Başarılarla dolu eğitim hayatı boyunca her zaman ne istediğini bilen ve o doğrultuda adımlar atan Dilara Acar, en büyük hayali olan telekomünikasyon sektöründe hayallerinin peşinden Londra’ya kadar gitmiş, şimdi orada yaşıyor. Vodafone’un 21 ülkesinin stratejisini belirleyen Acar, eğitim hayatını ve kariyer öyküsünü anlattı. 

Eğitim durumunuzu kısaca sizden dinleyelim mi? Neden BİLGİ’yi tercih etmiştiniz?

Tarsus Amerikan Koleji’nden 2004 yılında mezun oldum ve üniversitede hayalim Siyaset Bilimleri’nde okumaktı. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin bu bölümdeki hocalarını çok iyi biliyordum. Hatta Sayin İlter Turan hocam Tarsus Amerikan Koleji’nden çok sevdiğim ağabeylerimden biridir. 2004 yılında Uluslararası İlişkiler Bölümü’ne girişimle BİLGİ’deki hayatım başlamış oldu. 2008 yılında da mezun olduktan sonra Galatasaray Üniversitesi’nde Pazarlama İletişimi üzerine master yaptım.

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin size en büyük katkısı ne oldu?

Özgürce kendimi ifade edebilmeyi öğrendim en başta ve bir sunum yaparken sınırların olmadığını hep daha ötesinin olduğunu öğrendim. Bu da iş hayatında bana çok şey kazandırdı. Ayrıca 2008 kriz döneminde Galatasaray Üniversitesi’nde master yaparken çok sevdiğim dostum ve şu an aynı zamanda İstanbul Bilgi Üniversitesi Mezunlar Derneği Başkanı olan Doğuşcan Oto’nun referansı ile ilk işime girdim. Öğrenim hayatında edindiğim bilgi deneyimi ve dostluklarla BİLGİ’li olmanın hayatıma kattığı değeri bir kez daha hissetmiş oldum.

Okul günlerinden unutamadığınız bir anınız var mı?

Olmaz mı, o kadar çok ki… BİLGİ’de çok güzel anılar, dostlar biriktirdim. Ama final dönemi sabah 09.00’daki bir sinavimiz icin bolumden birkac arkadas sabah okulda calismak icin 05.30’da okula gelmistik. Biraz son dakikaya birakmistik calismayi, guvenlik resmen sasirmisti, bizi okula alip, calismamiz icin klimalari acip cay getirmislerdi. Daha ne isteyebilirdik ki. Sanırım en yüksek not aldığım sınavlarımdan biriydi bu.

Kariyerinizde geldiğiniz bu noktaya kadar neler yaşadınız? Nedir kariyer hikayeniz kısaca?

Üniversite dönemimde farklı sektörlerde farklı departmanlarda çok fazla staj yaptım. İş hayatına başlarken ne istediğimi bilerek başlamak istedim. Galatasaray Üniversitesi’nde master yaparken, BİLGİ mezunu çok sevdiğim bir arkadaşımın referansı ile Mey İçki (Diageo) firmasında Ticari Pazarlama Uzmanı olarak işe başladım. BİLGİ’liler her yer de anlayacağınız. Geçmişte yaptığım staj deneyimlerimden Telekomünikasyon Sektörüne karşı çok büyük bir ilgim vardı. Vodafone Turkiye’nin ilk stajyerlerindenim. Bunun için kariyer planımı hep bu doğrultuda planladım. FMCG sektöründen ayrılıp HSBC Bank’ta Ürün Yönetimi yaptım. Bankacılık ve Telekom sektörleri birbirlerine en yakın iki sektör olduğu için burada da deneyim kazanmanın önemli olduğunu biliyordum. Birçok kampanyaya imza atma şansını yakaladım; fakat daha sonra asla kaçıramayacağım başka bir fırsat gelmişti ve ben (şimdi QNB) Finansbank’a geçtim ve 3,5 yıl CardFinans Kredi Kartı’ndan sorumlu oldum. Bütçe yönetmeyi, çizgi üstü kampanya yapmayı ve büyük bir portföy yönetmeyi kesinlikle Finansbank’ta öğrendim diyebilirim. Sonra asıl hayalim olan sektörüne geçme şansım oldu ve Vodafone Türkiye’de Kurumsal Pazarlama Departmanında Küçük İşletmeler Segmenti’nde çalışmaya başladım. 2,5 yıl Vodafone Türkiye’de çalıştıktan sonra, bir diğer hayalim, Vodafone’un ana merkezi olan Vodafone Group’a transfer oldum. 3 aydır da İngiltere Vodafone Group’ta Brand Manager olarak 21 Vodafone ülkesinin stratejisini belirliyorum.

Pazarlama alanında iyi bir kariyer için şart olan nedir?

Merak, empati ve tüketici gözüyle bakabilme.

Gelecek hedefleriniz neler?

Londra’da çalışmak benim en büyük hedeflerimden biriydi. Hem birey olarak hem de kariyer anlamında bana çok şey kazandıracağını biliyordum ve bunu gerçekleştirdim. Şimdi bundan sonra en büyük idealim “bunu ben yaptım ve insanlara faydalı bir şey kazandırdım” diyebileceğim bir şey yapmak. Bunun için de sürekli kendimi geliştirip, fırsatları değerlendirmeye çalışıyorum.

Genç meslektaşlarınıza bir tavsiyeniz var mı?

Klasik kalıplara kesin kapılmayın. Pazarlamada kendi duruşunuzu yaratmanız çok önemli. Ayrıca içinizdeki yaratıcı çocuğu her daim serbest bırakın. Kim neder diye de sakın düşünmeyin. Bir de hangi sektör olursa olsun kampanyaları iyi takip edin! Emin olun farkında olmadan size çok şey kazandıracak.

Üniversitedeki favori mekanınız?

Santral Kampüs bahçesi

Favori hocanız?

Bir Tarsus American College mezunu olarak İlter Turan ve Deniz Ülke Arıboğan

Bugünlerde en son okuduğunuz kitap?

The Girl in the Train

En son izlediğiniz film?

Filmden ziyade bu ara dizilere sardım diyebilirim Narcos ve Black Mirror’i siddetle tavsiye ederim herkese. Ayrıca pazarlamacilarin kesinlikle Black Mirror’i izleyip, gelecegin pazarlamasının nasıl olacağına dair fikirler edinebilirler.

En son gittiğiniz şehir?

İstanbul