Bora Yazıcıoğlu 2005 mezunlarından. Mezun olduktan sonra çeşitli hukuk bürolarında görev aldı. Daha sonra Garanti Bankası’nın Amsterdam’daki iştiraki Garanti Bankası International N.V.’nin bursu ile Hollanda’da Leiden Universitesi’nde Uluslararası ve Avrupa Ticaret Hukuku alanında yüksek lisans yaptı.
Sizi biraz tanıyarak başlayalım söyleşimize. Bora Yazıcıoğlu kimdir, kaç mezunusunuz?
Merhaba, 2005 yılı BİLGİ mezunuyum. Mezun olduktan sonra Prof. Dr. Duygun Yarsuvat’ın kurmuş olduğu Yarsuvat&Yarsuvat hukuk bürosunda avukatlık stajıma başladım. Ardından Denton Wilde Sapte isimli uluslararası bir hukuk bürosunun İstanbul ofisinde çalıştım. Buralarda ağırlıklı olarak birleşme ve devralmalar, sermaye piyasaları, ticaret hukuku ve regülasyona uyumluluk
alanlarında tecrübe kazandım. Sonra Garanti Bankası’nın Amsterdam’daki iştiraki Garanti Bankası International N.V.’nin bursu ile Hollanda’da Leiden Üniversitesi’nde Uluslararası ve Avrupa Ticaret Hukuku alanında yüksek lisans yaptım. Ardından Türkiye’ye döndüm ve 5 yıl kadar bir avukatlık ortaklığında ortak avukat olarak çalıştım. Burada da yine birleşme ve devralmalar ile ticaret hukukunun yanı sıra özellikle bilişim, fikri mülkiyet, kişisel verilerin korunması, tahkim ve ticari davalar alanlarında çalıştım. Yaklaşık bir buçuk yıl önce çalışmış olduğum avukatlık ortaklığından ayrılarak Yazıcıoğlu Avukatlık Bürosu’nu kurdum. Yine benzer alanlarda çalışıyorum. Uluslararası hukuk listelerinden olan Legal 500 ve Chambers and Partners’ta bilişim hukuku konusunda önde gelen hukukçular listesinde yer alıyorum.
Şuan çalıştığınız şirketteki pozisyonunuz nedir, ağırlıklı olarak hangi davalara bakıyorsunuz?
Yönetici ortak pozisyonundayım. İşimizin büyük bir kısmı hukuki danışmanlık aslında. Özellikle bilişim, kişisel verilerin korunması, birleşme ve devralmalar, uluslararası ticaret ve proje finansmanı alanlarında çalışıyoruz. Fikri mülkiyet ve ticari davalara bakıyoruz.
Neden BİLGİ’yi tercih ettiniz, size göre BİLGİ’yi özel kılan neydi?
Ben BİLGİ’de burslu okudum. Dolayısıyla İstanbul ve Ankara hukuk dahil birçok üniversitenin hukuk fakültesine girebilecekken BİLGİ’yi tercih ettim. Hem eğitim kadrosu, hem hukuk eğitimine modern yaklaşımı ve hem de uluslararası üniversitelerle işbirlikleri bu tercihi yapmamda bana yardımcı olan unsurlardı.
Hukuk fakültesinde okumak ve avukat olmak için ‘çocukluk hayalimdi’ diyebilir misiniz?
Dürüst olmak gerekirse hayır. Lise sondaki birçok genç insan gibi ben de ne okuyacağıma karar verememiştim. Doğrusunu söylemek gerekirse aklımda sinema ya da müzik vardı. Ne yapacağını bilmeyen birçok genç gibi güvenli ve klasik bir alanı tercih etmeyi düşündüm. Benim için bu alan hukuk oldu. Doğrusu uzunca bir süre de kendisiyle yıldızımız pek barışmadı. Hatta bir dönem sinema festivali organizasyonu ve müzik ile de uğraştım. Zaman içerisinde hukuk nosyonunun gündelik olaylara bakışta dahi verdiği yorum yeteneğini, hukukun ve avukatlık mesleğinin tüm insanların hayatları üzerindeki büyük etkisini gördükçe hukuku daha çok sevmeye başladım. Uzun bir süredir işimi çok severek yapıyorum ama iyi ki diğer alanları da denemiş görmüşüm. Yoksa hep o alanları aklımda romantize edecektim ve de o alanları denememiş olmak hep içimde kalacaktı.
Kariyer yaşantınızda BİLGİ Hukuk’un size ne gibi artıları oldu, buradaki eğitimin size en büyük kazancı neydi?
Master başvurularımda BİLGİ’li olmanın kesinlikle etkisi olmuştur. Ayrıca burada aldığım bütün dersler benim hayata bakışımı derinden etkiledi; bunu okurken değil, çok sonradan fark ediyorsunuz.
Sizi bu meslekte bugüne kadar en çok ne zorladı? Yanı sıra en çok zevk aldığınız neler oldu?
Özellikle danışmanlık hizmeti veren hukuk bürolarında uzun saatler ve yoğun çalışmalar olur; bunlar elbette kariyerine yeni başlamış genç biri için zaman zaman biraz zorlayıcı olabiliyor. Ama orada kurulan dostluklar sonraları da devam ediyor, benim için böyle oldu en azından. Ayrıca bir projeyi bitirmek, bir davayı kazanmak gibi başarılar da insanı mutlu eden şeyler elbette.
Gelecek hedefleriniz nelerdir?
Çok var tabii… Ama bu soruyu mesleğimiz özelinde sorduğunuzu düşünerek, işlerimizi daha da iyi yapmak ve ülkemizde gün geçtikçe
azalmakta olan hukuka olan güveni yeniden tesis etmeye katkı sağlamaya daha çok gayret göstermek diyerek özetleyeyim.
Başarılı bir avukat olarak, öğrencilere en büyük tavsiyeniz ne olurdu?
Öncelikle estağfurullah; ben işini, mesleğini ve hukuku çok seven bir avukatım. Hepsi bu. Başarı göreceli bir kavram. Bana sorarsanız gerçek başarı hem ev, hem sosyal, hem de iş hayatınızda mutlu olmaktan geçiyor. Ben de bunu hedefliyorum. Gençlere tavsiye vermek de haddime değil. Ama kendi yaptığım şeyi söyleyebilirim. Ben içimde kalan şeyleri denedim, sonra mesleğime geri döndüm. Elbette çok çalıştım. Hiçbir çalışmanın boşa gitmediğini gördüm. Yani çalışan olarak bile yaptığınız tüm çalışmaları aslında kendiniz için yapıyorsunuz. Her zaman bunun bilincinde olmak çok önemli. Ayrıca eşim ve arkadaşlarım benim için özel ve önceliklidir. Bunları ihmal ederseniz çok çalışmanın pek bir amacı olmadığı görüşündeyim.
Ve son olarak BİLGİ ile yapalım finali. Sizce BİLGİ’li olmak ne demek?
Bence BİLGİ’li olmak dünyadaki trendleri yakından takip eden modern bir üniversitede eğitim almış ve bu kültürle yetişmiş olmak demek.