Çetin bir kış geçirdik.  Hava kirliliğine ve soğuğa bağlı olarak dışarıda yapabileceğimiz egzersizleri erteledik. Belki kendimizi enerjisiz hissedip aşırı kalorili ve hatta şekerli ürünleri tükettik. Baharla birlikte hava sıcaklıklarının değişmesi ve dengesizleşmesi kıştan yeni çıkmış ağırlaşmış vücudumuzu arındırmak için bir fırsat…

Hazırlayan: Dyt. Figen Fişekçi Üvez

Karaciğer ve böbreklerimizi temizlemek uyanan doğaya ayak uydurmak bize iyi gelecek.

Baharla birlikte bu döneme özgü eklem ve kas ağrıları, konsantrasyon bozukluğu isteksizlik ve uyku bozuklukları bahar yorgunluğunun sonuçları arasında.

Serbest radikaller, toksinler vücudun paslanmasına sebep olur. Aslında toksin oluşumu nefes almakla başlar. Bunlar zaten sistemin bir parçasıdır ama bizler bu toksinleri maalesef kötü şartlarla destekliyoruz. Kış şartları da bu durumu daha fazla artıyor.

Vücudumuzu paslandıran sebepler

Aşırı yemek yeme, aşırı şeker ve rafine gıdaları tüketme, sigara içme, aşırı veya yetersiz egzersiz, hava kirliliği, aşırı alkol, uykusuzluk, kronik enfeksiyonlar, stres, doğru nefes alamamak vücudumuzu paslandıran sebeplerden bazıları.

Bunları yok etmenin yolu ise antioksidanlar… Beslenmedeki vitamin, mineral ve polifenoller hücrelerinizi serbest radikallerden korur.  Glisemik indeksi yüksek, kalorisi zengin besinler ise sizi paslandırır ve bu durum sizi şişmanlatır.

Peki, paslandığınızı nasıl anlarsınız?

1. Sürekli yorgun musunuz?

1. Düzenli olarak kas ya da eklem ağrısı çekiyor musunuz?

1. Sigara içiyor musunuz veya pasif içici misiniz?

1. Haftada 3 kadehten fazla içki kullanıyor musunuz?

1. Haftada 3 kez 30 dakikadan az mı egzersiz yapıyorsunuz?

1. İlaç kullanımınız var mı?

1. Günlük stres seviyenizi yüksek olarak tanımlar mısınız?

1. Sık sık ve aşırı yeme eğilimine giriyor musunuz?

1. Hipoglisemi (şeker düşüklüğü) yaşıyor musunuz?

Bunlardan birine bile evet diyorsanız, paslanmaya başladınız demektir.

Bu pasları silmek için hangi özel besinleri yemeli?

Lahana çeşitleri (Brokoli, lahana, Brüksel lahanası), yeşil çay, su teresi, karahindiba, taze kişniş, enginar, sarımsak, narenciye kabukları, nar, kakao, zencefil, zerdeçal, acı biber, biberiye, üzüm çekirdeği, yeşil elma, probiyotikler olarak sıralanabilir.

Öneriler:

Yeşil Karışım

Bu çorba, tam bir antioksidan deposu. Lahana çeşitlerinin içindeki izotiyosiyonat, flavonoid, sülforan, indol, gibi kanser önleyici etken maddeleri kullanmak için harika bir karışım.

Karalahana, brokoli, ıspanak, bürüksel lahanası varsa karahindiba ve içindeki en güçlü fitokimyasal olan kuersetini almak adına 1 – 2 diş sarımsak, biraz su ve 1 yemek kaşı bulgur ile pişirilir. Piştikten sonra içine 1 yemek kaşığı sızma zeytinyağı eklenir ve blenderdan geçirilir.

3 akşam birer kâse, yanında probiyotik yoğurtla içebilir.

Bağırsak dostu antioksidan karışım

• 200 mL  yağlı kefir (Kolesterol ve kilo problemi olanlar için yarım yağlı)
• 5 adet orta boy çilek
• 50 g ahududu
• 50 g böğürtlen
• 10 g taze zencefil
• 1 çay kaşığı toz tarçın
• 2-3 yaprak taze  nane

Nasıl yapılır?

1. Meyveleri yıkayarak temizliğini sağlayın
2. Taze zencefili kabuğu soyarak dilimleyin.
3. Tüm malzemeleri blenderda karıştırın.
4. Soğuk olarak tüketin.

Kefir içindeki probiyotik bakteriler bağırsak florasını olumlu yönde etkileyerek tüm sistemin düzgün çalışmasını sağlar. Özellikle kırmızı meyveler içindeki polifenoller ile antioksidan desteği elde edersiniz. Akşam üstü ara öğünü için sıcak havalarda işinize yarayabilir.

Düşük kalorili,  güçlü kahvaltı

Eğer klasik kahvaltıdan sıkıldıysanız ve içinde iyi yağ asitlerinin ve antioksidan vitamin ve minerallerin olduğu bir kahvaltı istiyorsanız bu tarifi uygulayabilirsiniz.

200 mL badem sütü yoksa inek veya keçi sütün içine yarım fincan chia tohumu ekleyerek akşamdan dolaba koyunuz veya sabah erken kalkarak bu karışımı iyice karıştırdıktan sonra 30 dakika bekletebilirsiniz. Chia tohumu hem kalsiyum hem lif hem de çok iyi bir omega 3 kaynağı. Chia sıvıyla karıştığında 9 kat şişerek jölemsi bir kıvama geliyor. Puding kıvamı almış bu karışımın içine rondodan geçirilmiş antioksidan deposu  50 g yaban mersini, 3-4 çilek ve 50 g ahududuyu ve çekirdeği alınmış ve suda yumuşatılmış 2 hurma ilave edin. Daha kalorisiz ve tatlı olsun istiyorsanız içine 1 tatlı kaşığı stevia bitkisi veya 1 tatlı kaşığı keçi boynuzu tozu ilave edebilsiniz.  Şekeri düzenlenmesi için üzerine toz tarçın ilave etmeyi unutmayalımJ

Antioksidan su

Günde 2.5-3L su içilmeli. Ama 1 hafta boyunca içilecek bu suyu akşamdan hazırlanan harika bir karışımla daha sağlıklı ve yağ yakıcı hale getirmek mümkün.

1 L suya bir parça zencefil, 1 kabuk tarçın, 4-5 karanfil, yeşil elma ve limon ekleyerek sabaha kadar bekletilir. Süzülen su gün boyunca içilir.

Bunlara ek olarak;

• Salatalarınıza baharat olarak zerdeçal ve biber eklenebilir.

• Çekirdekli siyah üzümleri probiyotik yoğurtla blenderdan geçirerek, üzerine biraz tarçın ve 1 yemek kaşığı yulaf ilavesiyle sağlıklı ve tok tutucu ara öğünler oluşturulabilir.

• Haftada en az 1 kez içindeki karaciğer dostu “slimarin” maddesini alabilmek için mutlaka enginar yenebilir.

• Günde 1 fincan yeşil çay içerek, içindeki “epigallokateşin” maddesiyle metabolizma hızlandırılabilir.

• Eğer su içmeyi sevmiyorsanız nane yaprakları ve limonla suyunuzu renklendirebilirsiniz.

Bütün bunların yanında sigara içmemeyi, yeterli egzersiz yapmayı, alkolden ve stresten, şekerli ve rafine gıdalardan uzak durmayı, az ve sık beslenmeyi, bol bol su içmeyi, tam tahıllı gıdalar yemeyi unutmayalım.