Faruk Şener, 2004 Hukuk Fakültesi mezunlarımızdan. Avukatlık aynı zamanda baba mesleği olduğundan, kendini bildi bileli aklındaki tek meslek avukatlıktı.
BİLGİ ile henüz 17 yaşındayken tanıştı; başarı hikayesi böylelikle başlamış oldu. Eğitim seviyesinin çok yüksek olmasının yanı sıra modern ve üst düzey bir okul olması, Şener’in BİLGİ’yi tercih etme sebeplerindendi. Avukat Faruk Şener ile BİLGİ’yi konuştuk…
Sizi biraz tanıyarak başlayalım söyleşimize. Ahmet Faruk Şener kimdir, kaç mezunusunuz?
1980 İzmit doğumluyum. 1989’dan bu yana İstanbul’da yaşıyorum. Şener Hukuk Ofisi’nin sahibiyim. Evli ve 3 çocuk babasıyım. Ailem ve mesleğim eksenli bir hayat sürüyorum. 2004 BİLGİ Hukuk mezunuyum.
Hukuk fakültesi, en başından beri hayal ettiğiniz bir bölüm müydü, süreç nasıl gelişti?
Avukatlık baba mesleği olduğundan ve ailemin telkinleri hukuk yönünde olduğu için evet kendimi bildim bileli aklımdaki tek meslek avukatlık ve dolayısıyla hayal ettiğim bölüm de hukuk fakültesiydi.
Neden BİLGİ’yi tercih ettiniz, size göre BİLGİ’yi özel kılan neydi?
BİLGİ’yi tercih ederken daha 17 yaşındaydım fakat BİLGİ’nin diğer üniversitelerden farklı olduğunu, üst düzey ve modern bir okul olduğunu biliyordum. Eğitim seviyesinin çok yüksek olduğunu ve ders geçmenin zor olduğunu duymuştum ve kalitesi tartışmasız olan BİLGİ’yi isteyerek tercih ettim.
Hukuk fakültesine başlarken beklentileriniz nelerdi ve bunları karşıladığınızı düşünüyor musunuz?
İstediğim üniversiteye ve istediğim bölüme yerleşebilmiş olmanın mutluluğu vardı içimde… İnsanoğlu bir basamağa ulaşınca hemen gözünü bir üsttekine dikiyor yani aslında acele ile yaşıyoruz hayatı. Beklentim, uzatmadan okulu bitirebilmekti. Şimdiki aklım olsa öğrenciliğin tadını çıkartırdım.
Kariyer yaşantınızda BİLGİ Hukuk’un size ne gibi artıları oldu, buradaki eğitimin size en büyük kazancı neydi?
Toplumda vakıf üniversitelerine karşı olan önyargının BİLGİ’ye karşı olmadığını gördüm. BİLGİ Hukuk mezunu olmak artı değer kattı. Dolayısıyla BİLGİ mezunu olduğumu her ortamda gururla dile getirebildim. Hukuk bölümü, iş dünyasında ve özel hayatta hemen her alanı kapsadığından her alandan ve her an herkesten iş ve soru gelebilmektedir. BİLGİ’de bize işlenmiş hukuk mantığı ve araştırmacılık sayesinde tam manasıyla “hukukçu” olabildiğimiz ve bu sayede sürekli değişen mevzuat ile başa çıkma imkanı bulabildiğimiz kanaatindeyim.
Hukukta iyi bir kariyer yapmak, diğer alanlara oranla daha zor diyebilir miyiz? Ne tür zorluklar yaşadınız?
Elbette daha zor. Dünyada, büyük firma kaliteli firma mantığı hakim durumda. Ülkemizde de aynı şekilde. Dolayısıyla insanlar, avukatını seçerken büyük bir avukatlık ofisi bulmaya gayret ediyor. Büyük avukatlık ofisi ise; avukat sayısı, ofis alanı, halihazırda kimlerin avukatlığını yapmakta olduğunuza göre ve hatta ofisin bulunduğu semte göre belirleniyor. Tabi ki sadece bunlar da yeterli değil. Toplum asıl önceliği iyi tanıdığı ve güvendiği avukatlara veriyor ve asla fazla para vermek istemiyor. Bütün bunları bir arada toplayabilmek ve devam ettirebilmek gerçekten çok zor.
Mezuniyetten şuan ki konumunuza kadar olan süreçten biraz bahseder misiniz? Şu an bulunduğunuz noktaya gelene kadar neler yaşadınız?
Staj dönemi ve avukatlık ruhsatı sonrası bir yıl daha olmak üzere 2 yıl kadar bir avukatlık ofisinde çalıştım. Askerlik sonrası bir kamu kurumunda 8 yıl kadar avukatlık yaptım. Çalıştığım kurumdaki avukat arkadaşlarda hakim ve savcılığı geçme eğilimi vardı fakat ben bunu hiç düşünmedim. Toplumun bir kesiminde hakim ve savcılığın, avukatlıktan üstün olduğu yönünde yanlış bir algı var. Hukuk öğrencileri bilir; bu üç meslek, birer sac ayağı olup birbirilerine üstünlükleri söz konusu değil. Sonuç olarak 2 yıl önce kendi hukuk ofisimi açtım. Benim yapıma uygun olan avukatlıktı. Hukuk öğrencileri kendilerini iyi tanıyıp fıtratlarına uygun olanı seçmeli diye düşünüyorum.
Gelecek hedefleriniz nelerdir?
Hedefim en popüler veya en zengin avukat olmak değil fakat itibarlı, konforlu ve iç huzurlu bir hayat sürebilmekti. Şu an gelmiş olduğum noktada evet bu beklentilerime kavuştuğumu ifade edebilirim. Bundan sonraki hedefim ise, daha çok insana hukuki hizmet verebilmek suretiyle onları sıkıntılarından kurtararak manevi haz almak ve daha fazla kazanarak bu suretle çevreye ve topluma daha faydalı olabilmek.
Başarılı bir avukat olarak, öğrencilere en büyük tavsiyeniz ne olurdu?
Öğrenci arkadaşlara tavsiyem, klasik olacak ama hayatın uzun bir maraton olduğunu unutmasınlar ve bu doğrultuda enerjilerini hayatlarının tamamına yayacak şekilde idareli kullansınlar. Herkesin hayatında bir dönem başarısızlıkla geçebilir dolayısıyla böyle bir durumda yılmasınlar. Başkalarının daha şanslı kendilerinin şanssız olduğunu düşünmesinler. Hayata her geçen sene farklı bir pencereden bakacaklar. Hayat yolculuğu inişli çıkışlı ve bu iniş çıkışlar tecrübe için çok gerekli. Önemli olan bu yolculukta büyük hatalar yapmamak.
Ve son olarak BİLGİ ile yapalım finali. Sizce BİLGİ’li olmak ne demek?
BİLGİ’li olmak demek, girdiğiniz her ortamda dik durabilmek ve özgüveninizi karşı tarafa hissettirebilmek demek. Disiplinli çalışmak ve insana değer vermek demek. BİLGİ’li olmak demek, elit ve kaliteli olmak demek.