Ersin-Şıvgın Hukuk Bürosu Kurucu Ortağı Mustafa Şıvgın, Türkiye’de Koronavirüs’e karşı alınan önlemleri, iş hayatında nasıl uyarlamalar yaptıklarını ve durumun kişisel hayatına nasıl yansıdığını bizlere aktardı.
Koronavirüs sebebiyle yaşadığınız ülke ne gibi önlemler aldı, nasıl değişiklikler yaşandı?
Bu virüs ilk olarak ortaya çıkmaya başladığında öncelikle tüm ilköğretim okullarının bahar tatili bir hafta öne alınarak okullar tatil edildi, devamında ise uzaktan eğitim başladı. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu tarafından riskli gruplar belirlendi ve bu grupta olanlar bakımından kamu ve özel sektörün eş güdüm halinde aynı zamanlarda gerekli tedbirleri alması sağlandı. 65 yaş üstü bireylerin sokağa çıkması yasaklandı. Yine devamında riskli olarak belirlenen iş yerlerinin (eğlence mekanları, kafe, restoran, berber gibi umuma açık hizmet veren yerler) kapatılmasına karar verildi. Şu an 20 yaş altı bireyler için de sokağa çıkmak yasak ve 31 şehre giriş-çıkışlar kısıtlandı. Kalabalık alanlarda bulunanlara (market, hastane vb.) ve toplu taşıma kullananlara maske takma zorunluluğu getirildi. Süpermarketlerin çalışma saatleri kısaltıldı. Kamuda çalışanlar nöbetli çalışma usulüne geçerek mesaileri düşürüldü. Özel sektöre mümkün olduğu kadar uzaktan çalışma yaptırılması konusunda telkinlerde bulunuldu. Yine bu şekilde çalışmak isteyen çalışanların bu taleplerinin hukuken karşılanması gerektiği ve bu nedenle çalışanların iş akitlerine son verilemeyeceği hususu tebliğlerle belirtildi. Yine bu kapsamda yargı süreçlerine ilişkin talepler ve yargıda işleyen süreler ile arabuluculuk süreleri ve bu kapsamdaki – istisnalar hariç tüm işlemler (istisnalar ayrıca belirtilmiş) tebliğlerle durdurularak, adliyelerdeki yoğunluklar azaltıldı. Vergi ve buna bağlı tahakkuklar ertelendi ve ötelendi. Özel sektör bakımından kısa çalışma ödeneği getirilerek kısa çalışılan süreler bakımından çalışan ödemelerinin işsizlik fonundan devlet tarafından karşılanması sağlanmaya çalışılıyor.
Koronavirüs için yapılan değişikliklere uyum süreciniz ne durumda? Aile hayatınızda ne tür değişiklikler yaşanıyor?
3. ve 5. sınıfa giden iki çocuğumuz var, dolayısıyla uzaktan eğitim tedbiri bizi de etkiledi; evdeki iki oda ayrı sınıflar haline getirildi. Biz de daha çok evden çalışıyoruz, bu nedenle aynı dışarıda olduğu gibi ev içinde de sosyal mesafeyi korumaya çalışıyoruz. Mümkün olduğu kadar kendi karantinamızı uygulayarak evden çıkmamaya özen gösteriyoruz. Dışarıdan geldiğimizde hiçbir şeye dokunmamaya, üzerimizi değiştirip doğrudan kişisel temizliğimizi yaparak aile içerisine girmeye özen gösteriyoruz.
Koronavirüs iş yaşamında nasıl zorunlu değişiklikler getirdi, iş yaşamınıza yansımalarından bahsedebilir misiniz?
Sahibi olduğum ofis olarak uzaktan çalışma sistemine geçtik. Nöbetleşe olarak her gün 1 kişi ofiste bulunuyor. Ofiste bulunan kişinin de çalışma saatlerini kısaltarak yoğun saatlerde ulaşım araçlarını kullanmamasını sağladık. Adliyelerde rutin iş ve işlemlerde süreler durduğu için adliye yoğunluğumuz neredeyse yok denecek kadar azaldı. Müvekkillere verdiğimiz danışmanlık hizmeti ise uzaktan olacak şekilde devam ettiriliyor. Mevcut durum iş yaşamını mesleğimiz gereği, adliyelerden uzaklaştırıp daha çok uzaktan hizmet verme noktasına taşıdı diyebiliriz. Tabii bu dönemde verilen hizmet daha çok iş hukuku, Koronavirüs’ünün iş hukuku bakımından, sözleşmeler bakımından etkileri ve sonuçları ile uzaktan eğitim dahil uzaktan çalışmanın KVKK çerçevesinde değerlendirilmesi üzerine oluyor.
Koronavirüs için kişisel olarak ne gibi önlemler aldınız?
Zorunlu olmadıkça evden dışarı çıkmamaya özen gösteriyoruz. Kişisel hijyene (özellikle dış temasa açık olan bölgeler başta olmak üzere) daha çok dikkat ediyoruz. Her temas sonrası elimizi, yüzümüzü dezenfekte etme ve ev içinde sürekli temas edilen noktaları periyodik olarak dezenfekte etme alışkanlığı kazandık. Dışarıdan geldiğimizde üzerimizi tamamen değiştirerek ve kişisel temizliğimizi tam anlamıyla yaptıktan sonra evde güvenli alanlara geçmeye özen gösteriyoruz. Alışverişlerimizde, poşetleri ve içerisindeki gıdaları, 1 gün balkonda bekletiyor, daha sonra poşetleri çöp kutusuna atıyor, ellerimizi temizledikten sonra, yiyecekleri de yıkayarak dolaba yerleştiriyoruz. En azından bu şekilde önlem almaya ve tedbirli olmaya çalışıyoruz.