İlkim Zeynep Kasarcı, 2013 yılında yetenek sınavlarına hazırlanırken İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin yetenek sınavına kaydoldu. En baştaki hayali güzel sanatlar olan devlet üniversitesinde okumak iken BİLGİ’nin avantajlarını öğrendikten sonra BİLGİ’ye gelmeyi tercih etti.
Tanıdığı muhteşem hocalar ve onların önderliğinde eğlenceli ve bir o kadar teorik olan dersler hayatına yön vermesinde etkili oldu. İlk başlarda ne yapacağını bilemezken ve nasıl bir beklenti de olması gerektiğinden haberdar değilken, bir anda kendini muhteşem bir maceranın içinde buldu. BİLGİ’deki ilk senesinde hayali, bir kostüm tasarımcısı olmaktı. Hocalarının yönlendirmesiyle beraber bu yönde kendini çok geliştirdi bir yandan da okulda bulunduğu seneler boyunca Fashion Week’lerde görev aldı. Backstage’in büyüsüyle etkilendi ve hayalinin gelişmesine ön ayak oldu. Dikiş dikmeyi dahi bilmezken kendini mekik ve mesurayla harikalar yaratırken buldu ve kendini çizim, bilgisayar programları konusunda geliştirdi. Seçmeli derslerle moda sektörünün diğer yönlerini de öğrenme fırsatı buldu. Fotoğrafçılıktan, editörlüğe birçok yönde bilgi sahibi oldu.
BİLGİ’nin hiçbir kulübüne üye olamasa da çoğu kulübüne yardımcı olup BİLGİ’lilerle beraber güzel işler çıkardı. 2016’da İstanbul Çocuk Bienali için sanat yönetmenliği yapma fırsatı elde etti.
BİLGİ’deki 2. senesinde Laureate programı olan NABA ile beraber yapılmış çift diploma programına katılmak için şans yakaladı. 3. senesinde İtalya’da 1 sene kalıp aynı zamanda NABA’dan alacağı eğitim için çok heyecanlıydı. İlk defa gittiği Milano ilk başlarda zorlu geçse de ortalarına ve sonlarına doğru oradan ayrılmak istemedi. NABA’da aldığı eğitimle moda sektörünün zorluklarını, stresini ve disiplinini tatmış oldu. Dikişteki yeteneklerini geliştirirken diğer yandan da styling ve koleksiyon hazırlamayı öğrendi. BİLGİ’de olduğu gibi NABA’daki mükemmel hocalarla beraber kendimi geliştirdi. Kostüm tasarım istediğinden sadece moda dalında değil aynı zamanda NABA’daki ek derslerle sinema ve kostüme dair daha fazla bilgi edindi. Milano’daki Fashion Week’lere gitme fırsatı buldu.
Son senesinde ise BİLGİ’ye geri döndü. Bir yandan NABA için olan tezini ve koleksiyonuyla uğraşırken diğer yandan da BİLGİ’nin son koleksiyonunu yapıyordu. BİLGİ’nin staj dersi sayesinde Rack İstanbul halkla ilişkiler şirketinde çalışma fırsatı elde etti. Bu sayede 4 ayda sektöre dair bir sürü insanla tanıştı ve halkla ilişkilerin ne demek olduğunu öğrenmiş oldu. Daha sonrasında ise Yasemin Eke’ye asistanlık yaptı. Dizilerde ve filmlerde backstage ortamını tecrübe etti.
Sözlerine şöyle devam ediyor: “Şu geçen 4 seneme baktığımda kendimdeki gelişimi gördüm ve BİLGİ’yi tercih etmeseydim bu kadar fırsat ve başarının var olabileceğini dahi hayal edemezdim sanırım. Kazandırdığı dostluklardan tutun, moda ve kostüme dair öğrendiklerime, değerlendirdiğim fırsatlarımdan ve bunlardan elde ettiğim kazançlara, BİLGİ tam anlamıyla Türkiye’de bulunabilecek en zengin okullardan biri. Burayı tercih ettiğim için çok mutluyum ve şimdi buradan ayrılırken keşke başa dönüp tekrar Bilgi’de okuma fırsatını elde etsem diyorum. Çünkü paha biçilemez bir deneyim ve öğrenim hayatıydı.