Pelin Pınar Kaya İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2011 mezunlarından. Yüksek lisansına Ekonomi Hukuku alanında devam ediyor.
Kurumsal bir şirkette kıdemli avukat olarak çalışıyor. Aynı zamanda İstanbul Barosu Bağlı Çalışan Avukatlar Kurulu’nda başkan yardımcısı olarak görev alıyor. Avukat Pelin Pınar Kaya ile geçmişten bugüne keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Bugüne kadar nerelerde çalıştınız, ağırlıklı olarak ilgilendiğiniz davalar hangileri?
Çalışma yaşamı aslında herkes için uzun bir hikaye. Ben Hukuk Fakültesi’nde öğrenciyken yaz stajyeri olarak hukuk bürolarında çalışmaya başlayanlardanım. İkinci sınıfı bitirdiğim yaz aylarında küçük sayılabilecek hukuk bürolarında, üçüncü sınıfı bitirdiğim
yaz aylarında ise ismi bilinen, çalıştıkları alanda oldukça iyi olan ve mesleki yaşamıma çokça artısı olan hukuk
bürolarında çalıştım. Sonrasında lisans eğitimi bitti ve mezun olduktan tam bir hafta sonra üniversitemizin kurucularından Orhan Gemicioğlu’nun yine kurucusu olduğu Gemicioğlu Hukuk Bürosu’nda yasal stajıma başladım ve stajım bittikten sonra avukat olarak aynı yerde çalışmaya devam ettim. 2014 yılında ise Garanti Emeklilik ve Hayat A.Ş.’de çalışmaya başladım ve devam ediyorum. Öğrencilikten bu yana sürdürdüğüm çalışma hayatımda çok çeşitli alanda çalışma imkanı buldum ama özellikle bir şirkette avukat olarak çalışmayı sürdürüyorsanız pek çok alana dokunmaya devam edebiliyorsunuz. Bunların arasında Ticaret Hukuku, Tüketici Hukuku, Bankacılık ve Finans Hukuku, İcra İflas Hukuku, Sigorta Hukuku, Ceza Hukuku ve İş Hukuku oldu. Ayrıca Hayat
Sigortaları ve Bireysel Emeklilik Sistemi alanında da bilirkişilik yapma imkanım oldu.
Neden hukuk fakültesini ve Neden BİLGİ’yi tercih ettiniz?
Açık olmak gerekirse ailemin ve beni iyi tanıyan sözü kıymetli birkaç büyüğümün tavsiyesini dinledim.
Size göre mesleğinizin en belirgin artı ve eksileri nelerdi?
Avukatlık mesleği de her meslekte olduğu gibi artısı ve eksisi çok olan bir meslek. Burada saymakla bitmeyecektir ama genel itibariyle zorlukları daha baskın. Zira giderek artan büyük ofis algısı ve tekelleşme hali, İşçi Avukatlık meselesini tetikliyor. İşçi Avukatlar çok zor koşullarda çalışmak zorunda kalıyor. Adliyelerde müthiş bir koşturma hali, düşük ücretle çalışmaya mecbur bırakılma, işveren tarafından SGK primlerinin eksik yatırılması, fazla mesaiye zorlanma, işveren tarafından ücretlerin zamanında yatırılmaması vb. gibi. Benim de üyesi olduğum İstanbul Barosu Bağlı Çalışan Avukatlar Kurulu her üyesiyle bahsettiğim hak ihlallerini engellemek ve işçi avukatların sesini yükseltmek için disiplinli ve yoğun çalışıyor. İşçi Avukatların sesi olmaya ve işçi avukatların uğradığı hak ihlallerine karşı dayanışma içinde olmaya çalışıyoruz.
Kariyer yaşantınızda BİLGİ Hukuk’un size ne gibi artıları oldu, buradaki eğitimin kariyerinize ne gibi olumlu dokunuşları oldu?
Benim öğrenim gördüğüm dönemde fakültemizin öğretim kadrosu oldukça tecrübeli, alanının en iyisi sayılabilecek kişilerden oluşuyordu. Tüm derslerimizde pratik eğitimler veriliyordu. Hocalarımıza ulaşmak oldukça kolaydı. Hala öyle olduğunu görebiliyorum. Mezun olduktan sonra da aynı şekilde iletişimi devam ettirebilmek mümkün oldu. Bu saydıklarımın hepsi kariyerime de etkisi olan olumlu hususlardır.
Gelecek hedefleriniz nelerdir?
Büyük hırslarım yok, mutlu olabileceğim bir yaşam kurmaya çalışıyor ve kendi hukuk büromu açmayı hedefliyorum.
Başarılı bir avukat olarak, öğrencilere en büyük tavsiyeniz ne olurdu?
Bu konuda mütevazi olamayacağım, sadece avukat olarak değil, hangi işi yaparsam yapayım işimi en iyi şekilde yapmaya ve başarılı olmaya çalışıyorum. Bu nedenle hangi bölümde okursa okusun tüm öğrenci arkadaşlara tavsiyem, çalışmayı eziyet olarak değil, bir hayat pratiği olarak görmeye çalışmalarıdır. Ama tabi kastettiğim şu değil, çokça mesai yapın, ofislerde uyuyun, ertesi
gün daha çok çalışın gibi bir tanım vermiyorum. Çalışma koşulları giderek zorlaşıyor, ücretler düşük, çalışma saatleri ve işverenin beklentileri çok yüksek. Buna karşı ilkeli bir duruş sergilemek oldukça önemli. Yaşam bir daha geri gelmiyor, robot gibi değil, insanca yaşamak lazım. Kişisel ve mesleki donanımınızı sağlam tutarsanız, ilkelerinizi kabul ettirebilirsiniz. Bununla beraber, hukuk öğrencilerine ayrıca bir tavsiyem olacak. Öğrencilik sonrasında iyi bürolarda çalışmak oldukça önemli ama benim iyi büro tanımım biraz farklı. İyi büro demek, ismi çok bilinen, onlarca kişinin çalıştığı yer demek değildir. Küçük olarak adlandırılan hukuk bürolarında mesleğinde başarılı, araştırmacı, kendisini geliştirmeye, hukuki bilgisini daima güncel tutmaya devam eden, disiplinli ve ilkeli bir avukat ile çalışarak hem mesleğe dair, hem de hayata dair pratiklerinizi geliştirebilir ve başarılı olabilirsiniz. Hayallerinizi, amaçlarınızı insanca bir yaşama dair kurgulamanızı öneririm. Bu vesileyle gelecekte meslektaşımız olacak öğrenci arkadaşlarımızı mezun olduktan sonra İstanbul Barosu Bağlı Çalışan Avukatlar Kurulu’na davet ediyorum.
Ve son olarak BİLGİ ile yapalım finali. Sizce BİLGİ’li olmak ne demek?
Bu sorunuzu BİLGİ’li olmak üzerinden cevaplamak yerine BİLGİ’de tanıştığım dostlarımın ve hocalarımın hayatıma kattığı güzellikler, deneyimler üzerinden tanımlamak isterim. Zira BİLGİ’de tanıştığım hepsi birbirinden kıymetli dostlarım ve hocalarım var.