Onuncu yılını dolduran Hukuk Yüksek Lisans Programı, insan hakları ve ekonomi hukuku alanında yeniliklerin takipçisi.
Hukuk eğitimi, yüzyıllara varan gelenekleri olan bir eğitim dalı. Fakat küreselleşme olgusu, her konuda olduğu gibi ulus devlet ve ulusal hukuk anlayışı üzerinde de büyük bir etki yaratırken, hukuk eğitiminin tasarımının da yeniden gözden geçirilmesini gerektirmektedir. Bu durum, lisans eğitiminde olduğu kadar yüksek lisans eğitminin tasarlanmasında da geçerli. Öte yandan, hukuki yöntemin, hayattaki tüm ilişkilerimizin yegâne tasarım biçimi olmadığı da unutulmamalıdır. Bu nedenle iyi bir hukuk yüksek lisans eğitiminin, farklı inceleme alanlarına ilişkin çok disiplinli bir bakışı göz ardı etmemesi esastır. Bu durum, insan ilişkilerinin düzenlenmesini hedefleyen hukukun, sosyal ilişkiler içindeki gerçekliğinin de kavranması anlamına gelmektedir.
Ekonomi ve insan hakları hukuku ön planda
Bu parametrelere göre tasarlanan İstanbul Bilgi Üniversitesi’ndeki Hukuk Yüksek Lisans Programı, 2001 yıl güz döneminde ilk defa öğrenci almaya başladı. Bu yıl 10. yılını dolduran programdan bugüne kadar toplam 427 öğrenci mezun olmuştur. Halen 450 öğrenci eğitimine devam etmektedir Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turgut Tarhanlı, programla ilgili hazırlık çalışmalarında, iki temel konuyu çok önemsediklerini ve ön planda tuttuklarını belirtiyor. Bunlardan ilkinin, geleneksel hukuk yüksek lisans eğitiminden farklı bir bakış açısının benimsenmesi olduğunu ifade eden Tarhanlı, programın akademik yapısının, günümüz dünyasındaki ilişkiler ortamının iki temel eksenini ifade eden, insan hakları ve ekonomi üzerinde şekillendirildiğini dile getiriyor. “Amacımız; öğrencilerin, hukukun ve hukuki düzenlemelerin doğasını, ulusal ve uluslararası alandaki gelişim seyrini kavrayabilmelerine; hem insan haklarının etkisi hem de ekonomik ilişkiler bakımından küreselleşen bir dünyada ortaya çıkan yeni hukuksal ilişkileri tanımlayabilmelerine; karşılaşılan sorunların çözümünde gerekli olan disiplinlerarası bakış açısını edinebilmelerine elverişli bir eğitim sunmaktır” diyen Tarhanlı, öğrenci odaklı bir eğitim anlayışı çerçevesinde, öğrencilere kendi yönelimlerini dikkate alarak uzmanlaşmalarına, kendi yollarını bulmaları ve bunu geliştirmelerine yardımcı olacak bir program oluşturulduğunu söylüyor. Tarhanlı, “On yıldır elde ettiğimiz ilgi ve başarılı sonuçlar, bu hedefimize varma yolunda kendimizi iyi sunduğumuzu ifade ediyor” diyor.
Uzaktan eğitim yöntemi geliştiriliyor
Program kapsamında bugün 10 yoğunlaşma alanında dersler sunulduğunu söyleyen Prof. Tarhanlı, ayrıca 2010 güz döneminde Bilişim ve Teknoloji Hukuku Yüksek Lisans Programı’nın da öğrenci kabul etmeye başladığını belirtiyor. Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen talepleri dikkate alarak, Hukuk Yüksek Lisans Programı’nda uzaktan eğitim yöntemini de geliştirmek istediklerini açıklayan Tarhanlı, konuyla ilgili şunları söylüyor: “Bildiğiniz gibi, BİLGİ bu eğitim yöntemini, MBA programında başarıyla uygulamada başı çeken bir kurum. Bu başarı ve tecrübenin Hukuk Fakültesi bünyesinde de geliştirilmemesi için hiçbir engel yok. Ayrıca, üç yıl önce YÖK nezdinde başvuruda bulunduğumuz hukuk doktorası programları da değerlendirilme aşamasında. Onların da sonucunu beklemekteyiz.”
Günümüz dünyasındaki hukuki gelişmelerin büyük ölçüde, ekonomi ve insan hakları alanlarıyla kesişen bir karaktere sahip olduğunu söyleyen Tarhanlı, “Örneğin finans ve sermaye piyasası ilişkileri, bilişim ve telekomünikasyon hukuku, fikri mülkiyet hukuku ve bunun çok farklı alanlarda ortaya çıkan yeni sonuçları, ulusal ya da uluslararası gelişen yeni sözleşme ilişkileri, rekabet hukuku, piyasa ilişkilerinin düzenlemesini amaçlayan regülasyon faaliyetleri, enerji hukuku, küreselleşmenin açık etkisinin görüldüğü uluslararası ticaret hukuku, dersler açtığımız yeni hukuk alanları arasındadır” diyor. Yeni hukuk alanları olmamakla birlikte, Türkiye hukukunda önemli değişiklikler yaratacak bazı yeni kabul edilen temel kanunların da programın ders yelpazesine dahil edildiğini ifade eden Prof. Tarhanlı, “Örneğin yeni Türk Ticaret Kanunu ve yeni Borçlar Kanunu ile ilgili dersler, henüz bu kanunlar kabul edilmeden önce de programa dahil edildi. Zira Hukuk Fakültesi öğretim üyelerimizin, bu bağlamda da yasama çalışmalarına katkıda bulunacak görevler üstlenmiş olmaları, bu alanda önemli bir güç kaynağı oluşturmuştur” diye konuşuyor.
Aynı anlayışın insan hakları alanındaki dersler için geçerli olduğunu vurgulayan Tarhanlı, bu bağlamda, örneğin Türkiye’deki hukuk programlarında ilk kez açılan bazı dersler olduğunu belirterek şu bilgileri veriyor: “Mülteci hukuku, insan hakları aktivizmi, toplumsal cinsiyet ve hukuk, ceza adaleti, cins, ırk ve cinsellik, yoksulluk ve insan hakları gibi. Elbette bu derslerin yanı sıra, bir insan hakları hukuku programının pozitif cephesini oluşturan derslere de yenilikçi bir bakış açısını koruyarak yer veriyoruz. Örneğin Birleşmiş Milletler ve Avrupa örgütleri bünyesindeki hak koruma mekanizmalarının incelenmesi ve analizi ön planda yer tutuyor. Bu konuları birkaç ayrı dersle sunuyoruz öğrenciye.”
Toplam 70 ders veriliyor
Program kapsamında toplam 70 civarında ders açıldığını, geniş ders yelpazesi sayesinde öğrencilerin genel hukuk bilgilerini derinleştirebilecekleri gibi, belirli alanlarda yoğunlaşma imkanına da sahip olduklarına dikkat çeken Yüksek Lisans Programı Direktörü Doç. Dr. Kübra Doğan Yenisey ise bu konuda şu bilgileri veriyor: “Öğrencilerimiz ayrıca diledikleri takdirde belirlenen sınırlarda BİLGİ’de yer alan diğer yüksek lisans ve doktora programlarındaki derslerden de seçim yapabilirler. Program bünyesinde yer alan derslerin büyük bölümü İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi mensubu öğretim üyeleri tarafından veriliyor. Ve elbette, hukuk uygulamasında, kendi alanlarında önde gelen öğretim üyelerimizin programa olan katkıları da ayrı bir katma değer.”
Hukuk yüksek lisans eğitiminde pek çok ilki hayata geçiren BİLGİ Hukuk yüksek lisans programının, gerek derslerinin niteliği ve içeriği, gerek kullanılan eğitim teknolojileri açısından güncel gelişmeleri bünyesinde barındıran, bir program olduğuna dikkat çeken Yenisey, ayrıca yüksek lisans öğrencilerinin, Hukuk Fakültesi’nin Avrupa ve ABD’deki pek çok seçkin üniversite ile imzaladığı ERASMUS Değişim Programı ve genel değişim anlaşmalarından yararlanabildiğini, bir veya iki dönem yurtdışında eğitim görme olanağı elde ettiğini açıklıyor. İyi bir hukuk kütüphanesi ve üstün eğitim teknolojisi altyapısının programı, diğer okullardaki programlardan ayrıştırdığını söyleyen Kübra Doğan Yenisey, kimlerin neden bu programa katılması gerektiği ile ilgili şöyle konuşuyor: “Gerek mesleki gerek kişisel gelişiminde hukuk alanındaki bilgilerini derinleştirmek, güncellemek, hukukun gelişim seyrini kavramak, hukukun diğer disiplinlerle olan ilişkilerini sorgulamak isteyen herkesin bu programdan faydalanacağı inancındayım. Hukuk fakültesi mezunlarının yanı sıra, hukuk fakültesi mezunu olmayan kişiler de programa kabul edilebilirler. Ancak, hukuk fakültesi mezunu olmayan öğrencilere program bitiminde LL.M. derecesi yerine, MA derecesi verilmesi gerekiyor.”
Program, jüri mülakatı ile öğrenci alıyor
Program kapsamında güz döneminde Ekonomi Hukuku Programı’na 50, İnsan Hakları Programı’na 25; bahar döneminde Ekonomi Hukuku Programı’na 35, İnsan Hakları Hukuku Programı’na 20 kişi alındığını açıklayan Yenisey, adayın akademik profilini ölçmeye yarayan başvuru koşullarının yanı sıra, Hukuk Fakültesi tarafından oluşturulan jüriler önünde yapılan mülakat sonuçlarını da dikkate alarak nihai değerlendirmenin yapıldığını belirtiyor.
Yüksek lisans öğrencilerinin de diğer öğrencileri gibi BİLGİ Kariyer Merkezi’nin faaliyetlerinden ve BİLGİ Hukuk Fakültesi bünyesinde yürütülen “Hukukta Kariyer Günleri” programından yararlandığını sözlerine ekleyen Yenisey, “Bu sayede, tüm öğrencilerimize olduğu gibi, Yüksek Lisans Programı öğrencilerimize de, Türkiye’nin önde gelen hukuk büroları, sınai ve ticari grupları, kamu cephesinde özerk bir yapı içinde çalışan, hukuk ve ekonomi disiplinlerinin kesiştiği bir alanda faaliyette bulunan regülasyon idareleri, diplomasi ve uluslararası örgütler ile temas kurmaları konusunda yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ancak, belirtmeliyim ki, öğrencilerimizin hatırı sayılır bir kısmı, zaten mesleğini icra etmekte olan profesyonellerden oluşmakta” diyor.
BİLGİ’nin sunduğu avantajlar
– Hukuk fakültesi mezunlarının yanı sıra, hukuk fakültesi mezunu olmayan kişiler de programa kabul edilebiliyor. Ancak, hukuk fakültesi mezunu olmayan öğrencilere program bitiminde LL.M. derecesi yerine, MA derecesi veriliyor.
– Yüksek lisans öğrencileri, İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin Avrupa ve ABD’deki pek çok seçkin üniversite ile imzaladığı ERASMUS Değişim Programı ve genel değişim anlaşmalarından yararlanabiliyor, bir veya iki dönem yurtdışında eğitim görme olanağı elde ediyor.
– İyi bir hukuk kütüphanesi ve üstün eğitim teknolojisi altyapısı yüksek lisans öğrencilerinin hizmetine sunuluyor.
– Yüksek lisans öğrencileri diğer öğrenciler gibi BİLGİ Kariyer Merkezi’nin faaliyetlerinden ve BİLGİ Hukuk Fakültesi bünyesinde yürütülen “Hukukta Kariyer Günleri” programından yararlanıyor.
-Bu sayede yüksek lisans öğrencileri, Türkiye’nin önde gelen hukuk büroları, sınai ve ticari grupları, kamu cephesinde özerk bir yapı içinde çalışan, hukuk ve ekonomi disiplinlerinin kesiştiği bir alanda faaliyette bulunan regülasyon idareleri, diplomasi ve uluslararası örgütler ile temas kurma fırsatı yakalıyor.
WIPO ile işbirliği
Bu yıl gerçekleşen, BİLGİ’nin hukuk camiasının bir başarısından da söz eden Prof. Dr. Turgut Tarhanlı, BİLGİ Hukuk öğretim üyelerince birkaç yıl önce kurulan Fikri Mülkiyet Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (BİLFİM), çalışmaları sonunda, birkaç ay önce Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) tarafından, “Gözlemci” (Observer) statüsü tanınmaya layık bulunduğunu açıklıyor. Bu işbirliği sayesinde, 2011 Bahar döneminde WIPO tarafından akredite edilen yeni derslerin de BİLGİ Hukuk Yüksek Lisans dersleri arasında sunulacağını söylüyor. International Copyright Law, Intellectual Property, Electronic Commerce and WIPO Arbitration ve Protection of Biotechnological Inventions adlı bu derslerde başarılı olan öğrencilere, WIPO tarafından ayrıca bir sertifika verileceğinin altını çiziyor.