sunacağız. Program öğrencilerimiz, Türkiye’nin ilk 500 şirketine iletişim danışmanlığı sunan sayfın PR ajanslarının oluşturduğu İletişim Danışmanlığı Şirketleri Derneği (İDA) ile yaptığımız exclusive (Bilgi Halkla İlişkiler Programı’na özel) işbirliği kapsamında sektörün önde gelen danışmanlarının ve ajanslarının deneyimlerinden yararlanabilecekler. Benzer biçimde sektörlerinin lider şirketlerinin kurumsal iletişim yöneticilerinin oluşturduğu Kurumsal İletişimciler Derneği (KİD) işbirliğimiz çerçevesinde, kurumsal yapıları ve beklentilerini çok daha iyi kavrayabilecekler.”
Zorunlu ve seçmeli dersler var
Programın; stratejik itibar yönetiminden halkla ilişkilerde araştırma ve ölçümleme tekniklerine, dijital iletişimden değişim yönetimine uzanan geniş bir alanda zorunlu dersleri barındırdığını dile getiren Saka, ayrıca kurumsal sosyal sorumluluk, inovasyon ve iletişim, etkin ileri yazım teknikleri gibi seçmeli derslerin de olduğunu, öğrencilerin, BİLGİ’nin farklı ve zengin akademik birikimini temsil eden işletme, reklam ve medya gibi programlardan da seçmeli dersler alabileceklerini ifade ediyor.
Program kapsamında ders verecek hocalarla ilgili de bilgi veren Saka, bu hocalar arasında; Yrd. Doç. Dr. Erkan Saka, Yrd. Doç. Dr. Başak Uçanok, Yrd. Doç. Dr. Güneş Ekin Aksan, Yrd. Doç. Dr. Eser Telci, Barika Göncü, MA’nın olacağını açıklıyor. Ancak programın gücünü büyük ölçüde kurduğu ortaklıklardan alacağını vurgulayan Erkan Saka, “Bu ortaklıklar hem sektörel hem de akademik olarak görülmelidir. Bir yandan sektörün önde gelen isimleriyle ders ortamlarında buluşulacak öte yandan başta İletişim Fakültesi’nin hocaları olmak üzere üniversite genelinde alınacak seçmeli derslerle İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin zengin akademik kadrosundan faydalanma mümkün olacak” diyor.
Programdan mezun olan öğrencilerin farklı sektörlerdeki kurumların, kamu kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve diğer birçok kurum ve kuruluşun iletişim yönetimi kademelerinde ya da halkla ilişkiler sektöründe danışmanlık yapan saygın ajanslarda çalışabileceğine dikkat çeken Saka, programın sağlayacağı donanımla ayrıca öğrencilerinin bağımsız danışmanlık kariyerlerini zenginleştirebileceğini ve iletişim alanında bireysel kariyer planları yapmalarına olanak sağlayacağını belirtiyor.
İletişim Doktora Programı
Ayrıca BİLGİ’nin İletişim Fakültesi 2012 güz döneminde İletişim Doktora Programını başlatıyor. 7 Eylül’e kadar öğrenci başvurusu alacak program, 21. yüzyıl bilgi toplumuna geçişin bir yansıması olarak bireyler, kurumlar ve ülkeler arası iletişim süreçlerinde, çağdaş kültür ürünlerinde, toplumsal yaşamda ve yapıda izler bırakan iletişimin gücünü ve sınırsızlığını vurgulayacak. Programın Direktörü Prof. Dr. Yonca Aslanbay, programın entellektüel birikim üzerine yapılandırılmış eleştirel yaklaşım, kültürler ve uluslar üstü bir bakış açısı, çeşitlilik, çoklu disipliner yaklaşım ve çoklu metodolojik araştırma ortamına zemin oluşturmayı hedeflediğini söylüyor.
Programın ders programının iletişim disiplinin çatısı altında, medya, kültür, sinema, reklam, halkla ilişkiler alanlarının akışkanlığının sinerjisiyle geniş bir yelpazede kurgulandığının dile getiren Aslanbay, programla ilgili şu bilgileri veriyor: “Program dört yıla yayılacak ve ilk üç döneminde öğrencilere istedikleri alanda derinleşmeye izin verecek esnek modüler kurguda hazırlandı. Bu programda öğrenciler hocaların çalışma alanlarını inceleyerek birlikte çalışmak isteyecekleri danışmanları belirleyecekler, danışmanlarıyla birlikte kendi programlarını yapılandıracaklar. Program iletişim alanındaki kuramların, uygulamaların ve süreçlerin, içinde bulunduğumuz yüzyılın görsel kültür, dijital kültür, teknolojik getirileriyle ilişkisinin bilimsel, felsefi bir bakış açısıyla araştırılmasını, çalışılmasını ve bu alanda nitelikli akademisyen ve profesyoneller yetiştirmeyi amaçlıyor. Programın bilgilerine üniversitemiz web sitesinden ulaşabilirsiniz.”