Erkan Manav / İşletme 2005 / Niyazibey Restoranları-İşletmeci
Aile işletmesi Niyazibey Restoranları’nı aldığı işletme eğitimiyle kurumsallaştıran Erkan şimdi de Ekspres şubeler açmayı ve dondurulmuş yemek satmayı hedefliyor.
Kimya mühendisi olan babası Niyazi Manav’ın memuriyetin kendisine uygun olmadığını düşünerek Niyazibey markasıyla restoran açarak ticarete atılması daha çocukluğunda Erkan’ı etkiler. Küçük yaşlarından beri hep babasının izinden gitmek ve bayrağı ondan devralmak ister. “Açıkçası işletmeci doğdum” diyen Erkan, ağabeyi Gökhan ve onun eşi ile annesinin restoranın başına geçip, bir aile şirketine dönüştürmesine tanıklık eder. Kendi tabiri ile ticaretle kaynayan bir kazanın içinde büyüyen ve restorancılık kaderi gibi olan Erkan kendini işletmeciliğe ve ticarete hazırlamak için lisede yaz tatillerinde vaktini restoranlarında geçirir.
Okuduğu işletmecilik bölümü Erkan’a öyle bir vizyon katar ki restoranlarında o güne dek tabu haline gelmiş bir çok uygulama ve yaklaşım gördüğü dersler sayesinde birer birer yerini daha çağdaş yöntemlere bırakır. Bilgisayarlar, rakamlar, raporlar, grafikler, çizelgeler Niyazibey Restoranları’nın hayatında daha çok yer almaya başlar. Ağabeyinin de işletme okuması pazarlama, reklam, halkla ilişkiler, finansın gibi konuların bir restoran için hayati önem taşıyabileceğini göstermiş.
Ekspres şubeler, motorize servis yolda
Üniversiteden mezun olduktan sonra önce askere giden ardından da evlenen Erkan, dört yıl önce Niyazibey Restoranları’nda daha aktif rol alarak, tüm finans ve muhasebe yükünü üstlenir. Bu görevleri halen sürdüren Erkan, şu aralar Maltepe Şubesi’nin paket servis altyapısını hazırlıyor. Paket servis hizmetinin verilmediği tek şubelerinin Maltepe şubesi olduğunu söyleyen Erkan, bu şubenin alt yapısı hazırlandığında paket servisi alanında daha da ilerlemek istiyor.
“Niyazibey Ekspres” markasıyla İstanbul’un çeşitli semtlerinde şubeler açmak için harekete geçeceklerini açıklayan Erkan, bu şubelerin klasik Niyazibey restoranlarında çok farklı olacağını vurguluyor. Ekspres şubelerde sadece motorize paket servisi verileceğini belirten Erkan, “Bu sebeple bu şubeler daha küçük alanlarda hizmet vereceği için maliyetlerimizde ciddi düşüşler olacak. Özellikle kira, personel ve genel giderlerin düşmesi ve metrekarenin azalmasıyla kuruluş giderlerinin normal bir restorana göre çok daha az olması bu şubelerin kuruluşunu çok kolay hale getirecek” diyor. Bu aralar ağırlıklı olarak bu proje üzerinde çalıştıklarını söyleyen Erkan, ancak asıl işleri olan restorancılıkta üretim aşamasını daha etkin hale getirecek, “Merkezi Mutfak” projesinin de sırada beklediğini söylüyor.
Merkezi mutfak uygulaması ile Maltepe, Üsküdar ve Kadıköy’de hizmet veren Niyazibey Restoranları’nın ürünlerinin ortak bir mutfakta hazırlanarak frigorifik araçlarla şubelere taşınmasını amaçladıklarını belirten Erkan, “Asıl amacımız ürünlerin standardize edilmesidir. Tek elden üretim sayesinde her noktada aynı formülasyon ve kalitede ürün satılmasının yanı sıra denetimin kolaylaştırması ve iş gücünün minimize edilmesi beklediğimiz faydalardan bir kaçı” diyor.
Dondurulmuş ürün işine girecek
Merkezi mutfak uygulamasını hayata geçirdikten sonra marketler için dondurulmuş ürünler üretmeyi de hedefleyen Erkan, bir de başka restoranlara hazır ürünler satmak istiyor, “Niyazibey’de zevkle tüketilen ürünlerin daha uygun fiyatlarla evlere girmesini hedefliyoruz” diyor.
Restoran işinde anında reaksiyon alındığından üretimi ikinci plana itip hizmeti başrole aldıklarını dile getiren Erkan, bu sebeple işi müşteri ve çözüm odaklı yapmak durumunda kaldıklarını söylüyor. “Niyazibey Restoranları’nın kurucusu babam Niyazi Manav bize hep ‘Salaş bir restorandaki güler yüz ve iyi hizmet, saray gibi bir restorandaki asık surata ve kötü hizmete tercih edilir’ derdi. İşimizin en zor kısmı olduğunu düşündüğüm ‘insan idare etme sanatı’ bana göre bir restoranın başarısındaki en önemli anahtardır” diyen Erkan, elbette ki hizmet dışında çağın getirdiği uygulamaları, teknolojik imkanları da kullanmak gerektiğini vurguluyor.
İşi hayatının büyük bir bölümünü işgal etse de o mümkün olduğunca sosyal hayatına vakit ayırmaya çalışıyor. En büyük tutkusu spor, özellikle futbol, o yüzden haftada en az bir gün futbol oynuyor, en az dört gün salonda spor yapıyor. İyi bir sinema izleyicisi de olan Erkan, vizyondaki filmleri kaçırmamaya özen gösteriyor. Bunlar dışında tam bir rock müzik sevdalısı, özellikle 70’li yılların progressive rock gruplarından Pink Floyd, Supertramp, Genesis favori gruplarından.