Balamir Nazlıca / Uluslararası İlişkiler 2001
Beş yaşında başladığı piyano ile klasik müzik eğitimi aldı. Lisede blues ve rock ile tanıştı. Üniversitede sahne almaya başladı. 2003 yılında kurduğu Soaked grubu ile yakında ilk albümünü yayınlayacak.
Balamir’in müzikle ilişkisi beş yaşında piyano ile tanışması ile başlar. Yedi yıl boyunca piyano ile klasik müzik eğitimi alan Balamir, bu dönemden sonra soğuduğu için bir süre müziğe ara verir. Ardından lisede ‘Rock and Roll’ hikayesi ile tanışır, tiyatro hocasının kurduğu “Jerry and the Bluesticks” adlı blues grubunda bir iki yıl klavyecilik macerası yaşar. İlk bar konserini bu dönemde verdiğini söyleyen Balamir, “Unutulmazdı, keşke bir daha çalabilsek. Arnavutköy’de ‘Route 66’ vardı, güzel günlerdi” diyor. Liseden mezun olurken üniversiteye gitmek yerine New York’a gidip sokakta müzik yaparak maceraya atılmayı hayal eden Balamir, ancak bu hayalini gerçekleştiremez ve Bilgi’nin medya bölümünde okumaya başlar fakat uluslararası ilişkilere duyduğu ilgi nedeniyle birinci yılın sonunda bu bölüme yatay geçiş yapar.
Üniversite hayatı boyunca, farklı arkadaşlarla, değişik gruplarda, farklı alanlarda deneyimler yaşayan Balamir’e göre bu deneyimlerin hiçbiri başarılı geçmez. Bununla beraber üniversitedeki o dönemi ve deneyimleri, 2003 yılında kurduğu ve bugün hala birlikte olduğu Soaked grubu projesinin temel taşlarının kafasında oturmasını sağladığını düşünüyor. Üniversitede okurken müzikle uğraşması, hiçbir şekilde derslerini aksatmasına neden olmaz. Tam tersine müziğin derslere ve hayatın her alanına olumlu etkisi olduğunu söyleyen Balamir, üniversite sırasında Citibank’ta yaptığı stajla, iş açısından iyi bir tecrübe edinse de bankaya karşı soğur. Bu stajdan sonra Number One, klüpler, gruplar ve tekstil firmalarında çalışmaya başlar.
Soaked grubu, onun en büyük projesi
Üniversiteyi bitirdikten sonra askere giden Balamir, askerliğini Ankara ve Kosova’da yapar. Askerlikten sonra üç yıl önce evlendiği eşi Annalise ile Türkiye’de birlikte bir hayat kuran Balamir, bir tekstil firmasında çalışmaya başlar ve bu sayede sık sık yurtdışına gider. Ardından denetim ve sermaye piyasaları danışmanlık hizmetleri alanlarında çalışmaya başlar ve Societe Generale’e geçiş yapar. Societe Generale’de çalışmaya başlamadan önce ablasının gece klübünde de part time çalışmayı sürdüren Balamir, bütün bu curcunanın içinde Soaked adlı müzik grubu projesini geliştirir ve 2003 yılında bu grubu kurar. Şu an full time Soaked’e konsantre vaziyette olduğunu söyleyen Balamir, bugün değişik müzik projelerinden teklifler gelse de kendi ekip arkadaşlarıyla çalışmayı sürdürdüğünü ve buna bile ancak yetişebildiğini belirtiyor.
Soaked’un çok büyük bir proje olduğunu söyleyen Balamir, farklı kişilerle farklı sanat kulvarlarında çalışma olanağı bulduklarını dile getiriyor. “Örneğin, kayıtlarımızı ve prodüksiyonumuzu MİAM’dan 3yüz5yüz adlı 3 kişilik genç bir ekip yapıyor. Bununla beraber kliplerimizi son dönemin yetenekli ve parlak yönetmenlerinden Emre Akay çekiyor. Ayrıca müzik endüstrisinde Türkiye’nin en iyi Dj’lerinden olan DJ Tangun, Fuchs ve Cervus ile çalışma fırsatım oldu. Genç tasarım ekibi “2mikrop” ile de birlikte tasarım çalışmalarımız olacak. Sahne görsellerimizde ise görselcimiz Onur ile ilerliyoruz. Bunun dışında bize her konuda danışmanlık hizmeti veren Sarp Dakni(Le Cool) ve Sara Baydur (Muzikotek) var” diyor.
Müzisyenliğin hayatta edinebileceğiniz en güzel üç meslekten biri olduğunu düşünen Balamir’e göre müzisyenlik eskisine göre bazı alanlarda kolaylaştı ama bazı alanlarda da zorlaştı. Teknoloji sayesinde ufak bütçelerle güzel işler çıkartabiliyorsunuz ama bununla beraber arz-talep dengesizliği yaratıyorsunuz. Ayrıca, teknolojinin değişimi ile birlikte direkt ana gelir kaynağınız olan CD satış kanalı kapanınca tüm dengeler değişti.
İlk albüm çalışmaları başladı
Soaked’un ilk albüm çalışmalarına başladıklarını söyleyen Balamir, “Bu yıl Nisan ayında “Into the Light” adlı dijital EP’mizi çıkardık. Gelen tepkiler harika oldu ve hep planladığımız albüm için bu yaz marşa bastık. Kayıtlar için bütün hazırlıklar yapıldı. Önümüzdeki ay kayıtlar başlıyor ve albümümüzü en geç mart ayında piyasaya sürmeyi düşünüyoruz. Albüm toplam 10 parçadan oluşacak ve özel tasarlanmış bir kutunun içinde şimdiye dek tasarlamış olduğum grafik çizimler de yer alacak. Gelişmeleri ve bu grafikleri www.soakedart.com adresinden takip edebilirsiniz” diyor.
Balamir’in hedefi Soaked ile bir trilogy olarak tasarladığı 3 albüm kaydı yapmak. “Tabii müzik piyasasındaki değişen dinamikler ve piyasanın belirsizliği bizi nereye götürür emin değilim” diyen Balamir’in müzik kariyeri ile ilgili hedefi ise her müzisyen gibi solo kariyeri yapabilmek. Ona göre Türkiye’de dünyaya göre her iş alanı daha zor koşullar içinde yapılıyor. Ama o yine de burada yaşamayı ve burada üretmeyi çok seviyor ve burada İngilizce albümler yaparak devamlılığını sağlamak istiyor. Müzik hayatı ile ilgili en büyük hedefi ise; müziği tam anlamıyla, eşi, ailesi ve dostları ile birlikte hayatının tam merkezine koyabilmek. Şu anda o yöne doğru ilerliyor. Müzik kariyeri ile bir hedefi de dünyanın her yerinde stadyum konserleri vermek olan Balamir, müzik hayatı dışındaki zamanında kitap okumaktan ve Bilgi’de yüzmekten büyük zevk alıyor.