Can İsmigüzel / Ekonomi 2004 / Bang&Olufsen Kurumsal Satış ve Pazarlama Müdürü
En büyük catering firmasının mutfağında pişti, Doğuş Grubu’nda pazarlamayı öğrendi. Bugün ise dünyanın en pahalı ses ve müzik sistemlerini pazarlıyor.
Birçok ekonomi mezunu gibi Can İsmigüzel de, ekonomi bölümüne gayet bilinçli girmiş ve gayet başarılı bir eğitim hayatı geçirmiş olsa da iş hayatında kariyerini ekonomi dışında şekillendiren mezunlardan. Üniversite yıllarında Can yaz aylarında neredeyse profesyonel çalışıyormuş gibi uzun stajlar yapar finans sektöründe. Can üniversitede ise daha çok satış, pazarlama ve ileitşim alanlarında aldığı seçmeli derslerle kendini pazarlama alanında geliştirir. 2004 yılında mezun olur olmaz askerlik görevini tamalamak için Antalya’ya gider. Döndüğü hafta catering sektörünün önemli firmalarından Yemekçi’de satış uzmanı olarak göreve başlar. Yemekçi o dönemlerde Türkiye’nin üçüncü büyük yemek firmasıdır. Can’ın çalıştığı süre zarfında önemli gelişmeler sağlar ve yakın zaman önce Koç Grubu’ndan Divan Catering’i de satın alarak Türkiye’nin en büyük catering firması konumuna gelir. Milyon dolarlık ihaleler, iyi bir firmayı referanslara katmak için edilen büyük zararlar, ancak bu referans ile gelen karlı işler, bütçe planlamaları… Aldığı ekonomi eğitiminin faydalarını bu süreçlerde görür hep. Can orada çalıştığı süre içinde kazandığı tecrübeyi bugün hala yürüttüğü işlerde değerlendirdiğini söylüyor.
Otomotion’a hayat veren ekipte pişti
Yemekçi’den sonraki durağı Doğuş Grubu olur. İlk olarak Doğuş Otomotiv Kurumsal İletişim ve Stratejik Pazarlama departmanında Deniz Güven’in Otomotion ekibinde iş Geliştirme Sorumlusu olarak görev alır. Otomotion’da Einstein Sergisi ve yapılan birçok niş etkinliğin mimarı olan yedi kişilik ekibin bir parçası olur. Bu tecrübeleri de hiçbir zaman unutamayacağını söylüyor Can. Otomotion projelerini hazırlarken en erken iş çıkış saatleri gece 23:00 olur. Can bu projeyi hayata geçirenlerin kendilerinden çok şey verdiğine düşünüyor. Bugün ise bu verdiklerinden çok kendilerine kattıklarını anlatmayı tercih ediyor. Otomotion’dan sonra Doğuş Holding Kurumsal İletişim Departmanı’a geçer. Sponsorluklar ve yeni iletişim alanları yaratmak için güzel çalışmalar yapar. Bu dönemde Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile birlikte başlattıkları kampanyaların sonuçlarını bugün görmekten son derece gurur duyduğunun da altını çiziyor. Genç Bilgilinin Doğuş Grubu’ndaki son durağı ise NTV pazarlama departmanı olur. NTV yayınlarının satış ve pazarlaması ile ilgilenir. NTV markalı ürünleri satıp pazarlamak kanal tematik olup-dar bir kitleye ulaştığı için hem çok zor, hemde prestijli bir kanal olduğu için çok kolay olur. Can bu iki durumu harmanlayarak kendince bir strateji geliştirip iyi satışlar yapar.
Can bir buçuk sene önce Doğuş Grubu’ndaki yöneticisi Seda Çetmi’nin teklifi ile Bang&Olufsen’in Türkiye distribütörü olan Ferco Grubu’na geçer. Dünyanın en lüks ses ve görüntü sistemleri markası Bang&Olufsen’in Türkiye Kurumsal Satış ve Pazarlama Müdürlüğü’ne getirilen Can, o güne kadar satış ve pazarlama alanında öğrendiklerini daha geniş bir yetkiyle farkl bir alanda hayata geçirme imkanına sahip olur. Can’ın sorumlu olduğum alanlar; öncelikle marka değerinin farkındalığının arttırılması için pazarlama faaliyetleri yürütmek ve lüks otel, residence ve marina sektörü için büyük proje satışları gerçekleştirmek. Bang&Olufsen, tüm Dünya’da görüntü ve ses sistemlerinde bilinen en prestijli ve ve pahalı marka. Can ve arkadaşları da bu markaya olan farkındalığı arttırmak için en doğru stratejileri uyguluyor. Boat Show’larda en lüks teknelerin standında Can’ın ürünlerini görebilirsiniz. Contemprory İstanbul gibi seçkin etkinliklerde yine karşınıza Bang&Olufsen’ler çıkıyor. Can markanın Türkiye’de kendini iyi anlatabilmesi için önemli gayet iyi seçilmiş etkinliklere sponsor olduklarının altını çiziyor. Bir gün Gentleman Dergisi ödül törenine sponsor oluyor, bir gün dünya çapındaki Türk mimarlarını toplayıp Danimarka’ya Bang&Olufsen fabrikasına götürüyor. Can’ın son dönemde en çok keyf aldığı etkinliği ise dünyanın en büyük ve pahalı plazmasının lansmanını Türkiye’nin en yüksek binası Sapphire Residence’ın Seyir Terası’nda gerçekleştirmesi olur. Tüm bu sponsorluklarının kendilerine iyi proje satışları olarak geri döndüğünün de altını çiziyor.
İstanbul’un ilk yedi yıldızlı otelini donatacak
Can ve ekibinin şu anda üzerinde çalıştığı bir çok büyük proje var ancak iş yaptıkları yatırımcılar kesinlikle gizli tutulmasını istedikleri için bu projeler kamuoyu ile paylaşılana kadar onlardan bize bahsedemiyor. Israrımız üzerine basına kısmen yansımış bir projeyi bizimle paylaşıyor. Marriott Otelleri’nin tüm dünyadaki ilk yedi yıldızlı oteli olacak olan Edition İstanbul Oteli’nde tüm odalarda Bang&Olufsen televizyonlar kullanılacakmış. Bu proje aynı zamanda Bang&Olufsen’in Türkiye’deki ilk full installation projesi olmuş.
Yoğun çalışma temposundan fırsat bulduğu zamanları seyahat etmeye ayıran Can İsmigüzel, her fırsatta yeni bir şehir veya ülkeyi keşfetmekten büyük zevk alıyor. Can aynı zamanda 15 yıldır tenis oynuyormuş ve hatta kortlarda da en az işinde olduğu kadar iddialı.