Arda Eren’nin kariyer hikayesi BİLGİ’li olmasıyla başlıyor. Aslında Bilgisayar Bilimleri Bölümü mezunu. Kariyer basamaklarını tırmanırken kendine olan güveni en önemli hazinesiydi.
Şimdi Fazla Gıda ile adından söz ettiriyor hatta öyle bir söz ettirme ki bu çok kısa sürede piyasada adını duyuran başarılı girişimcilerden biri haline geldi bile. Arda ile hem okul yıllarını hem Fazla Gıda’yı konuştuk.
Okul yıllarınız ile başlayalım, hangi bölümden mezun oldunuz?
Bilgisayar Bilimleri Bölümü’nden 2011’de mezun olacak iken o zaman yeni başlayan 4+1 sistemiyle Akıllı Sistemler Mühendisliği ile yüksek lisans yaparak 2012 yılında mezun oldum.
Okuduğunuz bölüm ile yaptığınız iş arasında nasıl bir paralellik var?
Bilgisayar Bilimleri okumak, bir bilim formasyonu almak demek; bu da eğitim hayatınız boyunca hayatın her alanını sorgulama konusunda pratik yapmak demek oluyor. Bölümde birçok soyut problemin yanı sıra gerçek hayattaki problemlerinde çözümünü teknolojiyi ve bilimi kullanarak daha kolay nasıl çözeriz sorularının cevabını arıyorduk. Farklı bir sektörün problemine çözüm tasarlarken doğru bir şekilde gözlemleyerek, ihtiyaçları araştırarak o alan hakkında bilgi sahibi olmak gerekiyor ve sonrasında algoritmalar, yazılımlarla ile kullanıma hazır bir çözüm sunabiliyoruz. Bunları yaparken birçok farklı disiplin hakkında bilgi dağarcığınız gelişiyor. Girişimcilikte de benzer şekilde sorguladığınız ve hata ya da eksik gördüğünüz şeylere pek çok farklı biçimde çözüm bulmaya çalışıyorsunuz. Ben de bu çözümleri daha çok teknik donanımımın desteğiyle buluyor ve uygulamalarını gerçekleştiriyorum.
Girişiminiz Fazla Gıda ne zaman hayata geçti? Neye çözüm sunuyor?
Eğitim hayatım boyunca her zaman sosyal sorumluluk ve fayda yaratma motivasyonu ile birçok farklı konuda sosyal sorumluluk projelerine dahil oldum. Vaktimizin büyük bir kısmını her zaman bu tarz çalışmalara ayırmamız gerektiğinin farkındalığı çevremle paylaşıyor sürekli yeni projeler üretiyordum. Özellikle eğitimci bir aileden geldiğim için olsa gerek, hayatım boyunca bilgi birikimimi sürekli başkalarına aktarabileceğim fırsatlar gözlemledim ve bu yüzden mezuniyetimden sonra belli bir süre akademide çalışmalar yaptım, gönüllü eğitimler verdim. Bu sırada konusundan uzman kişiler ve akademisyenlerin oluşturduğu bir yazılım evimiz ile sektörün çözemediği sorunlar için teknolojik çözümler geliştirirken sürekli vakit yaratarak bu tarz projelere destek olmayı görev bildik. Uzun süredir üzerine düşündüğüm ve ön-araştırmalarını yaptığım bir hayalim vardı. Günümüz teknolojisini ve bilgi birikimimizi kullanarak eğitimin her konuda her seviyede herkese erişilebilir olmasını amaçlayan girişim fikrimin altyapı çalışmalarını sürdürürken, karşıma çıkan gıda israfı problemi üzerine hızlı bir araştırma yaptım. “ Dünyada üretilen gıdanın üçte biri israf oluyor. Oluşan gıda atığının %59’u engellenebilir ve bu miktar ile dünyadaki açlığın büyük bir bölümü engellenebilir durumda. …” Bilim formasyonu almış olmamın veya analitik düşünerek karar vermeyi seven birisi olmamdan kaynaklı hayatımda birçok zaman çok keskin kararlar vermişimdir. Fazla Gıda’da onlardan birisi oldu. Bu veriler ve babamın ‘Aç insanı eğitemezsin’ sözü ile önce gıda israfı problemi için bir şeyler yapmam gerektiğine karar verdim. Türkiye’de de gıda atığı sorunu teknolojiyi kullanarak çözmek ve etki odaklı girişimcilik konusunda örnek olacak bir proje geliştirmek istedik. Çalışmaya başlamamızın ardından Fazla Gıda fikri, gıda israfını engelleyen teknolojik çözümler sunmak için hayata geçti. İlk ürünümüz olan Gıda Bağış Platformu sağladığı teknolojik altyapı ile uçtan uca bağışı sürecinin önündeki engelleri ortadan kaldıran bir platform. Platform bağış alan gıda bankaları ile bağış veren gıda işletmelerini bir araya getirerek değer yaratıyor. Fazla Gıda olarak birçok modüler çözüm üretmek üzere stratejimiz kurduk, orta ve uzun vadede hedefimiz ise işletmeler için bulut tabanlı ve entegre bir “Modern Atık Yönetim Sistemi” oluşturarak ülkemizde gıda atığının ölçülebildiği, atığın oluştuğu noktadan yok edildiği noktaya kadar izlenebildiği ve dönüşümünün koordine edildiği merkezi ve dijital bir platform üzerinden daha etkin bir yönetim hizmeti sunmak.
BİLGİ’li bir girişimci olarak, iş hayatında BİLGİ’de okuduğunuz dönemin en büyük katkısı ne oldu?
2006’da ÖSS bursu ile Türkiye’de Bilgisayar Bilimleri olan tek okul BİLGİ’yi seçmemin ve o zaman tüm ülkede sadece bir tane olan bu bölüme gitme konusunda ailemi ikna edebilmemin en önemli sebebi üniversitenin sahip olduğu vizyondu. Okul hayatımın büyük kısmında bu bilinmeyen bölümde okumayı bir handikap değil, lüks olarak gördüm. Hepsi birbirinden değerli hocalarımla arkadaş gibi okuduğum ve her geçen gün değeri anlaşılan böyle bir bölümde, öyle bir dönemde okumuş olmanın katkısını, iş hayatımda attığım her adımda görüyorum.
Bundan sonraki hedefleriniz nelerdir?
Fazla Gıda yol haritasına uygun bir şekilde coğrafi ve teknolojik olarak gelişmeye devam edecek. Özellikle gıda atığı gibi bir alanda Türkiye’de yarattığımız örneğin uluslararası alanda ilgi görmesi ise bizim için çok mutluluk verici oldu ve diğer ülkelere uygulanabilir tasarladığımız çözümlerimiz ile dünyaya açılma planlarımızı 2017 içerisinde Almanya’da operasyonlarımıza başlayarak devam edeceğiz. Bir yandansa, bahsettiğim eğitim alanındaki projelerimin ön çalışmalarını sürdürmeye devam ediyorum. Umuyorum ki kısa bir süre sonra topluma fayda sağlayan ve gençlere örnek oluşturabilecek güzel haberleri paylaşabileceğim