Bugüne kadar hem öğrencilere hem mezunlara sağladıkları destek ile adlarından söz ettiren BİLGİ Kariyer Merkezi, hız kesmeden yeniliklerine devam ediyor. Kariyer Merkezi Müdürü Nevin Ahu Gökmen: “BİLGİ’nin temel misyonuna ve vizyonuna baktığımız zaman şunu görüyoruz: “Okul için değil yaşam için öğrenmeli”. İşte biz de tam da bu noktadan yola çıktık.” diyerek başlıyor sözlerine. Ahu Hanım ile BİLGİ Talent’ı konuştuk; hedefleri, hayalleri, yenilikleri, geleceğe odaklı, yenilikçi projeleri ve çok daha fazlası sizi renkli röportajımızda bekliyor.
BİLGİ Kariyer Merkezi’nin yeni bir yapılanma içine girdiğini duyduk. Bu yeni gelişmelerden biraz bahseder misiniz?
Dünya çok çabuk ve hızlı bir şekilde gelişiyor, dönüşüyor. Hem iş dünyası hem yaşadığımız günlük hayat tam bir VUCA* çağı içinde ve bu VUCA hali giderek artacak. Özellikle dijitalleşme ve teknolojinin hızla artıyor olması, bizim yaşam şeklimizi, iş yapış biçimimizi ve öğrenme / öğretme tarzımızı da çok hızlı bir şekilde değiştirmeye başladı. Dolayısıyla buna ayak uyduranlar ve hatta bunun öncüsü olanlara, 21.yy hayatına daha verimli bir şekilde hazır olacaklar ve katkı sağlayacaklar. BİLGİ’nin temel misyonuna ve vizyonuna baktığımız zaman şunu görüyoruz “Okul için değil yaşam için öğrenmeli”. İşte biz de tam da bu noktadan yola çıktık. Öğrencilerimiz güçlü ve güncel akademik bilgi ile donatmanın yanı sıra onları geleceğe arzu ettikleri şekilde hazırlamak için burada olmalıyız diye düşünüyoruz. Yeteneklerini, ilgi alanlarını, motivasyonlarını, hayatta ne yapmak istediklerini, doğru zamanda keşfetmelerini sağlamak ve onları geleceklerine hazırlanmalarında bir kılavuz ya da rehber gibi sorumlu olduğumuzu ve var oluş sebebimizin bu olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla şimdiye kadar yapılagelen bütün güzel şeyleri, üstüne vizyoner yenilikler katarak yapmaya devam edeceğiz. BİLGİ mezunlarını da ihtiyaç duydukları alanlarda, profesyonel ve bireysel gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Çünkü her gün değişen ve gelişen bu dünyada, sürekli öğrenme ve gelişme odağında olmak, yeniliklere ve değişime hızla adapte olmak, verimli, keyifli, üretken ve mutlu bir hayat yaşamak için olmazsa olmazlardan.
Şimdiye kadar yapılanları daha büyütmek için bir takım yeniliklerden bahsettiniz. Bu konuyu biraz açar mısınız, yeni dönemde neler hedefliyorsunuz?
Yelpazemiz genişliyor diyebiliriz. BİLGİ Kariyer Merkezi dönüşüyor, BİLGİ Talent doğuyor. BİLGİ Talent’ın ana açılımı yetenek ve kariyer gelişimi platformu… Aslında bu bir hizmet sağlayıcı olarak, kuluçka ofisi ya da bir proje merkezi olarak düşünebilirsiniz. Dört ana sorumluluk alanımınız olacak. İlk etap; yetenek keşfi ve gelişimi. Ve hizmetlerimiz sadece öğrencilerimizi ve mezunlarımızı değil, BİLGİ’li olmayı düşünen üniversite adayları için de geçerli olacak. Gelecekleri için doğru seçimleri yapmaları için, onlara kendi ilgi alanları, doğal yetenekleri, güçlü yönleri ve mesleki yönelimlerine yönelik geçerli ve güvenilir profesyonel değerlendirme araçlarından da faydalanarak “gelecek” rehberliği ve koçluğu yapıyoruz. Öğrencilerimize ve mezunlarımıza kariyer rehberliği hizmeti zaten sunuyorduk, bunları daha geniş bir yelpazede sunacağız. Yetkinlik geliştirme projeleri örneğin. İş dünyasından, konusunda uzman profesyonellerle iş birliği yapacağız. BİLGİ’nin doğasında her zaman iş dünyası ile iç içe olmak vardır. Biz de bunu benimsiyoruz. Sektörel işbirlikleri ve proje bazlı ortaklıklarla bu tarz projeleri daha da geliştiriyor olacağız.
Yetenek ve yetkinlik geliştirmekten kastınız nedir?
Yeteneği ben madenlerdeki kömürlere benzetiyorum. Önce orada bir şeyler olduğunu hissetmek lazım. Sonra biraz kazmak ve bakmak lazım; kömürlerin hepsinden elmas hammaddesi çıkmayabilir tabi. Ham elması işlemek ustalık ister deneyim ister doğru ortam ister. Yeteneği keşfetmek ve bunu doğru işlemek böyle bir şey. Herkes potansiyeli ile doğar fakat bunları keşfetmek ve geliştirmek için uzman desteğe ihtiyaç vardır. Bizim ana misyonlarımızdan bir tanesi. Her şey farkındalık ile başlıyor. O farkındalık ışığı da bir kere yandı mı sönmez. Birlikte çalıştığımız BİLGİ’lilerin her şeyden önce özfarkındalıklarını birlikte keşfetmeye odaklanıyoruz. Bunları doğru ortaya çıkarmak da önemli. Bundan sonrası öğrencilerin ne yapmak istediğine bağlı. Örneğin, evet bende müzik kulağı var. Fakat ben bununla ne yamak istiyorum; yolculuğumda müzik olacak mı, olmalı mı, istiyor muyum? Kendim için ne yapmak istiyorum, çevrem/toplum için ne yapmak istiyorum; kimlerle birlikte, nasıl ve ne üretmek, hayata nasıl katkıda bulunmak istiyorum vb. gibi… “Benim hikayem ne olacak? Bireysel, sosyal ve profesyonel yaşam yolculuğumda nasıl bir hikaye yazmak istiyorum? Hikaye çok önemli. Hayatımızı kendi tercihlerimiz ile tasarlıyoruz aslında.
Dünya bu kadar karışıkken, herkesin kafası doğal olarak karışık. Bu aslında iyi bir şey; çünkü sorgulamak, didiklemek, kaygılanmak beraberinde pek çok sorunun yanıtını getiriyor. Soru sormaya başladığımız anda, cevapları bulmak için yola çıkmış oluyoruz çünkü. BİLGİ’nin değerleri paralelinde, bizim bu sene itibariyle temamız, “Geleceğin için yola çık.” Biz burada iki mesaj veriyoruz; geleceğin için yol açık! (Umutlu ol) ve geleceğin için yola çık (Proaktif ol; hakerete geç) Zaman VUCA zamanı; her an her şey hızla değişiyor, dönüşüyor. Ne kadar çevik ve yapıcı bir bakış açısıyla adapte olursak, o kadar güzel olur hayatımız.
Ben bu nesile çok güveniyorum. Genç kuşakların dünyayı dönüştüreceğine inanıyorum. Çünkü sorguluyorlar; anlam ve deneyim peşindeler. Bence en büyük kaldıraç burada: Sorgulayarak, eleştirel düşünerek, anlam arayışında olmak ve merakla deneyimlemek. O potansiyeli gerçeğe döndürmek çok önemli. Bu nedenle bu yolculuklarında onlara BİLGİ bünyesinde rehberlik etmek bizim için çok önemli.
BİLGİ Talent neleri kapsayacak?
4 ana sorumluluk alanımız olacak gibi görünüyor. Yeni vizyonumuz 1-2 ay içinde netlik kazanacak. Yukarıda bahsettiğim gibi ilk etap yetenek keşfi. Diğeri ise hali hazırda yaptığımız kariyer danışmanlığı. Öğrencilerimiz nasıl bir iş hayatı içinde bulunmak istiyorlar, okudukları bölümde aldıkları bilgileri en iyi hangi profesyonel ortamlarda ortaya koyabilirler bu gibi konularda yardımcı oluyor. Bunları çoğunlukla birlikte çalıştığımız iş ortaklarımız ile yapıyoruz. Yeni mezun işe alımları yoğun firmalarla çok yakın çalışıyoruz. Burada farklı farklı günlerde firmalar geliyor ve öğrencilerle işe alım mülakatları, vaka simülasyonları yapıyorlar. Deneyim çok önemli. Bu antrenman ortamını sağlamayı önemsiyoruz. Yaklaşık 1000 firma var database’imizde ve bunu çoğaltmayı hedefliyoruz. BİLGİ’nin sunduğu akademik programları çok zengin ve yenilikçi. Aynı zamanda Meslek yüksek okullarımızdaki programlarımız da oldukça çeşitli. Bunlar için gönüllü ve zorunlu staj imkanları yaratıyoruz. Zorunlu stajları olan öğrencilerimizin tüm staj bulma ve tamamlama süreçlerinde bilfiil hizmet veriyoruz. Görevli öğrenci programımız ile öğrencilerimize gerek akademik gerekse idari birimlerde iş ve staj imkanı sağlıyoruz. İstihdam edilebilirlik (employability) bizim ana hedeflerimizden. Öğrencilerimizin üniversiteden sonra kendilerine ve topluma arzu ettikleri biçimde katma değer sağlaması için onları nitelikli ve kritik yetkinlikler ve becerilerle donatmış şekilde profesyonel yaşamlarına hazırlamak odak alanımız.
Üçüncü etap ise sektörel iş birlikleri/iş veren ilişkileri ve diğer öncü üniversitelerle ortaklaşa yürüttüğümüz çalışmalar… BİLGİ iş yaşamı ile iç içe bir üniversite olarak doğdu ve böyle devam ediyor. Biz de bu ruhu – daha da parlatarak – devam ettirmek istiyoruz. Dolayısıyla, “platform”a dönüşecek olmamızın bir nedeni de bu. Gönül istese de, biz BİLGİ Talent ekibi olarak tüm hizmetlerimizi bir fiil biz sağlıyor olmayacağız aslında. Çünkü 25 bin aktif öğrencimiz, 30 bine yakın mezunumuz ve her yıl 8 bine yakın BİLGİ’yi tercih eden adayımız var. Etki alanımız çok geniş fakat tek bir ekip olarak mevcut iş modelimiz ile hedeflerimizi gerçekleştirmemiz mümkün değil. Bu nedenle konusunun uzman profesyonelleri ve danışmanlık firmaları ile yaptığımız ortaklıklar çok önemli. Firmalarla farklı yetenek ve yetkinlik geliştirme projeleri/ programları yapıyoruz; ülkemizde istihdam ciddi bir sorun. Bununla birlikte, yetenek savaşlarının olduğu dönemler bunlar. Genç yeteneği seçme, değerlendirme, cezbetme, bünyesine katma ve elde tutma kurumlar için çok önemli. Bu kuşak, anlam arayışı içinde; “bana ne katar, ben nasıl katkı sağlarım.” Sosyal dönüşüm ancak insanlar kendi anlamını bulduğu zaman olacak. Bu nedenle kolektif bilinç mantığıyla doğru iş ortaklıkları ve platformlarda yer alıp birlikte üretmek çok önemli olacak. Dayanışma ve kolektif akıl bunlar çok kritik yetkinlikler olacak, bunların üzerine gideceğiz. Bunun yanı sıra, bu dönemde global bir bakış açısına ve bağlantılara sahip olmak çok kritik. Küreselleşmenin ve sosyal inovasyon ve sosyal değişimin tam da içinde yer almalı bu nesil. Bunu çok önemsiyoruz ve başarılı öğrencilerimizi, kendilerini geliştirmeleri için sosyal inovasyon ve dönüşüm odaklı uluslararası network’lerle ve örneğin liderlik gelişim programlarıyla buluşturuyoruz.
Dördüncü etabımız Mezun İlişkileri; yeni bir strateji üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. Mezunlarımız bizim için çok önemli. 24 senelik genç bir üniversiteyiz fakat bugün profesyonel hayatın çok farklı kulvarlarında kendini kanıtlamış, başarıları ve duruşuyla rol model olmuş olan birbirinden harika mezunlarımız var. BİLGİ’nin özünde bir “beraberlik ve dayanışma” ruhu var. Bu nedenle mezunlarımızla yeniden ve hakiki bir bağ kurmayı, onlarla daha sıkı, sahici ilişkileri kurarak destek olmayı, onların bilgi ve deneyimlerinden de yararlanarak kazan-kazan ortamı yaratmayı ve birlikte büyümeyi ve güçlenmeyi istiyoruz. Mezun ilişkileri stratejimiz de yakında hazır olacak diyebilirim. Bütün hizmetlerimizi mezunlarımıza da açıyor olacağız.
BİLGİ, Laureate Uluslararası Üniversiteler Ağı’nda yer alan tek Türk üniversitesi. Bu öğrencilerinize uluslararası bir öğrenme ve deneyimle imkanı sağlıyor. BİLGİ Talent, bu uluslararasıcılıktan nasıl faydalanıyor?
Laureate, bizim hayatımıza 2010 yılında girdi. Uluslararası bir network’ün içinde yer almak ve burada yer alan tek üniversite olmak gurur verici. Bir vizyon getirdiler ve BİLGİ’nin kendi vizyonu ile de çok paralel bir vizyon. Burada da çok vizyoner ve yenilikçi çalışmalar yapılıyor. Mesela, Laureate, 21.yy. yetkinlikleri ve iş dünyasının geleceğine yönelik kritik yetkinlikleri belirledi ve bu yetkinlikler üzerinden bir “yetkinlik değerlendirme çalışması” başlattı. Biz de bunu son üç senedir uyguluyoruz. Laureate Professional Assessment (LPA) bir yetkinlik bazlı değerlendirme aracı. Bizleri başarılı kılacak yetkinliklerin ölçümlemesini yapıyoruz. Bunları 1. Ve 4. Sınıflarda yapıyoruz, ön test son test gibi. Bir rapor çıkıyor ve öğrencilere gelişim yolculuklarında neyi güçlendirmek istedikleri konusunda destek oluyoruz. Laureate’in yepyeni bir projesi daha hayata geçmek üzere. ONE CAMPUS, online sosyal öğrenme. Bir nevi Laureate ağının Linkedin’i diyebiliriz. Öğreniyorlar, birbirileri ile bağlantı kuruyorlar ve sosyalleşiyorlar. Dünya zaten yavaş yavaş birleşiyor, Laureate de bunu ön görmüş. Bu proje güz dönemine hazır olacak diyebiliriz.
BİLGİ’li olmak hep farklı hissettirsin, fark yaratsın istiyoruz. “İyi ki BİLGİ’liyim” hissi olsun hep istiyoruz. “Okul için değil, yaşam için öğrendim” desin mesela mezunlarımız. BİLGİ’lilerin konularında öncü ve ezber bozanlar arasında yer almaları, mutlu, başarılı, topluma artı değer katanlar olmaları veya bunu hedeflemeleri bizim en büyük mutluluk kaynağımız olacaktır.
1- Kariyer merkezi olarak öğrencilere kariyer danışmanlığı konusunda neler sağlıyorsunuz?
Feray Ramis: Kariyer Merkezi, yakında yeni vizyonu ile BİLGİTalent’a dönüşüyor. BİLGİTalent olarak öğrencilerimizin yeteneklerini keşfetmeleri ve hayallerini gerçekleştirmelerine ilham verebilmek için tüm süreçlerde kendilerine destek oluyoruz. Kariyer dediğimiz olgu, 2000’li yıllar ile birlikte farklı bir boyuta taşınmaya başladı. Artık insanların tek tip ya da dikey ilerleyen teki bir kariyer yolculuğu olmayacak. Herkes birden fazla iş yapabilir; birden fazla alanda uzmanlarşabilir ya da katma değer yaratabilir. Mesela, birisi mühendislik okumuş ama sosyal girişimci olmuş ayrıca hjaftasonları da arkadaşlarıyla kurdukları müzik grubu ile canlı performanslara çıkıyorlar. Aynı zamanda bu kişi sehayat ediyor ve deneyimlerini blogunda veya kendine ait youtube kanalında yayınlıyor. Takipçileri var, buradan da para kazanabiliyor mesela. Bu noktada öğrencilerimizin güçlü yönleri, hayattan beklentileri ve yetkinliklerine uygun seçimleri yapmalarında kendilerine rehberlik ediyor ve danışmanlık ve koçluk araçlarımızla yaşam amaçlarını keşfetmelerine katkıda bulunuyoruz.
2- Öğrenciler size geldiklerinde ne gibi beklentiler içinde oluyorlar, endişeleri, kaygıları oluyor mu örneğin?
Yağmur Gezmiş: Tabi ki de öğrencilerimizin gelecekleri ile ilgili birçok kaygıları ve endişeleri oluyor. Örneğin; dördüncü sınıfta olan öğrencilerimizin mezun olduktan sonra iş bulma süreci ile ilgili ya da üçüncü sınıftaki öğrencilerimizin staj yeri bulma ile ilgili kafasına takılan birçok soru olabiliyor. Biz bu aşamada BİLGİtalent olarak öğrencilerimizin gelecek yolcularını desteklemek için yola çıktık. Kendilerinin bireysel ve profesyonel gelişim bağlamında desteğe ihtiyaç olduğu her konuda yanlarında oluyoruz. BILGIKariyer isimli bir portalımız var. Burada 1000 ‘in üzerinde iş ilanıyla öğrencilerimizi buluşturup, dönem içerisinde gerçekleştirdiğimiz 100’ün üzerinde işveren etkinliği ile öğrencilerimizi sektördeki profesyonellerle ve öncü firmalarla buluşturmaya devam ediyoruz.
3- Öğrencilerin ortak sorularından biri “Mezun olunca ne yapabilirim, ne yapmalıyım?”. Bu soruya yanıt bulmasını sağlarken ilk önce nelere dikkat ediyorsunuz, yönlendirmelerinizi yaparken neleri göz önünde bulunduruyorsunuz?
Dilara Erkul: Mezun olunca ne yapabilirim sorusu her öğrencinin aklını kurcalayan en önemli konulardan biri. Danışmanlık yaptığımız öğreciler için ise onları en çok zorlayan konu iş hayatına atılma sürecindeki belirsizlik. Biz görüşmelerimizde öncelikle öğrencilerimizin yetkinliklerini, ilgi alanlarını keşfetmeye çalışıyoruz. Taktir edersiniz ki bu süreç tek bir görüşme ile çözülebilecek bir durum değil. Birçok görüşme ve uyguladığımız farklı kişilik, yetenek ve yetkinlik envanterleri sonucunda öğrencilerimizin ilgi alanlarını keşfedip, hayatta kendilerine ayna tutmalarını sağlıyoruz. Aslında mutluluk da böyle geliyor, kendinizi tanıyınca, ne istediğinizi bilince, severek yaptığınız karakterinize uyan ve ilgi alanınız olan şeyler mesleğiniz haline gelince hayattaki amacınıza ulaşmış oluyorsunuz.