Yakup Birinci / İşletme 2001 / Birinci Otomotiv Satış Müdürü
Mercedes Benz, Range Rover, Audi gibi dünya markalarına parça ürettiklerini söyleyen Yakup, önümüzdeki yıllarda yabancı bir şirketi satın almayı planlıyor.
Yedi kişilik bir ailenin tek ve en küçük oğlu olarak hayata başlayan Yakup’un babası 1970’li yıllarda küçük bir atölyede sektörde faaliyet gösteren işini kurar. İlerde bu işi oğlu Yakup’a bırakma planları yapar. Yakup da o planın bir parçası olarak daha çocuk yaşlarda otomotiv üretimiyle tanışır ve yaz tatillerinde şirketlerinde çalışmaya başlar. Üniversite yıllarında, iş hayatıyla ilgili kararını çoktan almış olduğu için, üretime ve yönetime yönelik dersler almayı tercih eder. Bu özel ilgisinden dolayı, 2004 yılında Marmara Üniversitesi’nde, sermaye piyasası ve borsa alanında yüksek lisansı yapar. Yüksek lisansın, çalışma hayatına paralel olarak teoriyle, pratiği bir arada tecrübe etme olanağı sağlaması açısından faydasını görür.
Üniversitede okurken de part time olarak aile şirketinde ihracat uzmanı olarak çalışmaya başlar. Üretim bölümünde makine operatörü olarak başladığı iş hayatındaki tecrübesinden sonra, ihracat departmanı ilk masa başı deneyimi olur. Şirketin ihracat konusunda çok fazla tecrübesi olmamasından dolayı daha çok deneysel yöntemlerle ve okul hayatında öğrendiği bilgilerle yabancı müşterilerle iletişim kurup, yeni iş pazarları kazanmaya çalışır. Şirketteki tek İngilizce bilen kişi olması sebebiyle zaman zaman teknik çeviriler de yapıp yabancı dilini de pekiştirir. Bu alandaki başarısı onu ihracat şefliğine götürür.
Satış hep onun ilgisini çekti
2001 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra yine aile şirket Birinci Otomotiv’deki iş hayatını daha profesyonel olarak devam ettiren Yakup, 2004 yılında, üniversiteden sınıf arkadaşı Dilan’la hayatını birleştirir, 2005 yılında askere gider. Askerlik dönüşü satış departmanındaki görevine satış müdürü olarak sürdürür. Sektörde büyük bir kriz yaşanması nedeniyle kötü bir yıl olan 2009 yılının ailesi içinse oğulları Can’ın aralarına katılması nedeniyle çok güzel bir yıl olduğuna dikkat çeken Yakup, “Can doğduktan sonra, önceden günde en az 12 saat haftada 6 gün olan çalışma tempomu biraz daha rölantiye alarak bence olması gerektiği seviyeye düşürdüm” diyor.
Şuan satış müdürü olarak görev aldığı Birinci Otomotiv’de çalıştığı sürede üretim, satış, muhasebe ve finans alanlarının tamamında çeşitli çalışmalar yapıp tecrübe kazanma fırsatı bulan Yakup, satışın her zaman hem kendini başarılı gördüğü hem de severek çalıştığı bir alan olduğunu vurguluyor. Bu yüzden satış teknikleri, ihracat uygulamaları ve pazarlamaya yönelik birçok eğitime katılan Yakup, özellikle ihracat şefliği döneminde uluslararası şirketlerin satın alma yetkilileriyle irtibat halinde olmasından dolayı kendini geliştirme fırsatı bulur.
Şirketin yönetimine de girdi
Satış müdürlüğünün yanında bir de bu yıl itibariyle yönetim kurulu başkan yardımcığı görevini de üstlenen Yakup, Ford, Mercedes Benz, Land Rover, Audi gibi markalara parçalar üreten Birinci Otomotiv’de geçen yıl önemli bir projeyi hayata geçirdiklerine dikkat çekiyor. “Benim için en önemli projelerden biri 2011 yılında Range Rover Evoque markası için parça üretmeye başlamamızdır. Firmamız ilk defa bu kadar üst segmentteki bir markaya ürün tedarik etme fırsatı buldu. Bu önemli referansın ileriki yıllarda da bize prestij kazandıracağına ve bizimle ilgili farkındalığı artıracağına inanıyorum” diyor. Otomotiv sektöründe tüm ana sanayi firmalarının, tedarikçi sayılarını azalttığı bir dönemde Birinci Otomotiv’in 2010 yılında Mercedes Benz imalatçısı olmasının ayrı bir başarı ve gurur kaynağı olduğuna dikkat çeken Yakup, bugün sokakta gördüğümüz 4-5 araçtan birine, Birinci Otomotiv üretimi olan parçaların takıldığını belirtiyor.
“Şirketimizin yurtdışı faaliyetlerini geliştirmek adına, önümüzdeki yıllarda bir yabancı şirketi satın alma planlarımız var” diyen Yakup, iş dışında daha çok oğlu Can’la vakit geçiriyor, fırsat buldukça haftada en az 3 gün spor yapıyor. Yakup, kısa bir süre önce de hem bir kitap yazmaya, hem de amatör olarak müzikle uğraşmaya başladığını dile getiriyor.