2007 yılında BİLGİ Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü’nden mezun olan Emine Şahin Tursun, şu an TRT TÜRK’te Gündem Edebiyat Programı’nın yönetmenliğini, TRT’de yayınlanacak Sözler Makamı Programı’nın editörlüğünü ve Yeryüzü Hikayeleri Programı’nın metin yazarlığını yapıyor.
Öğrenci olduğu dönemi hem çalışarak hem de eğlenerek geçiren Emine, bir süre konuk koordinatörlüğünü de yaptığı Türk Edebiyatı Vakfı’nın (TEDEV) Çarşamba sohbetlerini kaçırmamaya özen gösteriyordu. Yayınevi olan bir arkadaşının yayınevine gidip gelerek kitap projelerinin ortaya çıkışı, yazarlarla diyaloglar ve basım süreçleriyle ilgili merak ettiklerini öğreniyordu. Genel olarak TEDEV ve yayınevi arasında geçen öğrenciliği için Emine, “Tabii ki gezmeyi, arkadaşlarımla sohbeti de hiç ihmal etmedim” diyor. Bu süreçte, Farsça’dan Türkçe’ye çevrilmiş “Fahrialem” kitabının editörlüğünü de yaparak, bir kitap yazmanın neşesini ve çilesini biraz da olsa anladığını söylüyor.
“Sorumluluk almaktan kaçmadım”
Mezuniyetten sonra, düşündüğü tek şeyin okumaktan ve yazıdan uzak kalmadan ilerlemek olduğunu anlatan Emine, “Okulun son senesinde arkadaşlarla sohbet sırasında, ‘neden medya sektörünü düşünmüyorsun?’ diye soran kişinin yüzünü bile hatırlamıyorum ama benim için bu soru dönüm noktası oldu. Medya sektörüne de iş başvuruları yapmaya başladım. Senarist bir arkadaşım sayesinde hikaye denemelerim oldu öncelikle ama kısa zamanda uzun süre masa başında oturamayacağımı anlayıp, daha aktif, daha insanlarla iletişim halinde olacağım bir iş olmalı diye düşünmeye başladım. Okul devam ederken, 2006 yılında, metin yazarı arayan özel bir televizyon kanalında işe başladım. Meraklıydım, sorumluluk almaktan kaçmadım. Enerjimin belki de en yüksek olduğu zamanlardı ve çok çalıştım” diyor.
Çalışkanlığı sayesinde metin yazma dışında televizyon sektörünün diğer alanlarında da deneyim ve tecrübe kazandığını söyleyen Emine, sağlıktan eğitime, haber bülteninden kültür sanat programlarına kadar pek çok programın yapımında görev aldı.
2008 yılında evlendikten sonra da yoğun bir iş süreci yaşayan Emine, metin yazarlığı, program asistanlığı, televizyon proje tasarımı ve yapımcılığına uzanan yaklaşık dört yıllık süre sonunda kızının doğumuyla tam zamanlı çalışmaya ara verdi. Çeşitli şirket ve kurumlara freelance olarak metin yazarlığı yaptı. Kızı 2.5 yaşına gelene kadar da tam zamanlı olarak bir işe girmedi.
TRT 1’de işe başladı
Yaklaşık üç yıl sonra mail kutusuna düşen iş ilanına başvurarak TRT 1’de yayınlanan “İyi Fikir” programında bir süre danışman olarak çalıştıktan sonra TRT TÜRK’te başlayan, bugünkü adıyla Gündem Edebiyat Programı’nın proje tasarımında yer aldı. Proje tasarımında yer aldığı programın yönetmenlik koltuğuna da oturarak yönetmenlik macerasına da başlamış oldu. İki yıldır yönetmenlik yapan Emine, aynı zamanda TRT bünyesinde yayınlanacak fikir ve düşünce içerikli bir stüdyo programının (Sözler Makamı) editörlüğünü ve yine TRT’de yayınlanacak bir belgesel programının (Yeryüzü Hikayeleri) metin yazarlığını yapıyor.
Meşguliyeti “faydasız” değil
Medya sektöründe çalışmanın kendi kendinize kalmaya ket vuran bir yapısı olduğunu anlatan Emine, sektördeki iş yoğunluğunun faydalı bir yoğunluk olduğundan da şöyle bahsediyor: “İşe ilk başladığım sıralarda bir büyüğüme sızlanmıştım. ‘Görünürde bir sürü şey yapıyor gibiyim ama ne okuyabiliyor ne de yazabiliyorum’ diye… O da, ‘Bu iş böyle. Sadece hep meşgul olursun’ dedi. Doğruydu. Bu meşguliyet dinamizm isteyen biri için aslında hiç de fena değildi. Zamanla yaptığım şeylerin seyirciye ulaştığını ve bir yerlerde karşılık bulduğunu görmek bu meşguliyetin faydasız olmadığını gösterdi. Geçici olandan ziyade, ‘kalıcı’ ve ‘dönüştürücü fayda’ sağladığı sürece medyanın faydasına inanıyorum. Bu anlamda televizyon programcılığını önemsiyorum. Çünkü yarım saati aşmayan gündemin içinden ve gündemde kaybolan sosyal manada insanı zenginleştirecek konuların (çevre bilincine yönelik programlardan tutun da dolmuş şoförlerinin problemlerine kadar) televizyon seyircisine nefes aldırdığını, ‘bakış farkı’ kazandırdığını düşünüyorum.”
“Bu hazzı ve bu sorumluluğu seviyorum”
Emine, medya sektöründe çok severek çalıştığını da, “Nasıl ki sevilen bir programın kamera arkasını seyretmek ayrıcalıklı hissettirir ve merak uyandırır, ‘nasıl olmuş’ sorusunun cevabını bildiğiniz resim ve kareleri kurgulamak ve ‘bunu böyle gör seyirci’ demek haz veren, aynı zamanda sorumluluğu büyük bir iş. Bu hazzı ve bu sorumluluğu seviyorum” diyerek açıklıyor.
İş dışında akrabaları, ailece görüştüğü arkadaşları ile vakit geçiren ve seyahat eden Emine, aynı zamanda Anadolu Üniversitesi “Medya ve İletişim” bölümünde de öğrenciliğini sürdürüyor. Dolayısıyla, sosyal hayat, eğitim hayatı, aile hayatı ve iş hayatı ile haftanın yedi gününü de dolu dolu geçiriyor.