Özcan Serhat Demir / Reklamcılık 2006 / MEC Planlama Süpervizörü
Arkadaşlarıyla birlikte, Sony, Vısa, Red Bull, Mıchelın ve Tadım markalarının 360 derece iletişim faaliyetlerini planlıyor.
Kendi döneminden veya eski mezunlar arasında bilinçli olarak “Ben medya planlama ve satınalma alanında çalışacağım” diyen insan sayısının fazla olduğunu düşünmeyen Serhat, medya sektörüne “Bir deneyelim” diyerek girer. Üçüncü sınıfın yaz aylarında kariyet.net üzerinden OMD’ye yaptığı staj başvurusu kabul edilir, burada yaptığı üç aylık staj sonunda bu sektörde devam etmeye karar verir. OMD’de Fritolay ekibinde yaptığı staj sonunda medya sektörünü tanımanın yanı sıra ofis hayatı, iş disiplini, özel sektör şartları vs gibi konularda da birçok yeni bilgi edinir. Sektöre girmeyi düşünenlerin staj imkanlarını mutlaka araştırmalarını tavsiye eden Serhat, dördüncü sınıfın sonunda, mezun olmasına bir ay kala aynı ajanstan kendileriyle çalışması yönünde iş teklifi alır. Bu teklifi memnuniyetle kabul eder. Ancak işe başlamadan önce şirket bünyesinde beklenmedik bazı gelişmeler olur ve işe alımlar durdurulur. Serhat da başka bir medya planlama ajansı olan Zenithmedia’ya başvurur ve orada çalışmaya başlar.
Zenithmedia’da çalışmaya başladı
Üniversitede okurken aldığı medya planlama ve satın alma dersinin uzun vadede çok faydasını gören Serhat, işin matematiğini okulda öğrenmenin çalışma hayatında oldukça faydasını görür. Bazı arkadaşlarının aksine mezun olduktan hemen sonra askere gitmek istemeyen Serhat, öncelikle hayatının uzun bir bölümünde bu işi yapıp yapmayacağımdan emin olmak ister. Zenithmedia’da bir sene çalıştıktan sonra kısa dönem askerlik yapar. Askerden döndükten sonra da aynı ajansta iki sene daha çalışır. Burada Kent, Citroen, Carrefoursa, Bridgestone, Mitsubishi gibi markalara hizmet veren bir ekibi parçası olur.
2010 yılının başında Zenithmedia’dan halen çalıştığı MEC’e transfer olur.
Burada ekibiyle beraber; Sony, Visa, Red Bull, Michelin ve Tadım markalarının medya planlama ve satın almasından sorumlu olarak çalışmaya devam eden Serhat, arkadaşlarıyla birlikte sorumlu oldukları markaların 360 derece iletişim faaliyetlerini planlıyor.
MEC’de medya planlama çalışmalarını stratejik planlama disiplinleri olan Navigator sistemiyle hazırladıklarını dile getiren Serhat, “Bu sistemde öncelikle reklam verenimizin pazarlama ve iletişim hedeflerini anlıyoruz, ardından markamız ve içinde bulunduğu kategoriye ait bilgileri değerlendiriyoruz. Sonra hedeflenen kitlenin medya tüketim alışkanlıklarını ve tüketiciye ulaşabileceğimiz mecraları analiz ediyoruz. Son olarak erişim ve maliyet açısından en efektif mecralar belirleniyor ve detay plan sürecine geçiliyor” diyor.
Serhat’a göre medya her ne kadar matematiğe dayalı bir sektör gibi görünse de, yaratıcı uygulamalar yapmadan rekabette öne çıkmanız pek kolay olmuyor. Ürünün içeriği veya kreatif mesajı ne kadar çarpıcı olursa olsun, hedef kitleye doğru zaman ve doğru yerde ulaşamazsanız bütün iletişim çalışmalarınız yetersiz kalıyor.
TV kampanyaları ile işe başladı
“Tüketici olarak bizler her türlü mecrayı ayrım yapmadan tüketiyor olsak da günümüz şartlarında medya ajansları hala offline ve online olmak üzere (en azından ajans bünyesinde) ayrılıyorlar” diyen Serhat, TV kampanyaları planlayarak sektörde çalışmaya başlar. Daha sonra müşteri ihtiyaçlarına bağlı olarak basın, açıkhava, sinema ve radyo planları üzerine uzmanlaşır. Çalıştığı ajansların bünyesinde hem sektörün yoğun olarak kullandığı programların (Adex, Advantage, Medplan, TGI vb) eğitimini hem de ajansların kendi stratejik planlama disiplinlerine ait eğitimler alır.
Şu aralar 2012’de yayına girecek ve çok ses getirecek çalışmalar üzerine yoğunlaştıklarını açıklayan Serhat, uzun vadede bu sektörde kalmak ve uluslararası yarışmalarda ödül alacak, etkili kampanyalara imza atmak istiyorum. Her zaman çalıştığı ajans ve hizmet verdiği markalar için maksimum eforu göstermekle beraber; özel sektörde çalıştığı gerçeğini de unutmayan Serhat, son yıllarda herkesin konuştuğu ‘innovasyon’a dayalı bu yeni düzende ‘standart’ kelimesinin ‘vasatın altında’ kalmak anlamına geldiğini düşünüyor. Günün büyük bölümünü ofislerinde, masalarında, toplantı salonlarında veya bilgisayar başında geçiren tüm reklam sektörü çalışanları gibi; boş vakitlerini ailesi ve arkadaşlarıyla geçirmeye çalışan Serhat, bunun dışında kalan vakitlerde elinden geldiğince okuyor, izliyor, paylaşıyor.